hesabın var mı? giriş yap

  • bir gece abimin söylediği sözle beni benden alan sayıklamalar bütünü.

    gece çıt çıkmıyor ben uyumak üzreyim abimden bağırarak gelen ses

    - sessizliiiiiiik

  • ondokuzuncu yüzyılın sonlarında, japon savaş çığlığı olarak kullanılan kelime, ban "on bin" (gengetsu'nun düzeltmesi ile: aslında man on bin demektir) ve sai "yıl" kelimelerinden oluşur ve orjinal olarak, imparatorlara hitap ederken kullanılan"onbin yıl yaşa" anlamında bir saygı ifadesidir.

  • bu maganda barzolara bunları yapma cesaretini verenler utansın. ulan şu iki kızcağızdan birinin silahı olaydı da herifin ağzına sokup ağlatsaydı keşke. ama olacak olan en fazla ifadesi alınır sonra serbest bırakılır. illa eşin dostun olacak bir yerlerde yoksa adalet tecelli etmez.

  • bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaya güzel bir örnek olan başlık. istifa eden 900 hekim sanki covidle mücadaleden kaçıyormuş algısı yaratılmaya çalışılıyor. istifa edenlerin arasında tıpta uzmanlık sınavına çalışmak için istifa eden yüzlerce hekim olduğu gibi özel sektörde ya da muayenehanesinde çalışabilmek için istifa eden bir sürü hekim var.

    yılan gibisiniz. sizi tedavi eden elleri sokuyorsunuz.

  • izmir'in güzide kulüplerinden olan göztepe'nin 14 yıllık aranın ardından süper lig'e yükseldiği ve yılmaz vural'ın yıllar sonra yüzünün güldüğü maçtır.

    ligimizde ankara'dan takım var, istanbul'dan takım var. ama izmir'in takımının olmaması büyük eksiklikti. 7 sene önce buca gelmişti, ama onlar göztepe, altay ve karşıyaka gibi değildi.
    göz-göz taraftarıyla, kültürüyle süper lig'i hak ediyordu ve nihayetinde ait olduğu yere geri döndü.

    süper lig'de osmanlıspor, kayserispor, başakşehir gibi takımlar olacağına göztepe, altay, karşıyaka, sakarya, kocaeli, ankaragücü gibi takımlar olsun. futbol ateşli taraftarlarla, doluluk oranı yüksek stadlarla güzel.

    en büyük temennimiz göztepe'nin süper lig'de kalıcı olması. yeni sezonda umarım başarılı olurlar.

    not: aykut kocaman

  • - evet dostlar, artık devrim günü yaklaşıyor... şimdi finans piyasalarını içten çökertme planımızın bir parçası olarak uzun süredir bankalara yerleştirdiğimiz marksist arkadaşlarımızdan birisi olan faruk dost geldiğimiz süreci anlatacak. buyur faruk dost söz sende...

    - bismillahirrahmanirahim. kalplerinde allah korkusu olan müslüman kardeşlerim dünya ölümlü dünya. gelin ibadetimizi yapalım, ahiretteki yerimizi kurtaralım, bu öğle namazını birlikte eda edelim...

    - ne diyorsun sen faruk dost? bankadan bahsedecektin, devrimden, o şanlı günden... hangi bankaya yerleştirmiştik biz seni?

    - albaraka türk: faizsiz bankacılığın doğru adresi.

    - hemen bu arkadaşı olimpos'a tatile gönderiyoruz. 15 gün. ağaç ev...

  • ne bos insanlar var. insan gercekten hayret ediyor. 80 yasina gelmis adamin ugrastigi seye bak.
    liseli muhabbeti

  • maksimum seviyesine ödüle ulaşıldıgında degil, beklenti moduna geçmemizle ödülü almamız arasında çıkıyormuş bu meret. yani ödüle ulaşmak için harcadıgımız çaba süresince dopamin seviyesi artıyor ve eger ödül bizi çalışmaktan vazgeçirecek kadar uzakta degilse (dondurma yemek için bir ay beklemek bizi heyecanlandırmayabilir, ama bir saat boyunca ders çalışmak için makul bir hediyedir) maksimum seviyeye çıkıyor. çalışmayı bitirdigimiz zaman bu seviye düşüyor.

    işin ilginç yanı çalışmayı bitirdigimizde ödüle her zaman ulaşamıyorsak (köpeginiz fırlattıgınız oyuncagı geri getirdi, ama bisküvisini vermediniz) bir dahaki denemede dopamin seviyesi daha da artıyor.

    bunları kaynagından dinlemek isterseniz eger: http://www.youtube.com/…xrywdp9ii0&feature=youtu.be