• beyin hücrelerindeki fizyolojik gelişimi tam olarak tamamlayamamış dağ keçisi
  • etimolojik kökenini ciddi ciddi merak ettiğim über kelime.
  • sonrasını düşünmeden en çok ne yapmak istediğimi sorsalar, yaya geçidinin üzerine park etmiş gamsız ve cahil bir sürücünün camına tıklatıp, dangalak dedikten sonra yoluma devam edebilmek istediğimi söylerdim. bunu kavgaya karışmadan yapabileceğimi sanmıyorum; insanın dangalaklığını kabullenmesi bile yaptığı ahmaklığa rağmen büyük bir medeniyet gerektirir.

    bir insana dangalak diyebilmenin, hele bugünlerde daha kötü sonuçları vardır; o kişi arabadan inerken hemen koltuğun altında sakladığı minyatür beyzbol sopasıyla (böyle bir nesnenin varolduğuna yemin edebilirim) inebilir ve bu her halükarda en iyi ihtimal olur. bıçaklayabilir, vurabilir ve daha kötüsü sakat bırakabilir.

    medeni toplumların, özellikle de kuzey toplumlarının en sevdiğim insani yönü, dangalakların da makul bir farkındalığa sahip olması ve başlarını eğip yoluna devam edebilmesi.
  • dank diye oturan, kimilerine çok yakışan, kimilerini ancak ifade edebilen cansimidi bir sıfat. bu kelime olmasa idi halımız nicolurdu? simitsiz ve cansız kalırdık beh! kalın kafalı, dal, dallama gibi ikameleri mevcuttur kelamımızın.
  • akılsız, düşüncesiz anlamına gelen sıfattır.
  • söylemesi çok zevkli kelime.
  • türkçedeki ilk kullanımlarından biri 1871'den yani evangelinos misailidis'in temaşa-i dünyasından geliyor.
    dangalaklığın silinişi olarak modernlik: "işte, siz böyle şerefli atalar evlâdı ve hafidleriniz ne hikmet ki arslan iken kedi kılık ve kıyafetinde kalmışsınız? mevki o mevki ve ab u hava o değil midir? hayıflar olsun! ilm-ü hüner yağma oluyor ve milel-i saire ganimet tarzı kapışıyor, siz niçin hala gaflette bulunuyorsunuz? yetişir artık cehalette uyuduğunuz, artık tevrat-ı şerifin varuhu ve yunan asrının giritli epimenidis feylozofu ve asr-ı iseviyenin agiasuluklu yedi nevcivanları tarzı uyanın cehalet gafletinden ve görün ki, dünya tebdil olmuş, asır başkalaşmış, dangalaklığın eseri kalmamış."
  • kendisini gerçekleştirememiş varlıkların -insan diyemiyorum- gereksiz sözcük kusan cinsi.
    canı sıkılır, kaşınır bunlar. tanımadığı insanlara durduk yere sararlar mesela.
    aman diyeyim kaşımayın, kendilerini hastalıktan sayarlar sonra neme lazım.
  • (bkz: troll)
  • kökeni itibari ile çok yerinde bir sıfat olarak kullanılmaktadır. boş bir nesneye vurunca çıkan "dangıl dungul" sesinden türemiş olup, boş insanlar için biçilmiş kaftandır. kelimeye daha önce farklı kaynaklarda farklı şekillerde rastlasak da kelimeyi ilk defa dangalak biçiminde ahmet vefik paşa'nın lugat-ı osmani isimli eserinde görüyoruz.
hesabın var mı? giriş yap