bonpourlorient

• hakkındaki ilk entry'sini ekşi sözlük'ün doğum gününde ben girmiş olayım istediğim suser.
  
  komünizmin tek kelimelik özeti başlığındaki entry'sinin sonunda yazdığı şu cümle sonrası takibe aldığım ve sözlük'e 20-30 gömlek fazla gelen yazar:
  
  "kapitalizmi lütfen fabrika sahiplerinin, maden işletmecilerinin, toprak ağalarının çocukları savunsun. sizlik bir konu yok yani. kimsenin cep telefonunuza, arabanıza göz diktiği yok."
  
  kalemine sağlık.
  
  ha bir de bu var... tek kelimeyle harika.
  
  "irlanda'da basit bir bitki hastalığı patates ekinini kırdığında adadan her gün onlarca ton tarım ürünü ihracına rağmen serbest piyasa aşkıyla iç piyasaya arz edilmeyen besin maddeleri yüzünden milyonlarca kişi öldü. adına da büyük kıtlık dendi. halbuki ada tüm avrupa'yı besleyen gıda tedarikçisiydi. aynı kıtlıklar madagaskar, hindistan, haiti, somali daha onlarca kez tekrarlandı. ama dönüp dolaşıp çin ve ukrayna'dan bahsediliyor bazı tarafgir ağızlarca. kapitalizm gelişmek için koskoca bir kıtanın doğal kaynaklarına çöktüğünde 20 milyon kızılderili toprak altına girdi, senegal kıyılarından milyonlarca siyahi adam, kadın, çocuk kaçırılıp köle olarak satıldı. milyonlarcası tabutluk denilen havasız, pislik içindeki takalarla atlantiği aşmaya çalışırken öldü. kapitalizm afyon müptelaları yaratıp uyuşturucu ticaretini artırabilmek için çin limanlarını bombaladı. kapitalizm zaire'de kauçuk tarlalarında günlük kotasını dolduramayan çocukarın bile kollarını satırla kopardı. yüzlerce yıl dünyayı kasıp kavurdu. 5 yaşındaki çocukların buz gibi havada bellerine kadar çamur içinde madenlerden su çektikleri, 14 saat çalışan işçinin karnını bile doyuracak ücreti alamadığı için yetersiz beslenmeden öldüğü, yetişkin insanlarda ömür beklentisinin 39 olduğu, her 5 çocuktan 3 ünün yetişkinliğe erişemeden öldüğü, fabrikalarda kırbaçın, sopanın ustabaşının standart aparatı sayıldığı yüzyıl boyunca kapitalizm insanlığın üstüne kabus gibi çöktü. insan doğasına uygun dediğiniz sistem buysa bilemem."
  
  evlerinin konforunda kapitalizm güzellemesi yapan ergenlerin ve ergen zihinlilerin şurada sayılan kurbanların yerinde olmamak için o bir taraflarını takas edebileceklerinden adım gibi eminim...
• güzel yazıyor
• sırf üniversitelerde eğitim dilinin ingilizce olmasına karşı çıktığı için dünyaca ünlü bilim adamımız oktay sinanoğlu'na şarlatan diyen hristiyan misyoner. #141997934
  manda yönetimi altında yaşamaktan hiç gocunmayacak bu kafalara göre türkler barbar, türkçe ise bilim için yetersiz bir dildir.
  bu şahıs gibi binlerce mankurtun aramızda dolaşması, ülke olarak çoktan işgal edildiğimizin kanıtıdır.
• yazılarını çok beğendim arada girip okumak için hatırlatma entrysi olsun.
• şah ismail ile alakalı yazısıyla tanıdım kendisini epey güzel yazmış.
  lakin, tabi katıldığım katılmadığım pek çok noktası var.
  çünkü genel olarak yazdıkları kişisel yorumundan ibaret şuanda madem bu kadar yazıyorsun biliyorum diyorsun o zaman kaynakçalarını da vermen gerekiyor.
  osmanlı'nın sünni islamı özümseyememesi falan kaynağa muhtaç bilgiler. osmanlı'nın balkandan ziyade kendini romanın devamı gibi gördüğü bu bağlamda akdeniz imparatorluğu hayali olduğunu hatta italya yı alıcam diyen bir fatihimiz olduğunu biliyorum ben.
  başka yazılarında habil kabil meselesi var ki bunun sümer hikayelerinde olması kadar doğal birşey yok ama dinsel metinleri karalama zaviyesinden ele alınmış bu da çok saçma geldi çünkü zaten yaşanan şeylerin kuşaktan kuşağa aktarılmasını derlemiştir dini metinler neyse.
  yazılarını beğendim fakat teyide muhtaç şu haliyle ve bolca kişisel görüşten ibaret.
  yazar arkadaşımızı ben tarihi kendi ideolojik süzgecinden geçirerek değerlendiren tarihçiler kategorisinde görüyorum. tarih bilgisi varmıdır vardır ama iyi tarihçi midir orası tartışır.
  önemli bir hususta basit entrylerinin de ciddi fav alması buda ilginç bir durum burdada bir lobi faliyeti kokusu alıyorum.
• #157530551 girisindeki 9. paragrafı sonrasındaki bazı kişi, grup, kavram ve şarkıların (ön okuma - biraz daha bilgilenme adına) vikipedi (kapsamlı olması için ingilizce) ve sözlük sayfalarını - bazıları henüz yok- aşağıda sunduğum sözlük yazarı.
  
  thomas paine --> thomas paine (bahsedilen ünlü kitaplarından olan common sense'i okumak isterseniz pdf'i )
  
  giuseppe garibaldi --> giuseppe garibaldi
  
  alberto bayo --> alberto bayo
  
  jakobenler --> jakobenler
  
  sans culottes--> sans culottes
  
  eric hobsbawm --> eric hobsbawm (ilgili kitabı için the age of empire)
  
  simon bolivar --> simon bolivar
  
  napolyon bonapart --> napolyon bonapart
  
  mysore (bkz: maisur krallığı) --> mysore
  
  tipu sahib --> tipu sahib
  
  ram mohan roy --> ram mohan roy
  
  toussaint l'ouverture --> toussaint l'ouverture
  
  3. senfoni (bkz: eroica) --> beethoven'ın 3. senfonisi ( güzel bir icrası için)
  
  la marseilleaise --> la marseilleaise (dinlemek için)
  
  enternasyonel --> eenternasyonel (arturo toscani yönetiminde dinlemek için - fransızca dinlemek için
  
  namık kemal --> namık kemal (tabii ki türkçe)
  
  bolşevik devrim (bkz: ekim devrimi) --> bolşevik devrim
  
  sun yat sen --> [sun yat sen https://en.wikipedia.org/wiki/sun_yat-sen] ve ilgili devrim (bkz: xinhai devrimi)
  
  georges danton --> georges danton ve ilgili mahkemeler (bkz: revolutionary tribunal)
  
  bir de ilgili giriye bir kaç ek olarak
  
  - ittihat ve terakki cemiyetinin 2. meşrutiyet sırasında kullandığı sloganlardan biri ise fransa'da devrim sırasında kullanılanın (ayrıca halen fransa'nın ulusal sloganı) aynısıdır (hürriyet müsavat uhuvvet).
  
  - atatürk'ün devrim ile ilgili sözleri (kaynak: https://tr.wikiquote.org/…tafa_kemal_atatürk/devrim):
  
  "biliyorsunuz ki, fransa büyük inkılâbı hemen hemen [bir] yüzyıl devam etmiştir. üç yılda esaslı bir inkılâbın bitebileceğini fark etmek hatâ olur."
  
  "fransa ihtilâli, bütün cihana hürriyet fikrini nefh eylemiştir. ve bu fikrin hâlen esas membaı bulunmaktadır. fakat o tarihten beri beşeriyet terakkî etmiştir. türk demokrasisi, fransa ihtilâli'nin açtığı yolu takip etmiştir. zîrâ her millet, inkılâbının içtimâî muhitinin tazyikatı ve ihtiyacına tâbî olan hâl ve vaziyetine; bu ihtilâl ve inkılâbın zamân-ı vukûuna göre yapar."
• "bonpourlorient," izleyenleri doğu masallarının büyülü dünyasına götüren bir film gibi görünüyor, ancak sonra birdenbire o masallardan uyandırıyor ve "hayır, gerçeklik işte budur!" diyor. hikaye, güzel manzaralar ve egzotik atmosferlerle başlıyor, sonra kahramanlar bir şekilde karmaşık bir romantik ilişkinin içine düşüyor ve sonunda birçok soru işareti ve hüsranla sona eriyor. izleyici, filmin sonunda kendi hayat kararlarını gözden geçiriyor ve "bon pour l'orient!" yani "doğu için iyi!" demenin ne anlama geldiğini sorguluyor.
• beni engellemiş yazar
  sayın suser siz kimsiniz ki beni engelliyorsunuz?
  beni engellemek demek beni yazdıklarınızdan mahrum etmek değildir, beni engellemek benim yazdıklarımdan kendinizi mahrum etmek demektir.
  sanırım kendisi memur.
• debe'ye giren (celal şensör/#160881406) entrysine şapka çıkarıyorum.
• debe'ye giren (#160881406) entrysine hayret ediyorum.
  
  bana, "solcunun bağnazı da dinciden betermiş" dedirtmiş yazardır.
  kendisi, bu ülkede ayrılıkcı etnisiteleri, komünistleri, asker düşmanlarını, dincileri, muhafazakarları, aydınlanma düşmanlarını, solcuları ve sağcıları kendisine duyulan nefret odağında bir araya getirebilmiş, bu yönüyle ülkenin birleştirici harcı niteliği kazanmış olan celal şengör hakkında sürekli kantarın topuzunu kaçırdığı, eleştri dozu yüksek entryler yazıyor. belli ki yaptığı şeyin bu kadar farklı unsurun nabzına uygun şerbet olduğunu farketmiş, "favlanmak" popülizminden nemalanmak için sürekli buradan yürüyor. celal şengör hakkında yazdığı uzun entrylerin hepsi birbirine çok benzediğinden bazen sadece yeni bir entryde eski entrydeki paragrafların yerini değiştirdiğini düşünüyorum.
  birçoğunun okur yazar olduğunu düşündüğüm ilgili yazarın kitlesi, zannediyorum o uzun entryleri okuma zahmetine bile girmeden, olumsuz yorumu direkt fark edip basıyordur fav. tuşuna.
  
  "fesli deli" falan diye lakap taktığı adamları celal şengör'le benzeştirirken ve sıklıkla tarikatları falan eleştiren yazılar yazarken, kendi celal entryleri sayesinde eleştirdiği adamlarla ortak saf tuttuyor gibi gösterdiğinin, bu durumun onu işbirlikçi konuma getirdiği şeklinde anlaşılabileceğinin farkında olmadığını düşünmüyorum açıkçası. o kadar da değildir her halde.
  
  yazdığı celal şengör entryleri o kadar ciddi hatalar barındırıyordu ki, özel mesaj vasıtasıyla yazarak tek tek düzeltmeye uğraşamayacağımı kendisine iletmiştim. bu nedenle hepsine ortak cevap olması niyetiyle
  #161439772 numaralı entrymi kendisine armağan ediyorum.