hesabın var mı? giriş yap

  • türkiye, ırak, iran, suriye, lübnan, ürdün, filistin, israil'i kapsayan güneybatı asya coğrafyasına verilen isimdir. tarım ilk olarak burada başlamıştır. jared diamond'un güzel bir cümlesi var bununla ilgili: "ve tüm hikaye bundan 13.000 yıl önce orta doğu'da yaşayan bir insanın bir buğday tanesini toprağa ekmesiyle başladı."

  • tarkan söz konusuysa kır zincirlerini var, onun dışındakiler bana hep zamanının şarkısı gibi gelmiştir.

    kargo - bad'lik amiri, pek bi manyaktır, biz o zamanlar normaldik.

    sibel alaş - adam zaten bu listenin klişesi olur, biz bunları şimdi yazacağız diye bir rüya görmüş.

    seden gürel - bum bum, seden gürel ve şapkası aslında bosna-hersek gibidir, ayrı gibi gözükse de bütün olarak ele alınır.

    deniz arcak - zehir ettin, şu yaşıma geldim, bu şarkıdan halen hiçbir şey anlamadım. deniz arcak burada bilinmeyen bir uygarlığa seslenirken bi anda delirip gündelik meselelere geçmiş gibidir, keşke hep o bilinmeyende kalsaydı. aşk bizi bozuyor işte.

  • saatlik $1'a calisan turko'lari dehsete dusuren olmasi gereken zamdir.

    calis turko calis, daha ebu bekkir siddik bebegin mevlidi, elifcan ayasofya bebegin babyshoweri, pelikan yalisinda night safari ve tika nijeryada 31 kat fazla maliyete toplu sunnet toreni var. calis turko calis.

  • suserler tarafından unutulmaması gereken değerlerimizden olan serie a için artık kurulması elzem olan dernek.

    sheva, crespo, batistuta, maldini, nesta, cannavaro, del piero, salas, ronaldo, recoba... böyle gider bu.

    (bkz: unutma unutturma)

    edit: ulen madem bu kadar fazlaydık, bu lig niye izlenmiyor türkiye'de :( nasreddin hoca'nın kedi hikayesine dönmesin olay.*

  • annemin kankası olan ayten teyze oğlu nişanlıyken müstakbel gelininin annesinin evde çocuk bakmasına kafayı takmıştı. müstakbel gelinin annesi ücret karşılığı, yarım günlüğüne 6-7 yaşlarındaki çocuğa kendi evinde bakıcılık ediyormuş. bunu da ek gelir olsun diye yapıyormuş. ayten teyze "vay efendim benim dünürüm nasıl çocuk bakar" diye kafayı takmış bi kere. sonunda ayten teyze oğlunun başının etini yiyerek "nişanlına söyle annen kaç para alıyorsa çocuk bakmak için, biz kendi maaşımızdan ona veririz de" diye beyin yıkama yapıyor. oğlan da nişanlısına bu cümleyi kurunca kız da küçük görüldüğünü anlayıp düğüne günler kala nişanı atıyor. ayrıca kızcağızın ilk küçük görülmesi değilmiş. birikmişlik varmış. her neyse ayten teyzenin oğlu şu an başka bi kızla evlendi. yeni kızın babası iflas ettiği için kız yıllardır babasının borcunu ödüyormüş. ayten teyzenin yıllar önce küçük gördüğü ailenin borcu harcı yoktu. ayağını yorganına göre uzatan bi aileydi. biraz ilahi adalet oldu sanki bu durum. *

  • bir de anne yatağı yaptıktan sonra, yatağa yatıp üzerine yorganın serileceği anı beklemek vardır. benzer kalibredeki güzelliklerdendir ikisi de. o anki duyguyu anti-depresanlara katacak bir teknoloji olsa keşke.

  • son kalan tek dilim ile tost yapamayacaginizdan onu tamamlamak için yeniden uno tost ekmeği almaya teşvik ediyor olabilirler. mantik hatasindan ziyade taktik de olabilir.