• http://www.sozcu.com.tr/…-iflas-etmek-uzere-899781/

    medical park'ın arkasında emine erdoğan, medipol hastanesinin başında rte'nin kankası, sürekli büyüyen acıbadem başında rte destekli mıhmıt ili iydinlir olmasından dolayı devlet hastenelerini birer birer zayıflaştırıp özele özendirme, özele yönlendirme çok da şaşılacak bir şey değil.

    ama çok şükür yollar duble.
    amk.
  • hükumetin kısır döngüye sürükleyerek amaçladığı eylem.

    ben size kısır döngüyü göstereyim. siz sistemdeki serefsizi ve embesili bulun.

    1. hükumet çapa ve cerrahpaşa'nin yerine göz diker. yıldırma çalışmaları başlar.

    2. sgk salak saçma nedenlerle üniversitenin tedavi ücretlerini ödemez. öyle ki, bir iki belge eksik diye 20 - 30 bintik organ nakli ücretlerini ödemez. para üniversitenin bütçesinden çıkar. yök ödeneği keser. yandaş rektörler projelere onay vermez.

    3. çapa ve cerrahpaşa artık sadece hayatta kalmaya odaklanır. var olan gücünü sistemi çevirmeye harcar. binalar bakımsız, doktor ilaçsız, birimler cihazsiz kalır. ihaleler aksar.

    4. fakülteleri kullanmakta olan halk memnuniyetsiz olmaya başlar.

    5. hükumet halkın karşısına "çılgın projeler" ile çıkar. şuraya buraya taşıyalım, biz yapalım, sistem düzelsin gibi vaatlerde bulunur. sanki suçlusu kendi değilmiş gibi.

    evet sistemdeki şerefsiz üniversiteleri bu duruma düşüren, embesil ise "bu koca hastaneler neden bu duruma düştü, düşürüldü?" diye sormayıp sürekli eleştiren halktır.

    bu halka da sürekli parayı düşünüp gereksiz müdahaleler yapan, yüzüne gülüp arkasından vuran ozel hastaneler müstehaktır.

    devlet ya da üniversite hastanesi parayı düşünmez, sana sadece gerekli müdahaleyi yapar. yüzüne gülecek hali ve mecali yoktur ama en azından seni arkandan vurmaz.
  • aramızda hala doktor maaşları yüzünden hastanelerin iflas ettiğini düşünen, bi boktan anlamayan andavallar var. türkiyedeki çoğu hastanede aylardır döner sermaye verilmiyor. hastaneler de maalesef sadece gelir kurumu olarak görülüyor devletin gözünde!
    zarar ettirilip özelleştirildiğinde bakalım ne halt yiyeceksiniz merak ediyorum.

    zarar ettirilip babalar gibi sattıkları kamu kurumlarını unutmayın ey halkım!
  • iki temel sebebi var.

    arazileri değerli halk kullanıyor diye öyle kalamaz.avm, rezidans vs

    üniversiteler özerk olduğu için kamu hastaneler birliğine bağlanamadığı için istediğin adamı müdür istediğin yandaşı yardımcısı vs yapamıyorsun. ama olur mu devletin kurumu dediğin nedir ki babamızın çiftliği. çiftlik olmayan her kurum bi şekilde hizaya getirilmeli ve emre itaat etmeli.
  • bu hastaneler tesadüfen iflas etmiyor, ettiriliyor. son 15 yılda hastane ihaleleri, alımları, teminleri incelense hangi firmaların nasıl ihya edildiği, hastanelerin nasıl battığı kabak gibi görülecek, fakat devletin başındaki mafya organizasyonu onlar görülmesin diye her şeyi yapıyor. bu işleri temizlemeye çalışan savcıların başına gelmeyen kalmıyor. konu performans olayı falan değil. o daha dallı budaklı konu ama, türkiye'de etik kurallar hiçbir meslekte tam oturmuş değil. performansı kaldırıp sabit ücrete döndüğün gün hasta bakacak doktor bulamazsın. kimisi ne uğraşayım der bakmaz, kimisi ne diye risk alayım der bakmaz. bakmaz oğlu bakmaz..
    herkes sonucu görüyor. hastaneler iflasta. delinin biri de çıkıyor performans sisteminden diyor herkes inanıyor. yiyorlar arkadaşım hastaneleri! kendi adamlarına, firmalarına, cemaatlerine peşkeş çekiyorlar. hem de yıllardır. hastaneler bu yüzden battı, batıyor..!

    not: tabip
  • 13 yıllık çapa müdavimi hastayım 13 yıldır taşınacaklar, 13 yıldır iflas edecekler, 13 yıldır binalar yenilenecek.

    iki tane takdir ettiğim durum vardır çapa'da:
    - ölmeme müsaade etmiyorlar
    - dahiliyenin arka girişindeki çay ocağının türk kahvesi müthiş güzel, yapam amcam da çok tonton zaten.

    tanım: koskoca sağlık sistemi iflas etmiş, iki hastranenin lafı mı olur dedirten hede...
  • doktorluğunu yaptığım bir dönemde başbakan erdoğan cerrahpaşa ya gelmişti. o dönem de dahil olmak üzere cerrrahpaşa nın bahçelerinde birazcık dolaşırsanız her hasta yakınından ne kadar pis ve bakımsız bir hastane burası sözlerini günde onlarca kez duyabilirsiniz. başbakan geldiğinde bizim de bölüm başkanımız kendisiyle yapılan görüşmeye dinleyici olarak katılmıştı. anlatılana göre o dönem istanbul üniversitesinin (ctf+capa) yüklü miktarda borçları olduğu (25 milyon lira gibi bir para aklımda kalmış, yalan söylemek istemem ama meblağ çok fazlaydı) başbakana iletilmişti. verilen cevap kabaca şuydu: kampüslerinizi avcılar civarına taşıyalım borçlarınıza yardımcı olalım. bilenler bilir cerrahpaşa bahçesinden bir denize bakın, bu manzaraya (!) sahip kaç hastane vardır ülkede. bu bahsettiğim olaylar 2011 yılında olmuştu. o dönem çapa kömürlükten bozma bir yerde hasta bakıyordu. fakat ctf yanındaki istanbul eğitim araştırma hastanesi ise tıkır tıkır işliyordu. neden acaba?
  • sağlık bakanlığının bu hastaneleri de kamu hastaneleri birliğine katmak için yaptığı baskılar ve ödeneksizlik sonucunda olacak olan iflastır.
    biliyorsunuz bu hastaneler istanbul üniversitesine bağlı ve özerk durumda, kamu hastaneler birliğine bağlı da değil.bu yüzden sağlık bakanlığı için tehdit oluşturuyorlar.
  • 600 milyon lira parayla ne is yaptigimizi merak edenler olmus. hani hastanelerde sizin giremeyip kapisinda beklediginiz sadece doktorlarin girebildigi odalar var ya. hah iste o odalar aslinda baya icinde her turlu eglenceyi barindiran (kumar, alkol, kari kiz...) yerler. biz doktorlar olarak orada cok ciddi isler yapiyormusuz hastalarla ilgili toplantilar yapiyormusuz gibi falan ya. oyle degil iste. baya egleniyoruz. yiyip icip siciyoruz. o 600 milyonu da oyle harcadik.

    gece gece saka misiniz arkadasim ya? koskoca universite hastanesi. on binlerce liralik ameliyatlarin yapildigi, eldeki imkanlar dahilinde hastaya tedavi icin uygulanabilecek ne varsa parasina bakmadan uygulamaya calistigimiz, egitimler aldigimiz/verdigimiz, binlerce ogrencisi yuzlerce ogretim gorevlisi olan, koskoca ulkenin dort bi yanindan hastalarin tedavi olmak icin son care olarak basvurduklari yerler. tedavi icin olabildigince hastadan/hasta yakinindan para istememeye calisan (olabildigince diyorum cunku devletin size sagladigi imkanlarla yapilmasi imkansiz ama yapmak zorunda oldugunuz ne cok tedavi var bilseniz sasarsiniz) universite hastaneleri bunlar. siradan bi ameliyat icin bile gerekli olan bir suru ivir zivir malzeme eksikligi yasaniyor cunku devlet ihalelerle ilgili sorunlar cikariyor, bekletiyor, erteliyor. bunlari ya hastane kendi butcesinden karsiliyor ya hastaya aldiriyor. devlet odemesi gereken hastane yardimlarini tam olarak odemiyor. yahu her seyi birak onlarca binasi olan iki kampus bunlar. oraya gelen elektrik, su faturalari ile bile bu kadar borc cok kolay birikebilir. yaptigimiz her tedavinin parasini sizden kurusu kurusuna almadigimiza gore bunu devletin odemesi gerekiyor. e devlet de tam olarak odemiyorsa boylesine borc bataginda kurumlar haline geliyor memleketin en koklu tip fakulteleri. sadece bu ikisi de degil eminim bi cok fakulte benzer durumdadir.

    ama iste doktor maasi cok yuksek ondan hep. sen 600 milyon milyar sen ne yaptin o kadar milyar?
  • bildiğim kadarıyla sadece bunlar değil bütün üniversite hastaneleri borç batağı içinde iflas etmek üzeredir şu sıralar. akp bir ara tüm üniversite tıp fakültelerini ayırıp bakanlığa bağlamak istiyordu ve direnenleri yola getirmek için bu borçları sopa gibi kullanıyordu. sonra 7 haziran seçimi oldu, iş biraz sarpa sardı ama yine de boş durmuyor adamlar, türkiye sağlık bilimleri üniversitesi'ni kurdular, başına rte'nin doktoru cevdet erdöl'ü getirdiler, yeniden hükümet kurarlarsa eski planlarına döneceklerdir.
hesabın var mı? giriş yap