ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gebze-halkalı banliyö hattı
-
gebze halkalı hattı ile yeni tanıştığımız şu günlerde size bir müthiş -bence- hizmet sunuyorum ekşidaşlar
karşınızda gebze-söğütlüçeşme arası durakların, kendinden bir önceki durağa olan zaman farkı
13.03.2019 17.35 ekleme:
yazdığım saatler hattın boşken olan saatleri. mesai saatleri için 15 dk bekleme ardından söğütlüçeşme’ye tıklım tıklım dolu gelen araca, söğütlüçeşme’deki tıklım tıklım kalabalık eklendi, çoğumuz binemedik. yollar boştur şimdi arkadaşlar, yollara saldırın, herkes marmarayda
06.29 gebze
06.31 darıca
06.33 osmangazi
06.35 gtü
06.38 çayırova
06.41 tuzla
06.44 içmeler
06.46 aydıntepe
06.48 güzelyalı
06.50 tersane
06.53 kaynarca
06.56 pendik
06.58 yunus
07.01 kartal
07.04 başak
07.06 atalar
07.08 cevizli
07.11 maltepe
07.13 süreya plajı
07.15 idealtepe
07.17 küçükyalı
07.19 bostancı
07.22 suadiye
07.25 erenköy
07.27 göztepe
07.29 feneryolu
07.32 söğütlüçeşme
derslere yardımcı olsun diye bilgisayar aldırmak
-
şimdi aldıranların işi kolay. internet diye bir şey var. ben 1993 senesinde aldırdım bir bok yoktu. ortaokuldaydım. yalandan pw programıyla cezaevi demirleri gibi bir şey çizerdim çünkü başka bir şey çizemiyordum, sonra gösterirdim nasıl olmuş diye aferin falan derlerdi. onu anıtkabir sanıyorlardı. ben öyle lanse etmiştim. günü kurtarırdık yani. giderdim sonra volfied, cm 93-94 akşama kadar oynardım. belli bir süre cm 93-94 ü ders sandılar. mal gibi monitöre baktığım için oyun oynamadıgımı düşünüyorlardı. benimki yine kolaydı, arkadaşım aynı dönem amiga aldırmıştı bu sebepten. onun ailesi daha sıkıydı, o da yalandan bir program bulmuş, dersin bir bölümünü mal gibi oraya yazıp ordan deftere geçiyordu. o günü daha zor kurtarıyordu çünkü program yazılan şeyi kaydetmiyordu. adam her gün aynı şeyi gösterecekti kaydetse, okuyacak halleri yok ya. save diye bi yer yoktu ne programıysa artık... her gün yazıyordu bu paso. bir de sonradan ben bir program bulmuştum. yani program değil de adamın biri disketin içine ankara misket koymuş. kısacık. disketi c: ye kopyalamıştım ve bunu ben yaptım müzik dersi için demiştim. paso misket çalıyodum odamda yalandan. ses kartı da yoktu, çok pahalıydı almamışlardı bızzt- dızzt efektleri içinde pc speaker modundan ankara misket. nınının nınının nınınını nın... çok aradım ama başka şarkı bulamadım öyle. bulsam iyice imparatordum. evdekiler de beni deha sanıyordu. napalım mecburiyet. cafe vardı da biz mi gitmedik? dersler iyiydi ama.
ailenin komik kısa mesajları
-
anne mesajın sonuna ilk kez smiley koymuştur. (bkz: smileyi soydum basucuma koydum)
ben - vayy anne ilerletmişsin olayı
anne - bi haftadır bunu bulmaya çalışıyorum, sen hep koyuyodun özeniyodum ben de
yaran facebook durum güncellemeleri
-
''beni öldürmeyen şey, beni küçültür'' - süper mario*
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
yeminli tercümanın ateist olduğunu öğrenmek
-
an itibariyle günümün içine etmiştir. ulan ihale var sabah, bu güya yeminli tercüman olan lavuğa da ispanyolca kalite belgelerini çevirttirdim... neyse efendim, eleman facebook'tan eklemiş beni yarım saat önce, artık neyine güvendiyse... ben de kabul ettim fazla kurcalamadan. girdim profiline geziniyorum ne ayak lan bu deyu... bir baktım ki darwin'i, evrim ağacı'nı, karikateist'i vb. sayfaları beğenmiş. kan beynime sıçradı bunları görünce. "ateist misin lan sen it" diye sert bir mesaj attım facebook'tan. "evet abi" yazdı. "senin ben mına koyim emi! hani yeminli tercümandın lan sen! kuran'a filan el basmadın mı sen" yazdım, "annemin üstüne yemin ettim ben abi" dedi. daha fazla yazamayacağım. :( hayır amk ben de ateistim de kariyerim tehlikede resmen şu an. :(
geçmişe gidip günümüz teknolojisini anlatmak
-
mesela antik yunan'a gidiyorsun boyle pisagor, menelaus, hipotenus falan tum geometriciler toplanmis homeros'ta orda jose mourinho gibi elinde kagit ve kalem. ve sen gidip "abiler size bi teknoloji anlatayim super! biz pi'yi 3 aliyoruz daha kolay islem yapiyoruz boylece" desen sonra arsimet orda bagirsa "serefsizim aklima gelmisti" dese ve tum medeniyet pi'yi 3 alsaydi ne eglenceli olurdu gunumuz dunyasi. butun binalar falan egri bugru acayip sekilli salvador dali tablosu gibi bi dunya ne guzel olurdu.
pembe otobüs ve metrobüslere binmiyoruz
-
kadınların binmemesi çözüm değil, çünkü elbet buna binecek insanlar var. asıl protesto şudur:
(bkz: pembe otobüslere erkeklerle biniyoruz)
bitti.
her şeyden önce ben bir erkek olarak cinsiyetçiliği de geçiyorum aynı vergiyi veriyorsam aynı imtiyazı isterim.
thy hosteslerinin nezaket sorunu
-
ornek olarak:
emirates havayollari hostesi yemek servisi yaparken gulumseyerek yaniniza gelip, kulak seviyesine egilerek yumusak bir ses tonuyla: "good evening sir. today we have grilled chicken with roasted vegetables or marinated beef in curry sauce with rice on the side. which one would you prefer?"
thy hostesi, 5 karis suratla tepeden bakarak: "chicken or pasta". hele yolcu bi anlayamasin ne dedigini. "excuse me" falan diyene bagirarak "offff... chicken or pastaaaa"
evet rezil amerikan havayollarindan ileride olabilirler. avrupa havayollariyla da bir cok anlamda yarisabilirler. fakat esas rekabet icinde olduklari asya ve ortadogu havayollarinin hosteslerinin ellerine su dokemezler malesef. yok maasti, yok yolcularin tutumuydu falan da adama ozru kabahatinden beter dedirten soylemlerdir. isin bu kardesim yapacaksin. guleryuzlu olmanin, nazik olmanin zor oldugu ortamda sen olacaksin. yonetimin hatasi tabi en basta. koy bakalim belli standartlar bu baglamda. uymayana da bas uyariyi, yaz siciline gor bakalim nooluyo.
eniştecimle akşam akşam delirmeler
-
tek mantıklı açıklamasının, adamın adının "eniştecim" olduğu fotoğraflardır.