• mümtaz'er türköne birkaç yıl önce yazdığı bir yazıda bozkurdun türklerin simgesi olmadığını, hatta türklerin bu hayvandan nefret ettiklerini söylemişti.

    hatta bir alıntı yapalım, ne dediği açıkça görülsün:

    "kurt göçebenin tek serveti olan sürülerin, özellikle küçük baş hayvanlann en büyük düşmanıdır. sürüye girdiği zaman sadece karnını doyurabileceği bir tek koyunla yetinmez. önüne gelen koyunu boğazlar. bu yüzden tarihimiz boyunca göçebe türk toplumlarının -diğer bütün göçebe toplumlar gibi- en çok nefret ettiği yaratık kurt olmuştur."

    zooloji bilgisiyle mitolojiyi değerlendirmeye çalışan türköne'yi, bu cesaretinden ötürü tebrik ediyorum. ama bu söylediklerinin pazarda ederi beş kuruş bile değildir. bilgisine sunarım.

    önce buradaki mantık hatasını düzeltelim. sonra bilgi hatalarını düzeltiriz.

    bir hayvanın zararlı olması, ilkel toplumların o hayvanlardan nefret etmelerine neden olmaz. birçok toplum için aslan, kartal, yılan vb. hayvanlar kutsaldır. bu toplumlar bu hayvanları etinden ve sütünden faydalandıkları için kutsal saymış değillerdir.

    korku ile tabu arasında, tabu ile totem arasında bir bağlantı vardır. ilkel bir toplum bir hayvandan korkuyor ise, bu zamanla bir tabunun doğuşuna neden olur. tabulaşan hayvan yahut aslında onun temsil ettiği öz de yine zaman içerisinde toteme dönüşecektir. totemlerden nefret edilmez, onlara tapınılır.

    kısacası, kurtların sürüler için zararlı hayvanlar olmaları, türklerin onlardan nefret etmeleri için bir sebep değildir.

    söyledikleri, türköne'nin türk mitolojisi hakkında hiçbir şey bilmediğinin açık ispatıdır. şamanizm'den bahsediyorsunuz ve sonra bir hayvandan nefret etmekten bahsediyorsunuz! akıl alır şey değil. türkler hiçbir hayvandan nefret etmezler. bunların tamamının bir ruhu vardır. üstelik türk mitolojisinde, #18987625 numaralı entry'de anlatmaya çalıştığımız üzere, tabiat içinde bir çatışma yoktur, uyum vardır.

    türköne'nin tek eksiği yorumda değil. bilgi bakımından da eksiklikleri var. tamamlaya gayret edelim.

    bakın jean-paul roux ne diyor:

    "çok kısa bir süre için birleştirilebilen imparatorluk [göktürklerden bahsediyor - sarissa] iki parçaya bölündü; bu parçalar farklı yönlere gitti. oysa batı tu-kiuları [türkler demektir - sarissa] doğu tu-kiularıyla aynı kökenden geldiklerini iddia ediyorlardı. batı tu-kiuları kurdun barınağı olan ata mağarası tapımını koruyup kurban adamaya devam ettiler. bu olgu, kozmogoniyle ilgili mitin geç dönemlerde meydana gelen bir oluşum olmadığını ya da ikiye ayrıldıktan sonra başka toplumlardan alınmadığını, 551 yılında önce türkler altay'da yaşarken de bilindiğini gösterir."

    roux, kısaca, bu mitin türklerde var olduğunu söylemekle yetinmiyor, bunun, türk devletinin oluşumundan önce dahi türkler arasında yaşadığını söylüyor.

    orhun yazıtlarında şöyle yazılıdır: "tengri küç birtük üçün kangım kagan süsi böri teg ermiş." yani, "tanrı güç verdiği için babam kağan'ın askeri kurt gibi imiş." sizce bu bir nefret söylemine benziyor mu?

    kurt figürü, göktürk döneminden koço fresklerine kadar birçok yerde görülebilir. türköne'nin görmemiş olması, bunların var olmadığı anlamına gelmez. kuantum teorisi de bir yere kadar...

    geriye kala kala, türköne'nin "isimleri koyun, keçi... kurdu severler mi hiç?" mealindeki iddiası kalıyor. bunun geçerliliğini yahut gülünçlüğünü de sizin yorumunuza bırakıyorum.
  • ilk olarak 1927 yilindan itibaren , turk lirasinin uzerine resmedilmeye baslanan ancak ismet inonu zamaninda bu uygulamadan vazgecilen , asaleti tartisilmaz milli simgemiz.etrafa bakip uzerinde amerikan kartali* olan onca meta gorunce , bozkurt figurunun millete degil de bir zumreye maledilmis olmasina uzulmemek gercekten zor.
  • türk milleti'nin simgesidir.
    evet ülkücüler bu simgeye sahip çıkmıştır. sahip çıkmasalardı, acaba şu an bozkurt denilen birşeyden haberdar olacakmıydık, harbi çok merak ediyorum.

    özellikle cumhuriyet'in ilk dönemlerinde bolca kullanılan bu sembol, ismet inönü döneminden itibaren paraların üzerinden kaldırılmaya başlanmıştır. mesela kahramanmaraş kalesi'ndeki türk bayrağı'nı tutan bir bozkurt heykeli vardı. bu heykel de ismet inönü tarafından kaldırılmıştır.

    resim şurada: http://2.bp.blogspot.com/…rqms/s320/maraskalesi.jpg

    bozkurt sembolü türk milleti'nin hafızasından silinmeye çalışılırken, ülkücüler tarafından sahiplenmiş ve günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. bu yüzden ülkücülere kızacağınıza bence teşekkür edin.
  • "kurt yahut bozkurt türklerin simgesi değildir, türklerin simgesi keçidir." şeklindeki iddia, köl tigin yazıtının üzerindeki keçi simgesinden yola çıkılarak ortaya atılmıştır. bu iddiayı dile getirenler, bugut yazıtında da kurt simgesi bulunduğunu nedense görmezden gelirler.

    murat bardakçı da aynı hataya düşmüş. şurada izah ettim: http://acukbitig.blogspot.com/…-kurt-simgeleri.html
  • dişisi öldüğü zaman yavrularını besleyebilen insandan sonraki tek memeli canlıdır.
  • 1924 yilinda atatürk'ün talimatiyla kurulan türkiyat arastirmalari enstitüsü'nün simgesi (meşale tutan bozkurt)
  • bu bozkurdu sarıp sarmalasak da mı saklasak yoksa sarıp sarmalamasak da mı saklasak?

    veya

    20. yy'da bozkurt simgesinin evrimi (böyle yazınca bilimsel gibi gözüktü sanki)

    mümtaz'er "türk öne!" diyorsa, arkasından gideceğinden değil. maksat, türk önden gitsin de, bu beride rahat etsin. ama o istiyor ki, "türk önde, türk ileri!" mısraının hakkını verelim, en önde biz olalım, öyle efsanelerdeki gibi bir bozkurt da yürümesin önümüzde. "bozkurt aslında yok." demeye getiriyorsa, onun da esbab-ı mucibesi budur.

    ama zaten biz bunları kitaplarımızda yazdık: (bkz: #19055510). şimdi, cumhuriyetin genç, bozkurdun ise daha yaşlı olduğu dönemlerden bahsetmek istiyorum.

    kurt yahut bozkurt sembolü, diriltilmiş bir semboldür. türklerin erken ve orta dönem tarihlerinde devlet düzeyinde kullanılmış, kağanlıktan hanlığa ve sonra sultanlığa geçiş sürecinde bu sembol de görsel olarak kullanımdan düşmüştür.

    20. yy başlarında modern anlamda ortaya çıkan türkçülük akımının etkisi ile bu sembol yeniden kullanılır oldu. felsefi temelleri itibariyle türkçülük düşüncesine oldukça yakın olan cumhuriyet*, bu sembolün bir kez daha devlet düzeyinde kullanımını sağladı. erken cumhuriyet döneminde basılan paralarda, pullarda, üniversitelerin ve enstitülerin yayınlarında bu simgeye sıklıkla rastlıyoruz.

    kurt simgesinin de elbette tek bir formu yok. bazı farklılıklara rastlamak mümkün.

    bu farklı kullanımlar arasında en eskisi yahut en eski olanlardan biri, sanıyorum türk ocaklarının hâlen kullanmakta olduğu bir bozkurt portresidir. (bkz: http://i.imgur.com/wxxom.gif)

    bu dönemde kurt simgesini tek başına kullanılıyor.

    bozkurt paralarda (bkz: http://i.imgur.com/vvuta.jpg) ve pullarda (bkz: http://i.imgur.com/rcnmc.jpg) ise yeni türk devletini işaret eder bir hâle geliyor. simgenin paralardaki kullanımında arkada bir ay-yıldız simgesi de mevcut fakat bu ay yıldız yine de bozkurt ile birleştirilmiş değil. pullarda ise bozkurda bir demirci eşlik ediyor. gerçi bu demirci, görünüş olarak eski türklerden çok yunan yarı-tanrılarına benziyor ama, bu tarihler türklerin bir aryan ırkı olduğunun "ispat edildiği" dönemlere denk geldiği için, bu elbette bir sorun değil. "barbar" moğollara benzeyen bir tip kullanılacak değildi ya! sonuçta demir dövmek var, bozkurt var, dirilişi anlatan ergenekon destanına gönderme var, cumhuriyetin türklükle bağına dair izler var, daha ne olsun!

    türkiyat enstitüsünün ve mecmuasının ambleminde elinde meşale tutan bir bozkurt var. (bkz: http://tiny.cc/ein93) türk hukuk tarihi dergisinde ise bozkurtla birlikte bir tuğ ve bir terazi mevcut. bunun resmini internette bulamadım ama, çok merak eden olursa fotoğrafını çeker koyarız.

    bozkurt sigarasında, bozkurt yine yalnız. (bkz: http://i.imgur.com/0xy5q.jpg)

    demek ki zaman içerisinde bozkurda duruma göre farklı misyonlar yüklenmiş. fakat yine de bozkurt, mütemmim simgelere sahip değil, kendi başına bir varlık.

    hüseyin nihâl atsız'ın çıkardığı orkun dergisinde, uluyan bir kurt figürünün arkasında bir hilal gözüküyor. (bkz: http://i.imgur.com/huf5q.jpg) islamlaşma mı? atsız'ın fikirleri düşünüldüğünde, mümkün değil. yalnızca bir motif olsa gerek.

    fakat bu hilal, orada kalmadı, zamanla büyüdü. o kadar büyüdü ki bozkurdu çevreler hâle geldi. ülkü ocakları şöyle kullanıyor mesela: (bkz: http://i.imgur.com/ly5cc.jpg) işte buradan amblemi söylemle birlikte değerlendirip farklı bir mesaj çıkarmak mümkün. "türklük bedenimiz, islamiyet ruhumuzdur. ruhsuz beden ceset olur." diyorsak, amblem olarak da bir cesedi kullanmayacak isek tabii ki islam'ın hilali bozkurdun çevresini saracaktır. o bozkurt, o hilalin çizdiği sınırlar içerisinde uluyacaktır. pagan simgelere islami fikirler ekleyince, ortaya bu çıkar.

    demek ki bozkurt 20. yy'da önce türklüğe, sonra türklüğe ve türk devletine, sonra da türk-islam anlayışına işaret eder hâle gelmiş. maceranın özeti budur.

    not: linklerde dedeler yok, rahat olun.

    edit: bağlantılar yenilendi. kırıldıklarını fark ettiğinizde uyarırsanız yine düzeltirim.
  • geçtik nice dağ kaya
    vardık demir kapıya
    kapanması çok yıldı
    açıl dedim açıldı
    yol verince gizli yurt
    aldı bizi bir bozkurt
    kaf dağından aşırdı
    türk iline getirdi

    der ziya gökalp, alageyik şiirinde. ulusal simgemiz ve bizi kollayan gizemli bir varlıktır bozkurt. sadece belli bir zümreye ait olmamalı ve ulusça sahip çıkılmalı diye düşünüyorum.
  • nasıl kurt roma mitolojisinde yer bulan bir figürse, bennu mısır mitolojisinde yer alıyorsa, bozkurt da türk mitolojisinde yer alan başka bir figürdür. bazı insanların, bu figürü manipüle edip, milliyetçi perspektiflere monte etmeleri elbette anlaşılır bir tavırdır. beğenmezseniz adam gibi argümanlarla, karşımıza çıkar, açıklamalar yaparsınız. ama ne hikmetse bülent arınç, bozkurtu çakalla bir tutuyor, onu bir fabl'ın kahramanı yapıyor. bu düpedüz kökensel cehalettir.
  • kastamonu'nun bir ilçesi. ismiyle müsemma bu ilçede mhp %63.5 oy almış. galiba bu rakam aynı zamanda mhp'nin türkiye genelinde,bir ilçede aldığı en yüksek oy oranı.
hesabın var mı? giriş yap