• istanbul için %1-2 yıkılır diyerek tehlikeyi küçümsemek de bambaşka bir şeymiş. çok bilimsel olmayacak ama 15 milyonluk bir şehirde konutların %2'sinin yıkılması demek 300bin kişiye denk geliyor, hadi 50bin kişiyi enkazlardan çıkarttık 250bin ölü demek ne demek bunların akılları almıyor bana göre.

    250 bin lan, iki yüz elli bin
  • "insanın bir gizliliği olur"

    imza prof. dr.

    bunlara kanmayınız.
    bırak profesörü, doğru düzgün bir üniversitede asistanlık yapmış kişi jeolojiden bahsederken şöyle laflar etmez.
  • şimdi götümü kaldırıp bulamayacağım ne kitabı ne sayfayı ne alıntıyı.

    http://3.bp.blogspot.com/…a3uam4/s1600/istanbul.jpg

    burada bir konuşmacı yok deprem falan abartmayın amk diyor, sene 1993. sonuç belli.

    yani deprem yok, deprem küçük falan yemez. binalar sikten olduğu için o depremin şiddeti 6 olsa 15 gibi hissedilir. ya bilinen şeyler bunlar neyse amk.

    deprem diye bi şey var ve tekrar olacak, dikkat.
  • ben en çok şuna takıldım. adam hiçbir şey yapılmadı yanlış, harita çıkardık demiş. iyi marifet yaptın güzel abicim de, haritanın çıkması benim deprem olduğunda ölmemi engelleyecek mi? harita çıkardık. eee? 20 yılda yallah yallah bi harita çıkarabilmişsiniz. bravo gerçekten.

    bursada, tekirdağda deprem oluyor, burda millet kadıköyde salladı bilmemnerde osurttu filan diye istanbuldan hissettiğini belirtiyor. ben de aynı istanbuldayım, evde osura osura yatıyo oluyoruz kedilerle. lan bunlar hisli hayvan dersin, kılları kımıldamıyor.

    kısacası, önünden kamyon geçse 4 şiddetinde deprem etkisi yaşayan osuruktan evlerde yaşayan yüzbinlerce insan için bir bok yapıldı mı şimdiye kadar? açıkçası deprem haritası çıkarılmadan da daha sağlam evler yapmak mümkün. haritalandırma işleminin basit ve önemsiz olduğunu düşünmüyorum bu arada. zira bazı şeylerin planlaması buna göre yapılacak. 20 milyon nüfuslu şehrin %1'inden bahsediyorsun lan. sanki 10 nüfuslu köy mezrasıymış gibi "hea biz zaten on kişiyiz, yüzde birse bize gelmez" mi diyelim?

    böyle bir miskinlik, böyle bir adamsendecilik, böyle bir vurdumduymazlık olmaz. kent yönetimi bu. 99 depreminde doğan çocukların yapsalar çocukları olur. istanbulda elle tutulur bir kentsel dönüşüm olmadı.

    büyük istanbul depremi inşallah olmaz. küçük istanbul depremi de inşallah olmaz. çünkü yel esse çatıların yerinde durmadığı bu kentte, büyüğü küçüğü farketmez, deprem binaları yıkacak. o binalarda insanlar ölecek. bu kentte depremde bir binanın bile yıkılması sorumsuz yöneticilerin olduğu kadar, böyle saçma beyanatlar veren profesörlerin de ayıbıdır.

    bazen deprem olsa gerçekten de hepimiz ölsek diye içimden geçirmiyorum değil.
  • doğrudur. istanbul içinde gölcük'teki gibi fay hattı geçmez. istanbul merkezinde 2-3 büyüklüğünde depremler oluşabilecek yapılar vardır:

    http://depremizle.com/deprem/istanbul/

    2. konu olarak deprem beklenen fay hattı marmara içinde adaların güneyinde yer almaktadır. bu fay da 1999'da enerjisini boşalttığından tekrar deprem olması için enerjinin bir 100 daha birikmesi gerekiyor.

    3. kırılacak fay hattı ise marmara içinden devam edip haberde belirtildiği gibi marmara ereğlisi açıklarında. bu fayın uzunluğu da 7.5-8 büyüklüğüne ulaşmayı engelliyor.

    7 - 7.2 de büyük deprem olmasına rağmen ortaya çıkan enerji miktarı çok farklı oluyor.

    7 büyüklüğünde deprem 1 birim enerji yayıyorsa;

    7.1 büyüklüğünün enerjisi 1,4 kat fazla oluyor.
    7.2 büyüklüğünün enerjisi 1,9 kat fazla oluyor.

    7.5 büyüklüğünün enerjisi 5,6 kat fazla oluyor.

    8.0 büyüklüğünün enerjisi 31,5 kat fazla oluyor.
  • bir dakika, yanlış anlamadım di mi? bir jeofizikçi istanbul'daki yapıların 7.5 büyüklüğünde bir depremde ancak %1-2'sinin yıkılacağını mı söylüyor..

    yahu sen inşaat mühendisi değilsinki, sen ne anlarsın yapısal davranıştan, yeniden dağılımdan, hasar sınırlarından, performans analizinden.. git zemini incele, deprem olur mu olmaz mı, olursa ne ölçüde olur, bunlara bak da.. alakan olmayan konulara niye girersin.
    bizde de bu adet oldu, deprem ile ilgili en çok konuşanlar jeolojiciler. halbuki bu adamlar konuşup konuşup en sonunda depremin ne zaman olacağını asla bilemeyizden öteye gidemiyor. e o zaman deprem öldürmez binalar öldürür düsturu gereği asıl konuşması gerekenlerin inşaat mühendisleri olması gerekmez mi?
    jeologların binaların deprem performanslarından bahsetmesi kadar absürt birşey var mı?
  • marmara denizi'nde tarih boyunca depremler oldu ve olacak. zamanı konusunda değişik görüşler var, zaten ahmet ercan da olacağını ama bazı levha tektoniği uzmanı profesörlerin söylediği kadar büyük olmayacağını söylüyor. haklı. nedenlerine madde madde bakalım:

    1) marmara denizi'nde gölcük'ten başlayıp saros körfezi'ne kadar tek parça bir kırılma, kuzey anadolu fayı'nın bu döngüsünde kesinlikle olmayacak (olursa, daha kısa kırıklar meydana gelecek). izmit körfezi'nden adalar'a doğru 1999 yılında denize giren bir kırık var, yine aynı hat üzerinde 1894 ve 1963 depremleri var, bunların yol açtığı kırıkların yerini tahmini olarak bilsek de, istanbul açıklarına kadar gerilimi boşalttığını net olarak söylemek mümkün.

    marmara'nın batısında da, 1912 yılında gerçekleşen, 7,4 ve 6,8'lük şarköy ve saros depremleri var. bunlardan 7,4'lük olanının marmara denizi'nin içinde, tekirdağ - silivri açıklarına kadar bir kırığa yol açtığı da deniz dibi araştırmalarında ortaya çıktı. marmara denizi içinde, tek parça - m~7,8 kırılma tezini destekleyebilecek bir deprem, bu döngü içinde mümkün değil, öncekilerde olmuş olması da şüpheli.

    marmara'nın orta kesimindeki faylarda, geçtiğimiz yüzyılda bir hareket gözlenmemiş, yapılan deniz dibi araştırmalarında da 1912 yılındaki gibi taze bir kırığa rastlanmamış. belki eli kulağında, belki atım miktarı kırığın her yerinde homojen şekilde dağılmadığı için segment bazında bir sonraki döngüyü pas geçecek kadar ötelendi. belki de marmara denizi'nin güneyindeki faylarla birlikte, denizin kuzeybatı - güneydoğu doğrultusunda birkaç metre kaymasına neden oldu. kimbilir? yaşayıp göreceğiz.

    peki neden uluslararası bilim camiasında büyük saygı gören bazı profesörler bu tezin üzerinde ısrarcı? bilmiyorum. bu beni çok aşan bir konu, spekülasyon yapmak da haddim değil. amatör bir araştırmacıyım. yukarıdaki paragraflarda anlattıklarımda, başta academia.edu olmak üzere birçok yerden bulunabilecek makalelerden derlediğim bilgilerin çok ama çok kısa bir özeti.

    2) büyüklük ve şiddet farklı ölçüm yöntemleri. büyüklük kabaca kırığın yüzey alanı, bölgedeki kayaların direnç miktarı ve atım (ötelenme) miktarının çarpımının (sismik moment) logaritmik fonksiyonu diyebiliriz (tam olarak öyle değil ama merak edenler için fikir vermek istedim). depremin büyüklüğünün teorik bir üst sınırı olmasa da, dünyanın çevresinin uzunluğunun ve kayaların katı halde bulunduğu derinliğin sınırlı olması nedeniyle, 9,5 - 10'un üzerine çıkması pek mümkün değil. şiddet ise, depremin yol açtığı yıkım. örneğin gölcük depremi, merkez üssünden yaklaşık 100+ km uzaklıktaki avcılar'da, 60 km uzaklıktaki yerleşimlere göre daha fazla hasar yaptı, yani daha şiddetli hissedildi. avcılar'daki şiddeti daha yüksekti. büyüklük matematiksel bir formülle elde edilirken, şiddet nispidir, gözleme dayanır.

    3) 8 ve üzeri büyüklükte depremler, kolay kolay kuzey anadolu fayı'nda gerçekleşmez. 360+ km'lik kırığa sahip 1939 erzincan depremi bile 7,9 büyüklüğündeydi. coğrafyamızda 8 ve üzeri büyüklükte depreme neden olabilecek faylar girit ve rodos'un yakınından geçen faylar. bunlar afrika kıtasının avrasya kıtasının altına girmeye çalıştığı bir bölgedeki, çok büyük düşey hareketler gerçekleştiren yapılar. 1856 girit depremi 8-8,5 arasında tahmin ediliyor, keza 1926 rodos depremi de aletli döneme rast geldiği için 7,9 olarak ölçülmüş.

    4) bir mucize olsa ve ülkemizde bundan sonra hiç deprem olmayacak olsa dahi, sağlam binaları tercih etmeli, yapı stoğumuzu yenilemeli ve yönetmelikleri çok sıkı uygulamalıyız. kurallara uygun inşa edilmeyen binalar, zümrüt sitesi örneğinde olduğu gibi deprem olmadan dahi yıkılıp onlarca insana mezar oluyor.

    5) 1. maddedeki parantez içinde söylediğim gibi, marmara denizi'nde depremler oluyor ve olacak. izmit'e göre daha az risk altında olmamız, risk altında olduğumuz gerçeğini değiştirmiyor.
  • binalarin anca %2 sini yikar o da büyük deprem degil diyen prof beyani. ulan resmi nufusu 15 milyona dayanmis sehirin o kadari bile yikilsa ceyrek milyon insan ölecek demek. ama buyuk değilmiş deprem.ona gore buyuk olmasi icin istanbul nüfusunun silinmeai gerek.
  • dikkate alınmaması gereken uzmanımsı. tüccar zihniyetli ve tehlikeli bir kişilik
hesabın var mı? giriş yap