hesabın var mı? giriş yap

  • tutmuştur...

    cami avlusunda dilenciye para verir gibi eline para tutuşturulan genç kızı hatırlayan hatırlıyordur...

    günlerce şu sahneleri tv'lerde görenler de o genç kızla birlikte ağlamıştı...

    işte (o genç kız o gün bir bir ah etmişse, o etmemişse binlerce tv izleyicisi mutlaka etmiştir) o ah tutmuştur.

    .

    beş yıl sonra edit:

    14 ocak 2018'de hayatını kaybetmiştir dilek özçelik. 27 yaşındaydı.

  • şu hayatta garibanlık kadar içimi burkan bir şey yok. garibanlık dediğim de asla köylülük, cahillik, fakirlik vs falan değil. garibanlık dediğim bir insanın zorla üstüne yüklenen görevlerin altında ezilmesi, ezilirken yine de elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışması, kimseye mahçup olmadan yaşayabilmek için it gibi çalışması ve asıl itlere hizmet etmek zorunda kalması.. yine de duruşunu bozmadan, sesini çıkarmadan, üç kuruş hayat için.

  • sebep olanların aptallığıdır.

    turizm sezonuna 1.5 ay kalmışken çok bulaşıcı ingiliz varyantı dolanırken lebaleb kongre yapabilmek için normalleşenler ülkeyi en az 2 aylık turizm gelirinden de etti.

    bu kadar düşük zekalı insanlara ülke yönettirenlere müstehak ama yanlarında biz de yanıyoruz.

    edit: şimdi burada önemli bir kısım bu iş karadeniz'deki gerilimin politiğiyle ilgilidir covid'le alakası yoktur diyor.

    nah yoktur covid'le alakası. türkiye'nin rusya ile charter uçak gönderimini durduracak resmi bir gerilimi yok, eğer olsaydı zaten bunu bu şekilde ifade etme lüksü de var putin'in. türkiye mevcut içinde bulunduğu blok'un gerektirdiğinin ötesinde bir söylem yada eylemde bulunmadı karadeniz gerilimiyle ilgili olarak.

    putin karadeniz'deki durum için covid'i bahane etmiş olsa bile türkiye'deki covid salgını buna zemin hazırlayacak düzeydedir ve bu iktidarın işbilmezliği sebebiyle olmuştur.

  • durmadan kötülenen, itilip kakılan kadın.

    arkadaşım koç burcu kadını serttir evet ama sorun bakalım bi neden serttir. çünkü kendini koruyup kollamadığında zarar gören kadındır. çünkü kendini bıraktığında tam bırakır ve sevince ayakları yerden kesilir. sonsuz fedakar ve sahiplenici bi kadına dönüşür. dolayısıyla neye dönüşeceğinin farkında bi kadın olarak ince eleyip sık dokur. o noktaya gelmeden önce her şeyden emin olmaya çalışır. bu sırada da kendi iç dünyasını ortaya dökemeyecek kadar gururlu yapısından mütevellit biraz ketum ve adamsendeci tavırlar sergiler. halbuki gerekli samimiyeti ve şevkati gösterdiğinizde bildiğin kedi yavrusudur bu kadıncağız. zaten gazla çalışıyo, tatlı dil, güler yüz, anlayış, biraz da pohpohlama ile açıverir kendini. şefkatle sarıp sarmalar, karşı tarafın hayatını güzelleştirecek, kolaylaştıracak şeyler yapmak için yanıp tutuşur. ayrıca zodyaka inanan herkes bilir ki size karşı olumlu ya da olumsuz hislerini en samimi biçimde dile getirecek kadın tiplerinden biridir. fazlasıyla ve bazen gereksiz dürüsttür. kendine saygısından ötürü politik davranamaz, bu bazen bodoslama bir insan görüntüsü verir karşı tarafa, zaman zaman patavatsız olabilir ama öyle saman altından su yürütmeler, çıkar ilişkileri, yalanlar dolanlar asla var olamaz bu kadının hayatında. gerek sabırsızlığından, gerek kendi dürüstlük takıntısından ötürü zaten istese de başaramaz bunları bu kadıncağız.

    ha ama erkeksi midir, evet erkeksidir, öyle yumuş yumuş dolanmaz ortalıkta. ağlıcaksa gider gizli gizli ağlar bi köşede genelde, ortalıkta mızmızlanmaz. ayakları her daim yere basar, aşk hayatının dışında kallavi bir iş ve sosyal hayata sahiptir. siz olsanız da olmasanız da o kendisini her daim ayakta tutacak türlü türlü meşgaleye sahiptir. dolayısıyla "sensiz yaşayamam tankuuuuttt" "sana çok ihtiyacım var tankutum" gibi cümleler duyamazsınız ondan. öyle hissedecek kadar aşık olsa bile zaten söylemez ki ilişkiniz bittiyse ya da güvenini kaybettiyse.

    yaşı kaç olursa olsun çocuk kalır koç kadını. hayalleri, istekleri pek çoktur. ama hırslı bi kadın silüeti çizmez, o daha çok hevesli, duygusal, ama aynı anda zıpır bi kız çocuğu gibi dolanır ortalıkta. onun bunun derdini dert edinir, nerden nereye yetişsem de kime yardım etsem diye paralanır. tankut için pek ağlamaz ama sokaktaki dilenci çocuğa oturup günlerce ağlar..

    gözü kara koç kadını, mücadeleye balıklama dalar ve adaletsizlik gördüğü yerde boynuzlarını ne pahasına olursa olsun mutlaka çıkarır. kendisi için ne isterse başkaları için de aynısını istediğinden ve empati duygusunun yüksekliğinden ötürü "ulan buna noluya amk" diyeceğiniz alakasız ataklar bile yapabilir ortamdaki tanımadığı insanlar için. ortada bir sorun varsa o sorun çözülmelidir, bir eşitsizlik varsa bunun ona yapılmış olması gerekmez. çözümlenemeyen her şey üzüntü, kahırdır onun için.

    çok tikican bi tip olamaz bunlar, bodoslama halleri görünümlerine de yansır genelde. güzel de olsa öyle şakır şukur pırıltılı bişilerle güzel olmaz yani. bi kere rahat olmak isteyen insandır, hareket kısıtlılığına gelemez. ortalıkta rahatça koşturup tepişebileceği kılık kıyafeti tercih eder bunların çoğu. ama tabi güzel olmak istiyorsa da olur elbet.

    bu kadını bi elinde matkap ve ağzında sigarayla tadilat yaparken görürseniz şaşırmayın. ortada yapılması gereken iş neyse ona el atacaktır bu. sırf başkasından yardım istemiş olmamak için en olmadık, saçma ya da ağır işlere bile girişir elinin hamuruna bakmadan. eğer ilişkinizde ortak sorumluluklarınız varsa lütfen onları yerine getiriniz zira koç kadını sizin yapmadığınız şeylerden rahatsız olur. o bir kez "tankutçuğum hani şunu şunu yapacaktın"dedikten sonra o işi erteler geçiştirirseniz, gidip onu o muhakkak kendisi yapacaktır. tezcanlı çünkü, iş olsun bitsin ister. sonra da size gıcık olup söylenebilir. çünkü sorumluluk önemlidir. sözünü tutmak önemlidir. dakik olmak önemlidir. vs. vs.

    velhasıl koç kadınını seviyorsanız:

    1. su grubu burcuysanız uzak durun, sizi yer bunlar.
    2. güçlü, kendinden emin ve kendini geliştirmiş insanlar olun, ortalıkta mal mal dolanmayın.
    3. asla yalan söylemeyin; yalan konusunda geri dönüşü olmayan çok sert ataklar yaparlar.
    4. sevginizi, ilginizi esirgemeyin, aman şımartmıyım diye düşünüp de duygularınızı esirgerseniz çok kısa sürede soğur.
    5. aşırı sevgi gösterileri ve romantizme boğmayın, yumuş yumuş şeylerden hoşlanmadığı için bunu da itici bulur.
    6. sizinle ilgilendiğini eğer siz onla ilgileniyorsanız o da kısa sürede belli edecektir ama ilgilenmediğini söylüyorsa da kesinlikle ilgilenmiyordur, naz yapacak bi tip diil.
    7. kıskandırmayın, zehirli okları üzerinize çekmekle kalmayıp kısasa kısas mantığıyla o da sizi kıskandıracak hallere girebilir. kaçınılmaz şekilde ilişkiniz biter.

    evet koç kadını aşağı yukarı böyle bir şey. kendimden biliyorum klişesine girmicem. konu hakkında okuduklarım da en az kendi deneyimlerim ve gözlemlerim kadar etkili bu fikirlerimde.

    geç gelen edit: iş bu entry burç üzerinden karakter tahlilinde bulunma yanılgısına kapıldığım dönemlerde yazılmıştır. bugün sorsanız kişinin güneş burcu üzerinden pek bir şey söylememeyi tercih ederdim sanırım. sevgiler.

  • negzel geyiği olan başlıklarda bu başlığı tek geçerim lan.

    ben çeşitli yerlerde, çeşitli milletlerden duydum, özetle şöyle:

    - almanlar, hollandalılar filan ü'ye takmış haldelerdi, söylenmiş bir çok kez, sürekli: ülülülü rülülü nününü filan diye taklit etmeye uğraşırlardı.

    - amerikalılar'dan kelime sonundaki r'lerin aslında ş olduğunu öğrendim. yine rusça, lehçe filan bilen samimi arkadaşlarımdan biri, ü'ye takmıştı. abiğğ, diye başlayıp, ünününlerü üsünününü filan der dururdu, güya türkçe konuşuyor.

    bir kız arkadaşla, antikacıda, o güzelmiş, bu neymiş, şunun nesi var filan diye bildiğiniz türkçe mağaza muhabbeti yaparken, dükkan sahibi 5 dk filan sonra dayanamayıp sorduydu: bu konuştuğunuz ne almanca, ne de fransızca, hangi dil diye. ben kız konuştukça fransızca gibi, ben konuştukça almanca gibi geldiğine inanırım hala.

    ı love turkish diye, biz türkçe konuşurken, kendinden geçen amerikalılar da vardı.

    hah unutuyordum, çok etrafta bulunanlar, tabii sürekli "come on yaaaa" derlerdi.

    hızlı konuşup, bir şey üzerine karar vermeye çalıştığımızda da, "neden kavga ediyorsunuz" tepkisi hazır zaten.

    r baskın konuşulduğunda, ki eğer zaten ortamda ingilizce de konuştuysanız r baskın, kesinlikle rus musunuz, rusça mı sorusu geliyor. olası en yakın dile havale mevzu.

    - iranlı arkadaşlarım da, -leri, -ları eklerine takmış durumdaydılar ve çok hızlı konuşuyorduk. hatta kız sürekli, abileri, ablaleri, giderleri, suleri, yemeklari, filan derdi türkçe taklit için. yine italyanca, ispanyolca gibi geldiğini söylerlerdi.

    - araplar, kesinlikle ş ve ç'lere takmış durumda, şışışış çıçıçıçıç şışışışış çııçıçıçıçıçı da onların türkçe taklidi. onlara sanırım ziyadesiyle asyalı bir dil gibi geliyor. su sesi gibi, çınlama sesi gibi, anlatabiliyor muyum, sürekli yansıma seslerden konuştuğumuzu düşünüyorlar.

    eyyorlamam bu kadar.

  • temel akciğer kanseri olmus. doktorlar iki aydan daha fazla yaşaman mucize olur demisler ve ümitsiz oldugu icin tedaviye de son vermisler.
    ölecegini anlayan temel , butun eşiyle dostuyla helalleşmeye karar vermis. fakat bizim temel gördüğü herkese kendisinin aids hastaligina yakalandigini ve iki ay içinde öleceğini anlatıyor ve haklarını helal etmerini istiyormuş. tabii bunu duyanlar temel'e helallik veriyorlarmiş ama bir yandan da elini bile son bir defa sıkıp, kucaklaşmaktan kaçınıyorlarmış.
    temel'in en iyi arkadaşi dursun temel'in bu yaptığını duyunca sormuş:
    - yav temel, anladık sen kanser oldun ölecen, neden millete aıds oldum diyon, bak herkesi bir korku sardı, demiş.
    temel;
    - yav tursun, öyle de ölecez böyle de ölecez, bari kariyi sağlama alalim dedim.

  • olum siz nasıl insanlarsınız, mbappe başlığa geliyorum adam yerden yere vuruluyor, messi'ye gidiyorum orada da aynı; her 5 entryden 4ü şöyle kötü böyle penaltı, böyle işe yaramaz.

    olum messi, mbappe falan işlerinde bu derece kötüyse sizler nesiniz la? yapmakta olduğunuz iş göz önüne alındığında hangi seviyede yapıyorsunuz? messi tarzı bir oyuncuya sözlükte köpek çektiğiniz esnasa kendinize "ben kimim ve yaptığım işte hangi seviyedeyim ulan" diye bir sorun.

    çok basit bir soru; hayatta neyi messi'nin mbappe'nin futbolu becerebildiği seviyede yapabiliyorsunuz? bakın hobi olur, iş olur, oyun olur, yapılan herhangi bir "şeyden" bahsediyoruz. geç klavyenin başına yaz allah yaz. te allahım...