hesabın var mı? giriş yap

  • abi bu adam son derece kibar davranan bir çocuğu dövmüş. ben şunu merak ediyorum, bunun sonrasından hiç mi korkmuyorlar. şimdi polis bu herifi bulacak. kimlik bilgileri mağdurun eline geçecek. adresi, telefonu, soy ağacı, osu busu... irisin, kalabalıksın falan. anladık orada güçlüsün. ama sonrası? ya intikam almak isterse?

    mesela benim karadenizli bi müvekkilim var. oğlu buna benzer bir şekilde haksız yere dayak yiyor. oğlan da kara kuru bişey, adamın kendisi de bu arada. tıfıl ailesi yani bunlar. ama adamı buldu. ağzına silahı sokup ateş de etti. ikisi de şanslıydı mermi adamın yanağından çıktı. tabi sağlam kalıcı hasar bıraktı, dişler-çene kemiği-yamuk bir surat... ama en azından öldürmedi. hapse girdi, çıktı. senin yüzünden hapse girdim diye bu defa da gitti 2 dizinden vurdu adamı. ardından yine hapse girdi. ama toplasan toplasan yattığı iki üç sene.

    nasıl şu işleri yaparken korkmuyorlar anlamıyorum amk. bu ülkede kim kendini psikopat sanıyosa çok yanılıyo. çünkü yanında süt kedisi sayılacağı insanlar herkesin çevresinde var. bi ricaya bakar. akrabası güvenliklerden dayak yedi diye bi kamyon adamı barı taramaya gönderen insan biliyorum ben. çocuğun babası zor durdurmuştu. ne şimdi bu. psikopat mı? adamı soğan cücüğüne çevirirler haberi yok. bu gün olmaz ama bi gün olur.

  • bak desen ki günümüzde et yemeye ihtiyacımız yok, çünkü tarım var, etin verdiği kaloriyi alabiliyoruz. derim ki gerzekçe bir argüman değil.

    ama ne tarih bilirsin ne biyoloji bilirsin ne bilmemne...

    bak bi özet geçelim.

    atalarımızın diyeti: ne bulurlarsa onu yemek. meyve, tohum, böcek, tavşan mantar...

    ne bulursak yiyorduk.

    sonra ateşi bulduk. ateşi bulmamızla yiyecekleri pişirerek yemeyi öğrendik. ve çiğ şekilde yememiz ve sindirmemiz saatlerce sürecek(neden? çünkü dedim ya böcek möcek yiyen hayvanlarız, sindirim sistemimiz ona göre evrimleşmişti) eti pişirerek 1 saatte "sofradan kalkar" hale geldik.

    pişmiş yiyeceklerin sayesinde bağırsaklarımız kısaldı, bağırsağa harcadığımız enerjiyi de beynimizi büyütmeye yönlendirdik.

    1 parça etin sağladığı kalori için saatlerce yerde tohum böcek arayıp yememiz lazım. böylece, etin verdiği inanılmaz kalori patlaması ve bağırsakların kısalmasının verdiği avantajla beynimiz büyüdü, sonra o oldu bu oldu işte.

    köpek dişin var, türün mamutların, dev slothların, filkuşlarının soyunu tüketmiş hala insan doğasında et yemek yok diyen adam zır cahildir.

  • şu görüntüleri izledikten sonra kızdığım tek kişi mansur yavaş.

    ya abicim neden ekmeği maliyetinden düşüğe satıp krizin vurucu etkisini göğüslüyorsun. sen sebep olmadın ki bu krize. bırak insanlar özgürce yaptığı seçimlerin bedelini ödesinler. burası sincan, %70'i düşündü taşındı seçimini bu yönde yaptı. adam 1.25 liraya ekmek almaya devam ettikçe "bakın demek ki zam falan yok, diğer her yer fırsatçı, bunlar hep dış güçlerin oyunu" deyip yoluna devam ediyor. sen unun, yağın, personelin güncel maliyetini girişe as 2 liradan sat ekmeğini insanlar bırak yüzleşsin tercihiyle.

  • kimi zaman kisinin kendisini oldurebilecegi sekillerde bile olabilir.

    bir ornek verelim hemen...

    bilindigi gibi, normal sartlar altinda, hicbir ozel cabaya gerek duyulmaksizin suyun ustunde/askida batmadan durabiliriz. bunun en buyuk sebebi de cigerlerimizdeki havanin -ki ortalama bir kisi icin 3 litre civarinda olan akciger kapasitesi, sporcularda 7 litreye kadar varabilmektedir- vucut yogunlugumuzu dusurmesidir.

    bu bilgilerden yola cikarak, cok merakli ve de akilli ben, "ulen akcigerlerimde hic hava birakmadan suya atlarsam bakalim ne olacak?" seklindeki bir soruyu -ki cevabi da belli- kendime sordum. sormakla yetinsem gene iyi... cigerlerimdeki tum havayi son damlasina kadar ufledim... ama arastirmaci bir kisi olarak burada duracak degildim ya... ardindan hemen havuza atladim. yani iyi bok yedim. ahaaa...

    aklima gelen ikinci soru*;
    "hani havuza altadin ama niye gidip en derin yerine atladin be adam?" 5 metre, boru degil ki!!

    evet dogru tahmin. dogal olarak tas gibi dibe coktum... eee cigerlerde de hava yok. yani nefes tutayim desem o da mumkun degil. kol bacak desen onlar da kar etmedi. dedik "buraya kadarmis"... ama benim gibi salaklari dusunduklerinden midir, yoksa malzeme bol geldiginden midir nedir taa havuzun dibine kadar inen korkuluklar vardi. ben de sans eseri o korkuluklara yakin atlamisim. (bunu da suya atladiktan sonra ogreniyorum ha.) onlara tutunup cikabildim yukariya. kisacasi kasla goz arasinda kendimi olduruyordum... sorsan muhendisiz bir de ha. hesap, kitap, mantik... lafmis hepsi...

    hikayemizden cikan sonuc;
    kulaga ters gelecek ama bunu evinizde deneyin. kuvette falan...

  • öyle bir his ki sanki içimdeki tüm mutluluk hücrelerini ameliyatla almışlar. boş bir kabuk gibi kalakalmışım. azkabanda 100 yıl geçirmişim de içim kurumuş gibi. ya şu da olumlu güzel bir habermiş falan diye sevinesim, komik şeylere gülesim bile yok. komedi filmleri/dizileri bile komik gelmiyor.

    mut yetmezliğinden ölücem arkadaş bu kadar da mutsuz olunmaz ki.

  • bence ilgili yasa şu şekilde değiştirilmeli;

    "reis-i cumhur adaylarından sayın recep tayyip erdoğan beyefendi hazretleri, ilk turda ne kadar oy alırsa, alınan o oy miktarı seçilmek için yeterlidir.
    diğer adaylardan biri sayın recep tayyip erdoğan beyefendi hazretlerinden daha fazla oy almış ise, seçim iptal edilir.
    akabinde yapılacak seçimlerde 2. maddenin tekrarı halinde, seçimler sayın recep tayyip erdoğan beyefendi hazretlerinin belirleyeceği bir tarihe kadar ertelenir.
    bu sürede cumhurbaşkanlığını vekaleten kendisi yürütür."

  • mercedeste çalışan mühendis arkadaşlarla görüştüm, sabah akşam toplantılarda togg'u konuşuyorlarmış. togg almanya'ya girerse tükkanı kapatır gideriz diyollarmış.

  • patronu klavyede selamlama buton kombinasyonu.

    - maraba gencler, nabiyonuz oyle butun bilgisayarcilar bir bilgisayarin ba$inda?...
    - alt f4, alt f4, alt f4.....

  • gerizekalı harry potter tarafından yapılmış saçmalıktır. anasını, babasını, sirius'u öldüren ve kendisinin peşine düşen adamın ölüm büyüsüne 'asasız bırakma' büyüsü ile karşılık veren hayırsız bir evlattır harry potter.