• canlı performansını izlediğim ilk sanatçı.... o günü unutamam...

    gece sazların taksimiyle başlamıştı. bi on dakka sonra devran sahneye çıktı. üstünde sarı parlak bir kostüm, turuncu süper bir kuşak, altında renkli bir pantolon şeklinde sahne alan devran, kıvrak danslarıyla ortalığı kasıp kavuruyordu... seyirciler de ona çılgıncasına sevgi gösterisinde bulunuyordu. yalnız ikinci şarkıda ayakkaplarını çıkarıp kuşağına iliştiren ve masaya çıkıp oynayan devran'da bir haller vardı... huzursuzdu devran. ve arkasına dönüp sazlarına "kes kes kes" dedi... akabinde "ben bu kadar alkışa söyleyecek sanatçı mıyım" dedi ve sahneyi terketti. ömrümde ilk defa sanatçı kapsiri görüyordum. seyirci tabi devran'a olan sevgisinden mütevellid gaza geldi neden sonra "deeevraaaan şak şak şak... deeevraaan şak şak şak" diye sahneye çağırdı. sayın çağlar bi on dakka sonra sahneye geldi... ve tekrar pabuçlarını kuşağına bağlayıp "ver yansın ver yansın" düzeninde göbekler atmaya başladı... ama bunla yetinmedi devran... annemgilin masasına gelip anneme mikrofon tuttu annem de dünden niyetli tabi "saçlarınaaağğğ ak düşsün istemeeeeğğm, bir teeeğğğk dileğğiiiim var yüce rabbiiimden, mutluluklaaar senin olsun birtaneeeeğğm" diye olanca detoneliğiyle şarkıya katıldı. buraya kadar normal. ama ne zaman ki devran beni farketti işte o zaman beynimde bi daha asla onarılmayacak travmalara yol verdi. "ay ne şeker şeysin sen" dedi sustum... "sünnet oldun mu?" dedi başımı öne eğdim... "kızlarla aran nasıl?" dedi iyice olduğum yerde pıstım... ama öldüren darbeyi beni iki yanağımdan "cork cork" şeklinde öperek yaptı devran... öptüğünde bir nümayiş koptu. seyirciler coştu... o an gerdek öncesi damat gibiydim. halk sanki ilk defa efemine bir sanatçının bir ergeni öptüğüne tanık oluyormuş gibi seferber oldu verdi gazı devrana. ben ise daha o yaşımda bir arzu nesnesi olmamın şokunu yaşıyordum... terbiyesiz evladıyım ki, tam üç gün mor bir yanakla gezdim. devran çağlar beni öpmemişti...adeta vakumlamıştı... seyiciden de gazı alan devran hayatının şovunu benim üzerimden yapmıştı... o gün bugündür aile gazinolarından tırsarım... mideme kramplar girer.

    sana söylüyorum sayın devran çağlar bugün ikinci sınıf bir gazinoda şarkı söylüyosan o utandırdığın küçük çocuk yüzündendir...

    yaşasın bülent ersoy... **
  • kıvır kıvır afro saçları, kaytan bıyıkları, rujlu dudakları, bülent ersoy tadındaki sesiyle bir başkaydı devran çağlar. hiç unutmam "gittin" isimli bir albümü vardı devran çağlar'ın. içindeki şarkılar ise:

    - aşığım sana

    - beni mi buldun

    - böyle ayrılık olmaz

    - gittin

    - istemiyorum

    - kahrolayım

    - kara sevda

    - kartanesi

    - ölene kadar

    - yazık

    şeklindeydi. özellikle aşkın nur yengi'nin de söylediği "yazık" isimli eseri çok güzel icra etmişti kendisi. bilhassa şarkının;

    "böyle mi sona erecekti?
    böyle parça parça mı olacaktık?
    bu kadar yalan mı yaşandı herşey?
    hem sana hem bana yazık"

    kısmındaki performansı müthiştir. "hem sana hem bana yazık" derken şarkıyı ağlar gibi söyler devran çağlar, dinleyenin içi kavrulur. bu kaset o zamanlar ('90'ların başı falan) bayaa iyi satmıştı, diye hatırlıyorum. burada da sanatçının "gönlüm senindir" albümünün kapağını görebilirsiniz:

    http://img257.imageshack.us/…g257/2747/kapakof3.jpg

    devran çağlar'ın sinemamıza kazandırdığı 3 (üç) adet de filmi vardır. acılar içinde, itirazım var ve bir kadın yüzünden. ben sadece sonuncusunu izledim. devran çağlar ünlü oluyordu, sonra sevdiği kıza kavuşamayınca ünlü olmaktan vazgeçip alkolik oluyordu. zırt pırt kadir savun'a sarılıyordu. efkan efakan da gazino patronu/yapımcı modundaydı. bir dediği bir dediğini tutmuyordu. devran çağlar üstünde inek benekleri olan vatkalı ceketlerle koşturup, viski içiyordu. böyle bir filmdi işte.

    bu entry'imi devran çağlar'ın "sahte sevgililer" klibini izlerken televizonunun patladığını iddia eden arkadaşım görkem'e ithaf ediyorum. görkem dostum bu senin içindi.
  • $ok gazetesiydi sanırım.. gün olur devran caglar döner diye alt ba$lık atmı$tı..
  • efemine sanatci noktasinda bi cigirdir devran caglar, dudagina surdugu rujun renginden tutunuzda allik secimine kadar nice kadindan daha iyi makyaj yapmaktadir, yer yer ve zaman zaman bulent ersoy a muhalefet yaomak zorunda hisseder kendini.onun devri bitti tukendi der, oysa ki gercek sudur ki ben bu muhabbetleri izleyip beyninde bi sekilde hapsetmis bir gerzegimdir, baslarim devran caglarin porsuk biyigindan (sansurlendi) diyip o arada iki kitap daha okusam simdi daha sahane olmaz miydi ? olurdu.
  • 90 ve üstü doğumlular " inş canım ya" caps ı ile tanımıştır kendisini
  • aldo, fatih urek, doktor bilal tarzi degerli bir ses sanatcisi... tombul tombul yanaklari, kivir kivir saclari, löpçük löpçük dudaklariyla bir başkadir devran...
  • bir keresinde canli yayinda bulent ersoy bunun memelerine laf atmi$ yetmemi$ azcik oynami$ti bile..

    turk aile kurumu derinden sarsilmi$ti.
  • bu devran; yıllarca "bülent gibi" ortalarda olmaya çalıştı. aslında "küçük devran" denebilir buna da, çünkü küçük emrah'ın olduğu dönemlerden wardı bu... ilk zamanlar harun kolçak stili saçları, sarı, fırça bıyığıyla ayrı bi arayıştaydı ama piyasa müsade etmeye başladıkça, göğüslerinin de hafifçe büyüdüğünü hissettim, her gördüğümde biraz daha büyüyordu onlar, alla vermese bile kul alıyordu bi şekilde.

    son gördüğümde, bıyıklarını kesmiş, saçlarını kısalttırmıştı fakat en "deli" görüneni, airbag görünümlü dolgun dudaklarıydı, bir kamyoncuyla yanyana düşledim onu, bir kurye ile aynı motorda...
  • aldo,fatih ürek,doktor bilal,kuşum aydın familyasından kabul edilse de sesi ve yorumu ile onlardan tamamen ayrı olduğunu düşündüğüm şarkıcı...o ses ve yorumla bir yerlere gelemediği için şanssız olduğunu düşünüyorum...
  • "herşey tamam da o bıyık niye"

    küçücekli teyzeler derneği
hesabın var mı? giriş yap