hesabın var mı? giriş yap

  • 4 kişi bir vatandaşı silahla gasp edip olduresiye dövüyor yetmeyip 7 metre yüksekliği olan bir yerden asagiya atip, parasini ve telefonunu caliyorlar. bunu yapanlar bulunup mahkemeye cikariliyor ve serbest bırakıliyorlar. söyleyecek tek kelime bulamıyorum artik.

    kaynak

    edit: yahu kaynagini belirtip bir haber paylastim, yemedigim hakaret kalmadi, burasi da dahil olmak üzere memleket ruh hastasindan geçilmiyor, gidip tedavi olun, manyak misiniz nesiniz.

    edit 2: bassavcilik olaya ayni gün itiraz etmis, ayrıca prof.dr. ersan şen'in olayla ilgili ayrintili bir yorumu var.
    kaynak 2

  • kara mayınları, çinliler tarafından moğol istilalarını püskürtmek için kullanıldıklarında 13. yüzyılın başlarında bir kavram olarak var olurken, modern kara mayınlarının ise almanya tarafından geliştirildiği bilinmektedir. birinci dünya savaşı sırasında almanlar tarafından yoğun bir şekilde kullanılan silahlar o kadar etkili olduklarını kanıtladılar ki, diğer savaşan güçlü ülkeler tarafından hızla kopyalanıp kullanıldılar. hitler 1933'te almanya'nın gücünü ele geçirmesiyle, kara mayını teknolojisi bir kez daha askeri araştırmaların ön saflarına geldi. bu süreçte schrapnellmine 35 (şarapnel mayını 35), kurbağa madeni veya zıplayan betty olarak adlandırılan s-mine geliştirilmiştir. kendi sınıfının en iyilerinden birisi olarak s-mine müttefik kuvvetlerin çekindiği bir silah haline gelmiştir.

    s-mine fiziksel olarak, içine toz haline getirilmiş veya tnt dökülmüş küçük bir silindir şeklindedir. her mayının tepesinde, fırlatıldığında içerideki patlayıcının patlamasına neden olan bir fitil vardır. s-mayınını benzer cihazlardan ayıran şey, anında patlamak yerine, takıldıktan yaklaşık dört saniye sonra patlayacak şekilde tasarlanmış olmasıdır. onu ölümcül derecede etkili kılan bir diğer önemli ayırt edici özelliği, fitilinin yerde patlamak yerine mayının gövdesini yaklaşık bir metre havaya fırlatacak şekilde tasarlanmış olmasıdır ki bu noktada şiddetli bir şekilde patlama özeliği göstermektedir. bu yüzden testis yüksekliğinde patlayacak şekilde özel olarak tasarlanmış olması bir silahta bu iki kat ürkütücüdür. ingiliz askerleri bazen s-mayınını testisler için kullanılan argo kelime bollock kelimesini kullanarak "debollocker" olarak adlandırmışlardır. ölümcüllüğü en üst düzeye çıkarmak için, s-mine'ın gövdesi dışarıya yüksek hızlarda fırlatılacak yüzlerce çelik bilyalı rulmanla doldurulmuştur.
    https://www.youtube.com/watch?v=pfbhcqrktno

    müttefik devletlerin s-mayını ile bilinen ilk karşılaşması 1939'da, 2.dünya savaşı'nın başlamasından kısa bir süre sonra saar taarruzu sırasında gerçekleşmiştir. alman güçleri bölgeyi o kadar yoğun bir şekilde mayınladılar ki, alman topraklarına yönelik bir fransız saldırısı durdurulmuştur.

    savaş boyunca, nazi mühendisleri zaten ölümcül olan bu silahta iyileştirmeler yapmaya devam ettiler. "glasmine 43" olarak adlandırılan ve 1943'te geliştirilen bir cam versiyonunu geliştirdiler. büyük ölçüde tespit edilemez olmakla birlikte o dönemin mayın dedektörlerine göre, cam şarapnelin x-ışınlarının tespit etmesi daha zor olduğu için kısmen de olsa enfeksiyon riskinin artması, bu nedenle yaralanan bir kişinin çalışmasını çok daha zor hale getiriyordu.

    müttefik askerlerin yaklaşabileceğini düşündükleri hemen hemen her yere s-mayınlarını çim tohumu gibi diken alman güçlerinin ötesinde, aynı zamanda anti-tank ve araç mayınlarının etrafına akıllıca s-mayınları serpiştirdiler. böylece araçların içindeki askerler devre dışı bırakmayı planlamışlardır. harap olmuş araçtan çıkan askerlerin s-mayınları tarafından etkisiz hale getirilecekti.

    d- day yani normandiya savaşı'ndan sonra bazı alanların mayınlarla ne kadar doygun olduğuna bir örnek olarak müttefikler sadece pouppeville çevresindeki kum tepelerinde 15.000'den fazla patlamamış mayın bulup çıkardılar. dahası, 2. dünya savaşından sonra müttefik kuvvetler, batı avrupa'da ellerinden geldiğince çok mayın kaldırmak için yaklaşık 49.000 alman savaş esirini askere almıştır. yine de, bu büyük miktardaki insan gücüne ve mayınların yerleştirildiği yerlere dair titizlikle tutulan nazi haritalarına rağmen, bugün hala özellikle kuzey afrika'da ve doğu avrupa'nın bazı bölgelerinde, seyahat edilmesi güvenli olmadığı düşünülen alanlarda patlatılmamış 2.dünya savaşı dönemi mayınları olabiliceği düşünülmektedir.

    kaynak:
    https://www.cs.mcgill.ca/…edia/wpcd/wp/s/s-mine.htm
    https://en.wikipedia.org/wiki/s-mine

  • iran'da olan taarruf kültürü ilk gittiğiniz zaman küçük bir şok yaşatır.
    mağazaya girip alışveriş yapıyorsunuz, parayı uzatınca almak istemiyorlar, illaki ısrar edeceksiniz.
    "gabele şoma ru nedare" diyorlar hep. yani aldığınız ürün size layık değil, para vermeyin gibisinden. tabii bunu nezaketen söylüyorlar, sizin parayı almaları için ısrar etmeniz gerekiyor.
    her seferinde bunu yapmak çok yorucu oluyor.
    sarraf bile para bozarken bu cümleyi kuruyor.
    sürekli maruz kalınca insan, içinden "tamam bana layık değil madem ver paramı" demek istiyor.
    bu taaruf kültürü her alanda çok yaygın. birbirini abartılı övmeler, yemek için ısrar etmeler.

  • beşiktaş forması giydiği dönemde kulüp yönetimi bunun at yarışı oynamasından illallah edip, belki akıllanır diye bir milyar türk lirasi ceza kesmişti.
    sergen ağabey aynı gün, cezanın kendisine tebliğ edildiği saat içerisinde ganyan'dan bir milyar 500 milyon lira kazanıp kulübe ödemesini gününde ve eksiksiz olarak yapmış, akıllı olun mesajını ilk elden vermişti

  • bakın sevgili arkadaslar.
    bu ülkede bursa'nın, antalya'nın, eskişehir, konya'nın, diyarbakir'ın ve daha adını anımsamadığım birçok stadyumun ismi atatürk idi.
    toki sayesinde tamamı yenilendi ve hiçbirine ataturk ismi verilmedi.
    sebebi ise ataturk adinin unutturulma cabası.
    ayrica izmir ataturk stadyumu kaderine terkedildi, istanbul ataturk havalimani kapatildi.
    tum bunlarin hepsi ulu onderi unutturma, hafizalardan silme cabasi.
    su konjonkturde fenerbahce'nin bu karari alma cesaretini takdirle karsiliyorum.

  • halkın zopasını yeyince yazılı açıklama yapmış kişi beyanatı. düne kadar meydanlarda esip gürlüyordu.

  • istanbul`da yasiyorum;

    - her gun istanbul`un pis havasini kokluyorum
    - stresini cekiyorum
    - sigara ve alkol kullaniyorum

    dusunecegim son sey tahta kasigi elde yikamak olur, tesekkurler. elimden gelse halilari da bulasik makinasina sokar yikarim.

    debe editi: (bkz: #56975655)

  • geçen sene yeni yıl projeleri ile uğraşırken şirketin 450,000 satırdan ibaret bir yıllık muhasebe kayıtlarını tek bir hamlede sildim.
    ne yapalım ne edelim derken günlük yedekten bilgileri geri almaya karar verdim; bu sefer de bilgileri 2000 yılı kayıtlarının üzerine alıp onları da temizledim. birileri durdurmasaydı 1995'e kadar tüm kayıtları silip şirketi de ateşe verecektim; olmadı.