hesabın var mı? giriş yap

  • tüm anatomik özellikleri ile istediği takdirde tam bir ölüm makinesine dönüşebilen canlıları "eğitilirse çok tatlı, ay ben kaç tane besledim hiç böyle değildi, her şey eğitim onlar dünyanın en tatlı köpekleri" şeklinde savunan modelleri tekrar gün yüzüne çıkarmış köpektir.

    arkadaşım madem uysal, sevimli, canayakın, evinde ve dışarıda huzur içinde besleyebileceğin bir köpek sahibi olmak niyetin, gider buna uygun milyon tane köpek cinsinden birini alırsın. iki dakika samimi olup itiraf edemiyorsunuz asıl gerçeği. böyle kas yığını, çenesini kaya parçalamakta kullanabileceğiniz köpekleri elinizde hayvani tasmalarla gezdirmek hoşunuza gidiyor, insanların size hayranlıkla baktığını, sizden çekinip saygı duyduğunu falan zannediyorsunuz. sokakta bu tip köpekleri gezdirenlerin alayında bu "poz" var çünkü. çok büyük çoğunluğu da aynı zamanda sporla, vücut geliştirmeyle uğraşan tipler ki böyle köpekleri normal güce sahip bir insanın zaptedebilmesi zaten mümkün değil.

    adam mantığı, izanı olmayan ve çok rahat biçimde öldürme kabiliyetine sahip bir "hayvan"ı eğittiğinden bahisle içimizin tamamen rahat olması gerektiğini iddia ediyor. gidip tüm parasını lamborghini'ye, ferrari'ye yatıran adamın "abi bu arabayla basmazsan hız yapmıyorsun zaten; ben de hızı, gösterişi, dikkat çekmeyi seven adam değilim, konforu için biniyorum bu arabaya" demesi kadar ikiyüzlü şu tavırlarınız.

    iki dakika lan sadece iki dakika dürüst olun.

    edit: tamam sakinim dedikten sonra bir iki agresif kelimeyi törpüleme ihtiyacı hissettim, bu arada entry'i başlıktaki entry'lere fiziksel referans içeriyor gerekçesiyle ispiyonlayan arkadaş kimse en fizikselinden öpüyorum kendisini böyle kafaları ben de yaşabilsem keşkem.

  • ertem sener: hocam ne dusunuyorsunuz dick advokat hakkinda?
    ahmet cakar: buyuklugunu dusunuyorum
    rok: ooooooooowwwwwww. kac cm mi demek istediniz hocam?
    ertem sener: yav konuyu hemen nereye cekiyorsunuz.
    rok: e ama oyle demeye getiriyor
    sinan engin: neyse konuyu cok uzattiniz kapatalim.
    rok: e konu uzun ihihihihih
    ahmet cakar: beyler cok tehlikeli bir sezon yasayabiliriz. rikering, dick baska baska cagrisimlar yasatiyor bana ve bundan tedirgin oluyorum
    abdulkerim: ben anlamadim ki simdi santimetrelerle mi olcecegiz hocanin buyuklugunu
    sinan engin: dm atmayin bak cok kizmaya basliyorum
    ertem sener: mahmood kafe icelim acilalim

  • cozum sekli kardak kayaliklariyla uzaktan yakindan alakasi olmayan ada.

    soyleki; ne zaman kanada birlikleri adaya cikip kendi bayraklarini dikse danimarkalilarin biraktigi schnapps’lari adada oturup iciyorlar. adadan ayrilirken de kendi brandy’lerini birakiyorlar. birkac ay sonra danimarkali askerler adaya cikip kendi bayraklarini diktiginde kanadalilarin biraktigi ickileri iciyorlar. bu surec surekli tekrar eden bir olay.

    bizim birliklerimiz yunan birlikleriyle kardak adasi icin boyle bir sey yapmayi dusunse (raki, uzo, sarma, baklava, yogurt artik ne olursa) iki taraf da aslinda bu bizim yiyecegimiz der olay bastan iptal olur sorun daha da buyur.