hesabın var mı? giriş yap

  • "bir yerde duruyoruz. turistin elinde telefon, uber'den taksi çağırdığını görüyoruz. arkadaşın da gelip işimizi alması bizi sıkıntıya sokuyor. devlet hakkımızı savunmazsa bu tür olaylar zaten olacak."

    "devlet hakkımızı savunmazsa bu tür olaylar zaten olacak."

    "zaten"

    böyle böyle taksiler ve taksiciler kendi elleriyle kendilerini bitirecekler.

  • amerika'da yasayan bir cocugun istedigi bir oyuncagi alabilmesi icin 100 dolara ihtiyaci olur. bu 100 dolara sahip olabilmek için günlerce, gecelerce dua eder. sonunda, sahip olamayinca da tanriya mektup yazmaya karar verir. amerikan posta idaresi, üstünde yazili adres olarak sadece "tanri, abd" olan mektubu baskana vermeye karar verir.

    baskan mektubu alinca cok hoslanir, cok duygulanir fakat 100 dolarin kücük bir cocuk icin fazla oldugunu düsündügü için; 100 dolar yerine 5 dolar koyar. cocuk gercekten de 5 dolara sahip olmakla tatmin olur ve tanrıya tesekkür mektubu yazmaya koyulur:

    - sevgili tanrim, parayi yolladigin için tesekkürler. ama mektubu beyaz saray üzerinden yollamissin ve tabii her zamanki gibi oradaki ibne de 95 dolarini kesip silah almis olmali. bana 5 dolar ulasti. yine de tesekkürler.

  • olay çok etkiledi beni. rahmetlinin ailesine ve güzel kızına sabır diliyorum. ne desek boş, ateş düştüğü yeri yakacak.

    olay ümitköy/çayyolu bölgesinde olduğu için şaşırmış suserler.

    elbette haklılar ama gözden kaçırdıkları bir şey var: recep tayyip erdoğan

    erdoğan türkiye’de sermayenin sahibini değiştirdi. kendi oligarşisini yarattı. artık para, iyi eğitim almış, düşünsel ve sanatsal becerileri de ekonomik gücü oranında gelişmiş insanlarda değil. para, kolunu kaldırmadan ihale alanlarda.

    bu insanlar bu kolay parayla ne yapacaklarını bilmiyorlar. buna dair mental bir hazırlıkları veya sürece yayılmış bir gelişimleri yok. paranın alacağı her şeyi almaya çalışıyorlar.

    “çayyolu’nda yaşamak için bir ev” ve “istediği şarkının hemen çalınması” bu şeylerden yalnızca ikisi.

    istedikleri olmadıkça, her şeye ve herkese zarar veriyorlar. işin en kötü yanı, istedikleri oldukça da zarar vermiş olacaklar.

    bir çıkmazın içindeyiz. bir çıkmaza sokulduk. sesimizi çıkarmamız gerek.

  • delikanlı kadınmış, senin de verilmiş sadakan varmış. keşke biraz daha erken olsaymış ama kötü bir evliliğin olmasından her türlü daha iyidir. geçmiş olsun.

  • otomobil arka kapısı açık bir şekilde kadraja giriyor.

    bebek, koltuğu emniyet kemeriyle sabitlenmediği için arka kapıdan caddenin ortasına düşüyor.

    anne, panik hâlinde el frenini çekmediği ve belki de geri vitese taktığı arabadan atlayıp önünde oğluyla çocuğuna koşuyor.

    oğlu hemen yetişip kardeşini kucağına alıyor.

    anne, tam bebeğini kucağına almışken el frenini çekmediği araba önce oğluna, sonra kendisine çarpıyor.

    oğul, arabayı son anda fark edip, kenara çekiliyor. fakat o anda arkasını dönmüş olan anne, kucağında bebeğiyle arabanın altında kalıyor.

    tam o anda, gerilerden gelen kahraman bir delikanlı anneyi ve bebeğini kurtarmak amacıyla arabaya atlıyor. gelgelelim, otomobillerle arasının pek iyi olmadığını hemen belli eden delikanlımız arabayı geri vitese takarak anneyi iyice arabanın altına alıyor.

    neyse ki o ana kadar olanları bön bön izleyen genç kadın, yetişip bebeği anneden alıyor. sonra da anne kendi imkânlarıyla arabanın altından çıkıyor. bir şeyleri yokmuş gibi görünüyor.

    hadisenin tüm aktörleri içinde panik hâlinde en mantıklı hareket eden kişi, muhtemelen 12 yaşından fazla olmayan oğul... diğer herkes mala bağlamış resmen. allah kimseye böyle bir şey yaşatmasın. yaşatırsa da akıl fikir versin.