hesabın var mı? giriş yap

  • yan apartmanımızda gerçekleşen durum. resim

    olayı şöyle özetleyebilirim.

    o binanın tam arasından bir dere geçer. resim itfaiye ters istikametten geldiği için karşı yakada kalıyorlar. bundan dolayı baya zaman kaybı yaşanıyor. olayları canlı canlı izlerken itfaiyecilerin ne kadar büyük aptallık yaptıklarını yazmadan rahat edemeyeceğim. isterlerse hakkımda soruşturma başlatsınlar.

    1: ters istikametten geldikleri için 7- 10 dakika arası bir gecikme yaşanıyor

    2: tam teşekküllü 3 itfaiye arabası gelmesine rağmen branda açılmıyor

    3: ilk etapta branda açılması gerekirken o aptal ekipler merdivenle müdahale etmeye çalışıyor.

    kadın daha ne kadar dayanabilir ? itfaiye geldikten sonra o yangın gözlerimin önünde 30 dakika sürdü. daha henüz kadın atlamamıştı. yani bu beceriksiz itfaiye ekibi 20-25 dakika içerisinde bir branda açamadı. bana göre bu cinayetti. ne eksik ne fazla abartmadan yazıyorum. zaten o mahallede yaşayan insanlar bu duruma katılacaktır. tamamen koordinasyon hatası başka bir şey değil.

    yer: mezitli / viranşehir mahallesi

  • bunu diyen doktor, öğretmen, akademisyen olsaydı bu başlık altına 1000 entry girilir haram edilirdi ama kabzımalsa sorun yok, onunki alınteri.

  • ağaçkakanlar saniyede 20’ye yakın olmak üzere günde 8.000 ile 12.000 arasındaki gagalama yapabilen kuşlardır.başka bir hayvanın başının ağrıması beklenirken ağaçkakanlar kafalarını korumak için dört farklı adaptasyon geçirmiştir;

    -özel bir gaga
    -kararında beyin sıvısı
    -biri süngerimsi ve diğeri nal şeklindeki kemik.

    ağaçkakan ilk olarak dıştaki sert ve içteki esnek katman sayesinde kendini korur.dış katman katı bir kabuk görevi görürken içteki yumuşak katman darbeyi emer.ayrıca üst gaganın alt gagadan uzun olması sebebiyle darbe göz yerine tüm kafaya yayılır.

    gagadan ileriye geçen titreşimler ağaçkakanın gözlerinin ortasındaki süngerimsi kemikle karşılaşırlar. bu kemikteki hava cepleri kuvvetlerin yayılıp dağılmasına yardımcı olarak gagalamanın yarattığı darbenin etkisini azaltırlar.

    süngerimsi kemiği geçen titreşimler ağaçkakanın kafatası ile beyni arasındaki sıvı dolu boşluğa gelirler. titreşimler sıvı içinde iyi iletilmediğinden sıvı, darbeyi azaltır. bu boşlukta gereğinden çok sıvı olması, beyne hareket edecek daha fazla alan oluşturacak ve beynin kafatası duvarına çarpma, dolayısıyla zarar görme ihtimalini artıracaktır. diğer kuşlardakine göre ağaçkakanlardaki bu boşlukta nispeten daha az sıvı vardır. bu durum, bir yandan titreşimi azaltma avantajı sağlarken diğer yandan da beynin çok fazla hareket ederek kaymasını önleyecek şekilde tam kararında bir sıvı dengesi yaratır.

    en sonda ise uzun, esnek, nal şeklindeki bir kemiktir.etrafı bir kasla sarmalanan bu kemik aynı zamanda yiyecek toplamada dile yardımcı olur. dil kemiği gaga sonundan, yani ağaçkakanın gözlerinin arasından başlar. gagadaki titreşimler kafatasına geçtiğindeyse dil kemiği bu kuvvetleri toplar kafatasının çevresini takip ederek kafa arkasına getirir ardından dil yoluyla dışarı atılmasını sağlar.

    kaynak

  • modayı bu şekilde konuşmak olarak değerlendirirsek eğer böyle de bir örnek var ;

    - benim accept ettiğim meeting niye calendar'ımda görülmüyor ?

    bunu diyen bunu da dedi hatta ;

    - meeting'in ingilizcesi neydi ya ?

    yemin ediyorum ki gerçektir.

  • http://en.wikipedia.org/wiki/photic_sneeze_reflex adresinden edindiğim bilgilere göre, ingilizce bilmeyenler için aşağı yukarı çevirisine benzer bir şeyler:

    adı ışıksal hapşırma refleksiymiş, güneş hapşırması veya fotojenik(?!) hapşırma olarak da bilinirmiş.
    bir insan yaklaşık 5 dakika karanlıkta kaldıktan sonra görüldüğü iddia edilmiş, halbuki kesin değilmiş, ve bu reflekse sahip herkeste böyle olmazmış. bu tıbbi vaka(evet tıbbi bir vakaymış) aynı zamanda insanın art arda çok kereler hapşırmasına da sebep olabilirmiş. bu vaka tüm insanların %17 ila %25'inde görülürmüş, ve en çok da caucasian ırkında görülürmüş. genlerde de otozomal dominant** olarak taşınırmış bu genetik özellik(evet genetikmiş de aynı zamanda).

    bu vakadan ilk defa aristo bahsetmiş kitaplarından birinde.

    muhtemel sebep trigeminal sinir çekirdeğindeki genetik bir bozuklukmuş. trigeminal sinir denen beşinci cranial* sinir hapşırıklardan sorumluymuş. araştırmalara göre* bazı insanlarda bu sinir ile görsel impulsları beyne ileten sinir arasında bir bağlantı varmış. görsel sinirin aşırı uyarılması trigeminal siniri tetikliyormuş, ve bu da hapşırmaya sebep oluyormuş. başka bi teori de diyormuş ki gözyaşı kanallarından burna sızan gözyaşı damlaları ışıksal hapşırma refleksine sebep oluyormuş. refleksin hızı ilk teoriyi destekliyormuş çünkü gözyaşları üretilip de taa burna sızana kadar hapşırık üstüne hapşırık patlatıyormuşuz zaten. ayrıca aniden soğuk hava teneffüsü veya kuvvetli bir tatlandırıcı(ağır mentollü sakız gibi) da hapşırmaya sebep olabiliyormuş, bu da trigeminal sinire yakın herhangi bir sinirin aşırı uyarılmasının hapşırığa yol açabileceğini gösteriyormuş.

  • kafa kesen, insan derisi yüzen, eroinle bir nesli zombiye dönüştüren katillere karşı girişilen operasyondur ancak ne kadar başarılı olur tartışılır.

    adamlar şehir sahibi olmuş, kitleleri maaşa bağlamış, devlet gibi örgütlenmiş yani.

    bu zamana kadar bunun gibilere karşı ordu tankla, topla önüne gelen kim varsa devirip neden harekete geçmedi dersiniz ?

    para konuşur da ondan. herkese para yedirince durum böyle laçkalaşıyor.

    paran varsa siyasetçi de satın alırsın, silahlı güç de, bu kadar basit ve bu kadar aşağılık bir durum.