birinin ilk tanıdığın halini özlemek

• yanlış bir duygudur.
• konuştukça soğuduğunuz ve her cümlesinde bir kere daha sıradanlaşan birisine karşı hissettiğiniz denişik duygu hali.
  
  (bkz: sen böyle değildin)
• kişiye karşı beslenen iyi niyetleri özlemekten ibarettir. tanıdıkça pişman edilirsiniz.
• ne diyordu şair, içimde öyle güzelsin ki onu kirletmeyeceğim seninle.
• birini taniyamadigini kabul edememek.
• bir ilişkinin bitmesine yakın hissedilen nane. son çırpınışlar acaba geri gelir mi, zaten öyle bi insandı sadece bugün böyledir diye avanak tesellileri ama çoktan uçup gitmiştir.
• ilhan berk'in;
  "ilk iki dakika kocaman bir yüreği var sanırsın; sonra bir ömür o yürekte, ilk iki dakikayı ararsın."
  dediği.
• bence problem karşı tarafta değil problem sizde. yüz verince astarını istemek dedikleri şeyi bununla bağdaştırabiliriz. sizin kırmızı çizgileri belirtmeniz gerekir, sınırınız yoksa karşı taraf size olan saygısını kaybeder ve değişir.
• bilinmeyen her şey merak uyandırıcı olur.merak insanı cezbeden ve mutlu eden bir duygu ve yeni insanlarla tanışmak hep merak uyandırıcı olur. ilk anlarda hep ideal insan portresi çizmek ister insanoğlu.sonrasinda birazcık hayal kırıklığı yaşamak veya yaşatmak genelde normal karşılanmalı.onu sevecegimizi veya hayatımıza alip almayacagimızı o kişiye karşı tolerans seviyemiz belirler.
  insan da tıpkı eşya gibi eskiyen bir varlık.insan eskidikce mutlu etme seviyesi eşyanın doğası gereği azalır.kimi zaman bu duyguya kapılır ve yürek sancısı çektiğimiz olur.ancak her şeye rağmen o kişiyi hayatımızda tutarız.
  
  önemli olan yaptığımız muhasebede birbiri ile ne kadar sağlam bir bağ kurulduğudur.hayatimiza o insanın ne kadar dokunduğudur.ne kadar güven duygusu verdigidir.
  
  ilk anlar hep özeldir ve hep özel kalır.
• özlemek değilde ilk tanıdığın halindeki karakterin aslında yapay bir karakter olduğunu anladığın zaman istemsizce gelen tebessüm.