• "claire kot pantolonu ve svetşörtü içinde bir üniversite öğrencisine benzemektedir, elinde george berkeleyin 'insan bilgisinin ilkeleri üzerinde inceleme' kitabıyla yatağın üzerine uzanmıştır. bir ara, felsefecinin adının kalın harflerle claire'in svetşörtünün önünde yazılı olduğunu görürüz: berkeley........
    ...
    acemice şaka yapmaya çalışarak kızın svetşörtünü işaret eder ve 'berkeley'in kitabını okuduğun için mi göğsünde berkeley yazıyor' der. 'humeun kitabını okumaya başlayınca da üzerinde hume yazan bir svetşört mü giyeceksin?'
    claire güler. 'yo yo' der. (allahtan yoyo dememiş, zaten arada virgül var, ben kırptım onu) 'farklı telaffuz ediliyorlar. börkley ve barkley. birincisi okul adı, ötekisi bir adam. bilirsiniz.herkes bilir bunu.'
    'yazılışları aynı,' der martin. 'demek ki aynı sözcük ikisi de.'
    'aynı yazılıyorlar,' der claire 'ama farklı sözcükler."
    *
  • uc berkeley'nin bulundugu sehir. aykiri bir sehir olarak bilinir. carsi gibi berkeley icin de "herseye karsi" denilebilir. engebeli bir arazi uzerine kurulmustur, sehrin dogusuna dogru gidildiginde tepeler baslar (bkz: berkeley hills). bu tepelerden bakildiginda san francisco korfezi ayaginizin altindadir. golden gate koprusu, alcatraz adasi, bay bridge ve san francisco silueti muthis bir manzara olusturur. buralarda genelde pahali evler bulunur, ayrica etrafta bolca geyik gormek mumkundur.

    sehrin merkezinde yururken evsizlere, hippilere, hatta kendi kendine konusan delilere rastlarsiniz. her daim ot kokan telegraph caddesinden bahsetmiyorum bile. evsizlerden bazilari satranc oynarlar, kitap okurlar. sonuc olarak enteresan bir yerdir berkeley...
  • berkeley, college of california adlı özel okullarına kampüs yeri arayan ve şehirlerine bir üniversite kurmak isteyen oakland'lı varlıklı ve ileri gelen kişilerin, oakland'ın birkaç kilometre kuzeyinde seçtikleri yerde başlattıkları bir yerleşimdir. okulu finanse etmek için kampüs civarında büyük araziler alıp buraya yerleşmek isteyenlere karla satmayı düşünüp modern ızgara planına göre tasarladıkları kasabada arazi satışına başlarlar. ancak maddi güçleri okulu kurmakta yetersiz kalınca işe devlet el atar ve okul 1868 yılında university of california at berkeley* adıyla bilinen ünlü devlet üniversitesi haline gelir.

    adı on sekizinci yüzyılda yaşamış idealist düşünür ingiliz piskopos berkeley'nin adına ithafen koyulan berkeley ilçesinin resmi kuruluşu 1878'dir. bu arada okulun etrafında eğitimli ve kültürlü kişilerin yaşadığı bir kasaba oluşur.

    bu kasaba yirminci yüzyıldaki sivil hareketlerin, ırk eşitliği hareketinin, kadın hareketinin, ifade özgürlüğü hareketinin, vietnam savaşı'na karşı protesto gösterilerinin, hippilerin merkezlerinden biri oldu. 1968 öğrenci olaylarında abd'nin en büyük gösterileri burada yapıldı. yine aynı yılda üniversite yakınlarındaki bir parka inşaat yapılmak istenmesi önce öğrencilerin, sonra da halkın katıldığı büyük protesto gösterilerine yol açtı. gösterilere polisin orantısız müdahalesi, bir kişinin ölmesine, bir kişinin gözünün çıkmasına ve birçok kişinin yaralanmasına neden oldu. hatta dönemin valisi (sonranın abd başkanı) ronald reagan, orduyu devreye soktu. göstericilere karşı yoğun su ve göz yaşartıcı bomba kullanıldı. biber gazının abd topraklarında halka karşı ilk kullanıldığı yer bu gösterilerdir. helikopterlerden göstericilerin üzerine gaz sıkıldığı dile getirildi. ama sonuçta öğrencilerle halk kazandı ve park eski haliyle kaldı.
  • hakkinda yazilan #156185898 numarali entrynin neden surekli silinip silinip yazildigini anlamadigim sehir
    görsel

    edit: silinmemis olani bile var: #76426897

    ayrica kaynak vermeyi ogrenemeyen halkimiza inat metin jack london'un martin eden kitabinin levent cinemre cevirisinin notlar bolumunden (c)alinti.
    https://anarcho-copy.org/…ck-london-martin-eden.pdf
  • harıl harıl türkçe harfleri de barındıran versiyonunu aradığım nadide yazı tipi.
  • amerika'nın 51. eyaleti olarak bilinir. eğer bu ülkede sol denebilecek bir kesim varsa, ancak bu şehirde bulunur. geçen yüzyıldan kalma hippiler artık moruklaşmış bir şekilde hala etrafta cirit atarlar. şehir belediyesi 11 eylül saldırılarından sonra afganistan'a yapılmış harekatı kınamış, kınayabilmiştir.

    berkeley candır. özellikle şehrin kuzeyinde adım başı park bulunur. universite kampüsü çok güzeldir. eski ile yeniyi çok güzel bir araya getirir. greek theatre denen yerde dalai lama'dan mark knopfler'a kadar bir çok ünlüyü görmeye gidebilirsiniz. tiyatrolar sokağında 5 tane tiyatro her zaman tıka basa dolar.

    tepelere doğru yer yer koruluklar başlar, en tepede ise tilden parkı bulunur. içerisinde göller, çocuklar için hakiki buharlı tren işleten iki (rakip) firma, at çiftliği, atlıkarınca, inek domuz keçi vs. bilumum hayvanatın bulunduğu bir çiftlik, golf alanı, botanik bahçesi gibi yerler bulunur.

    eğer dar gelirli iseniz berkeley'de yaşamak güzeldir. kira kontrolü olduğu için ev sahibi kirayı kafasına göre arttıramaz. 10 sene orda kalırsanız kiranız kuşa döner.

    san francisco'ya ulaşımı kolaydır, 20 dakikada gidersiniz. şehirde 3 adet metro (bart) durağı vardır.

    her c.tesi ve pazar telegraph caddesinde masalar kurulur, incik boncuk ve berkeley t-shirt'leri satılır. her c.tesi ashby bart istasyonunun yanında bir pazarı kurulur. yine her c.tesi belediye binasının yanına pazar kurulur, sebze meyve satılılır.

    berkeley'in o eski protestoları artık geçmişte kalmış olmakla beraber hala farklılığını korur. sokakta karşılaştığınız insanlar ya türkiye'ye gitmişlerdir, ya gideceklerdir, ya da bi yakınları gitmiştir. illa bi muhabbet çıkar.

    körfezin manzarasını görmek için lawrance berkeley lab'in otoparkına gidilir. sisin olmadığı günlerde, özellikle kışın, hava daha berraktır.

    kışları sıcak ve güneşli, yazları serin ve yağışsızdır. mutlaka kat kat giyinmek lazım. gerekirse t-shirt, gerekirse mont. her daim hava değişir.

    şehrin her yanında community garden'lar bulunur, toprağı olmayan insanlar orada domates vs. eker biçerler.

    güzel ekmek arayan türkler san pablo ile hopkins'in köşesindeki acme adlı fırına giderler. türkiyeden gelmiş bakkaliye için ise san pablo ile university'nin köşesindeki marketlere gidilir. iranlı olanda pek bi şey yok, arap olanı çok pis ve mallarının tarihleri hep geçmiş. en sondaki hintli olan yeğdir.

    university ile shattuck köşesinde turkish kitchen bulunur, yemekleri fena değildir. 2 blok aşağıda university ile martin luther king köşesinde ise kobane adlı van'lı bir kürtün restaurantı var. oranın yeri ve menüsü biraz daha dar. bir de telegraph ile durant'ın orda yine türkiyeden bir adamın restaurantı var. ama şehrin ana öğrenci eğlence mekanı jupiter'dir. pizzası ve birası güzeldir. ayrıca shattuck ile vine kesişiminde ve ileride solano caddesinde güzel restaurantlar vardır. özellikle alice waters'ın chez panisse adlı yeri dünyanın en ünlü restaurantlarındandır. en az 1 ay önceden randevu almanız gerekir. bir diğer güzel mekan da elmwood tarafıdır (college & ashby) la mediterranee adlı yerin sahibi ermenidir, yemekleri güzeldir.

    marina tarafından her sene uçurtma şenliği olur. halit hüseyni'nin 'uçurtma avcısı' adlı romanında da bahsi geçer.

    her ekim ayında büyük bir de sokak festivali düzenlenir.
  • unix dunyasinin kutsal topraklarindan biri.
  • bsd ve lsd'nin çıkış yeri
hesabın var mı? giriş yap