• bu adama karşı bir önyargı var. o kadar güçlü ki nba'de olan biten her şeyde david stern'in parmağı var sanılıyor. sanki arka planda olaya tesir edecek adamları manipule ederek bir şekilde ticari kaygıdan ötürü olaylara şekil verdiği sanılıyor. bence bu çok saçma. olaylar o şekilde geliştiği için o şekilde gelişiyor.

    mesela jeremy lin'in parlamasında david stern'in parmağı var denildi. hadi basın cilaladı desek doğru olur da, ben stern'in ya da ekibinin nba.com editörlerine "her gün bu adamla ilgili 5 haberi ana sayfadan gireceksiniz" dediklerini sanmıyorum. halk istiyor onlar da yapıyor.

    zamanında lebron cavaliers'da iken, kobe de gasol ile şampiyonluğa giderken, "stern bu fırsatı kaçırmaz, bu sene final ne olursa olsun lakers-cavs arasında oynanacak" deniliyordu, ne oldu? finali lakers boston oynadı, bu sefer de insanlar ezeli rekabete göndermede bulunup yine onu suçladılar. o tarihten bu yana kobe-lebron finalde kapışmadı, kapışacak gibi de gözükmüyor.

    sonra yine nba stüdyo'da kaan kural'ın lakers-boston finali ile ilgili şöyle dediğini hatırlıyorum. "david stern ne yapar eder bu seriyi 7. maça taşır, daha erken bitmez." noldu? boston 4-2 aldı.

    bir gün ödül töreninde mikrofonu alıp "yeter ulan, hiçbir şeye etki etmiyorum, gençler kendi aralarında oynuyorlar işte ühüüü" diye çıldıracağından korkuyorum.
  • kendisi cok basarili bir orospu cocugudur.
  • çok acayip ya. adam nba'e adım atan her oyuncuyla tokalaşıyor. tüm kupaları o veriyor. her karede o var. 92 senesinin finallerini izliyorum orada. 2010 allstarı izliyorum yine orada. hiç değişmemiş sanki. sonsuza dek kupa verecekmiş gibi. nba ondan sonra ne yapacak çok merak ediyorum.
  • o iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. demirin tuncuna, adamın gümüşüne kaldık.* (bkz: adam silver)
  • çağ açmış çağ kapatmış olan efsane nba komisyoneri.

    tartışılmaz şekilde nba'i nba yapan adamdır. (michael jordan'la birlikte)

    nba'deki uyuşturucu sorununu bitirdi. ligi temizledikten sonra bird-magic rekabetine dayalı nba'i parlatmaya çalışırken basketbol tarihinin en büyük oyuncusu sayesinde nba'i küresel bir değer haline getirdi. ligi, gelirlerini muazzam seviyelere getirdi. hem aktif hem emekli oyuncular için belli hayat garantileri sağladı. nba'i uluslararası değer haline getirirken başka kıtalardan oyuncuları lige adapte ederken nba'le beraber dünya basketbolunun seviyesini de yukarı taşıdı. 90'larda gelen internet devrimini anında yakaladı ve ligin küresel değerini bir kez daha arttırdı. ligi saygın bir organizasyon haline getirdi. hepimizin sevdiği nba bu adamın yönettiği ligdi. 2014'e kadar muazzam işler yaptı.

    toprağı bol olsun, bu gezegende yaptığı iyi şeylerle hatırlamak lazım. büyük adamdı. efsaneydi.
  • draftlerde, all starlarda ve şampiyonluk mücadeleleri sonunda kupayı verirken ortaya çıkan, başka zaman ortalarda gözükmeyen nba başkanı.
  • nba kıyafet yönetmeliği uygulanmaya başlanalı birkaç sene olsa da; kenarda ceketini dahi çıkaramadan eğreti şekilde oturan basketbolcuları gördükçe kendisine dair kafalarda oluşan imaj, her daim "evladım ceketini giy" telkinleriyle tenefüste boy gösteren bir lise müdürü oluyor.
  • hiç yerinden ayrılmayacak gibidir. 1 şubat 1984'ten beri nba başkanıdır. draft edildikleri anda hakeem olajuwon'u podyumda tebrik eden de odur, kevin durant'i de. hakeem olajuwon kevin durant'den 25 yaş büyüktür.
  • 84. oscar odul toreni'nin tarihi belliyken toren gecesine nba all-star 2012'yi doseyen kendisine buradan yilin en buyuk ibneligi oscari gidiyor.
  • nba'in bulunduğu noktaya gelmesinde en büyük pay sahibi olan insan.

    kendisi 25 yıldır yürüttüğü görevi boyunca sürekli eleştirilmiştir, ki bu eleştirilerin en önemlisi, kendisinin oyunun heyecanını baltalayıp nba' i bir endüstriye dönüştürmesidir. fakat kendisini bu yönden eleştirmeden önce başa geçtiği dönemin şartlarını göz önünde bulundurmak lazım.

    her şeyden önce, 70li yıllarda nba'in durumu içler acısıydı, hem takım sayısı , hem de seyirci sayısı oldukça azdı. lig, renkli kişiliklere sahip olan bill walton ve julius erving tarzı oyuncuların sırtından geçinmekteydi. david abi de, bu dönemdeki vice president' lığı esnasında bu durumu çok iyi gözlemledi tabi ki.

    80lerin başlangıcında bird-magic rekabetinin doğmasıyla birlikte gelen popülariteyi çok iyi kullandı, aynı şekilde 84'te de jordan gelince turnayı gözünden vurdu. bu dönemle birlikte, nba agresif bir şekilde yayılmaya başladı, önce yeni takımlar, sonra yeni salonlar, nba cares, asya pazarına açılım vs. derken bir bakmışız artık her sezon öncesi nba takımları avrupaya gelip avrupa takımlarıyla maç yapıyor, hatta euroleague ve nba takımlarının birbirine karşı oynayacağı bir ligden bahsediliyor.

    kısacası kendisi pazarlama ve yönetim bilimlerini sonuna kadar kullanıp nba' i kendi ayakları üzerinde duracak hale getirmiştir. ha oyunun özünü skmiş midir, orasını bilmem. her halükarda bu adam asıl görevini her türlü yerine getirmiştir. oyunun özü, amatör ruh vs. tamamen koçlarla ve oyuncularla alakalıdır.
hesabın var mı? giriş yap