• kalan 1.5 milyon abonenin yarisi da uyeliklerini iptal ettirmek isterken hayatindan soguyan, isyan edip lanet eden bir kitledir. rabbim herkesi kurtarsin.
  • en son ne zaman kasetçalar/walkman dinlediniz? hatırlamıyorsunuz.

    en son ne zaman dial-up ile internete bağlandınız? hatırlamıyorsunuz.

    peki en son ne zaman faks çektiniz? evet, digitürk aboneliğinizi iptal etmeye çalışırken.

    insanları taş devrine geri döndüren, yasal boşluktan ve siyasal iklimden yararlanıp müşterisine mobbing uygulayan, kumandası bile "ben 3 kuruşluk çin malıyım, sana yüzlerce liraya itelendim" diye bağıran bir oluşum yok olmaya mahkumdur.

    t: daha da düşmesi gereken rakam.

    e: 4 yazar, e-devlet üzerinden iptal seçeneğinin geldiğini mesaj yoluyla söylemiş ne zaman geldiğini de yazsaydınız daha çok aydınlanırdım. ben iptal ettirmeye çalışırken e-devlet filan yoktu genç adamlar, bu sizin mağdur edilmediğiniz anlamına gelir, benim değil. ayrıca bir daha salça olmasınlar diye iptal sebebi olarak "yurtdışına taşınmak" gerekçesini göstermiştim. hani yokum artık komple gidiyorum bir daha rahatsız etmenize gerek yok lütfen tekrar aramayın manasında.

    b: 5 oldu yeter.

    ç: 10'dan sonra saymayı bıraktım. hasta mısınız?
  • mehmet demirkol'un bugünkü programında açıkladığı olay.

    https://youtu.be/hwiwuyfjt1y?t=220

    btk'ya göre abone sayıları 2 milyon civarında: görsel
    galiba demirkol spor paketini kastediyor. son derece normal bir durum. başlıca sebepleri şunlar olabilir:

    - türkiye liginin hem oyun hem de yönetimsel olarak rezil rüsva hali
    - bein sports'un aşırı kazık fiyatları
    - kaçak yayınların artması
    - iptv'nin uygun fiyatı ve yayın çeşitliliği
    - bein sports'un üst üste kaybettiği yayın hakları
    - ve en önemlisi ülkedeki ekonomik çöküş
  • sanırım 1 yıl kadar önce idi,
    ben de artık dayanamayıp iptal edenler arasına girdim.

    sürekli aramalar, pazarlıklar, şunu verelim, şu paketi ekleyelim, bu paketi çıkaralım, şu kutu güzel, ilk bilmemkaç ay sadece kutu ödeyin, ilk bilmemkaç ay hiç ödemeyin gibi pazarlıkları geçiyorum.

    faks çektim ben de evet.

    veee en sonunda dediler ki, kutu ve ekipmanları en yakın bayiye teslim edin

    bayiyi ara ki bulasın. koskoca istanbul'da bir elin parmakları kadar neredeyse ve adeta saklamışlar, gizemli aksiyon filmleri gibi ipucu peşinde bayi aradım. o kadar saklamışlar ki, motosiklet ile yanından geçmişi haberim yok.

    neyse gittim, kutu, kumanda, hatta ve hatta hdmi kablosu...verdim.

    bi hanım kız aldı, baktı, inceledi...

    ve dedi ki,

    -bu bizim hdmi kablomuz değil.

    nasıl yani, tabi iki değil, üzerinden kaç yıl geçti, kablo mu kalır. taşındım, kaybettim, yeniledim, üstelik sizin dandik kablunuz yerine daha iyisini aldım. uyduruk tahtakle kablosu değil, ama en pahalılarından. hem de 10 metrelik kablo (laptopu tv'ye bağlayıp br şeyler izlediğim dönemlerden kalma)

    dedi ki,

    -bunu alamayız.

    - e, dedim, napıcaz.

    - kablo ücreti olarak siz 50 lira verin yeter, dedi.

    bak, bak, bak...

    o hdmi kablonun bile hesabını yapıyor, digiturk

    çıkardım parayı, dedim "kapat, hızlı kapat. buradan olabildiğince hızlı uzaklaşmak istiyorum."

    kapatmak isteyenler, bilginiz olsun. ilk hdmi kabloyu bile saklayacaksınız!

    edit. mesaj kutum doldu taştı. 3 sene önce 15 lira imiş bu tutar... bu sene 100 olmuştur.
  • bir kac yıl once aboneliğimi kapattırmaya çalışırken sinirimden ağlamıştım.
    edilen beddualar tutuyor olabilir bence.

    çok normaldir.
  • bu ekonomik tabloda bana 1.5 milyon abone bile fazla geldi doğrusu. çevremde bein sports abonesi neredeyse kimse kalmadı artık. daha uygun fiyatlara türk futbolundan çok daha eğlenceli internet platformları varken seneye 1 milyon abone bile iyimser bir öngörü olur.
  • sorun şu ki bizde futbol seyir zevki yok. daha 10. dakikada yere yatan vakit çalıp oyunu soğutan profesyonellikten uzak şebekleri izlemek istemiyoruz.

    ayrıca bizim federasyon saraya tam bağımlı, hakemler yanlı ve eyyamcı, medya taraflı, tuttuğu takıma göre haber yapan spor müdürleri ve patronların oyuncağı olmuş durumda, yayıncı kuruluş hem kötü maç izlettiriyor, hem pahalı veriyor hem de müşteri ilişkileri sorunlu ayrıca imajı da berbat.

    yetmedi milli takımı artık ülkenin tamamına heyecan vermiyor o 1996 ruhu o 2002 kenetlenmişliği yok. kulüpler borç batağında, altyapıdan torpili olan üste çıkıyor, avanta vermeyen yukarıdan eli tutulmayan gencin ise yükselme şansı çok az. anadolu kulüplerine hoca olmak için siyasetten icazet alınıyor. alt liglerde amatörlerde durum felaket. tek iyi şey betona tapanların yaptıkları yeni stadlar. gerçi onların çoğu da sorunlu ya neyse.

    böyle boktan durumler varken kim neden dekoder alsın da maç izlesin. ayrıca daha bunun online diğer platformları, stream yayınları, ıptv boyutu da var.
  • e-devlet üzerinden kolayca iptal ediliyor faks falan geçmişte kaldı. 1.5 milyon abone gene çokmuş.
  • abonelik iptali sırasında faks çekmeyi zorunlu tutmasa bir milyon kişi daha gider aslında.

    zorunlu edit: artık faks çekmeye gerek yokmuş, e devlet marifeti ile abonelik sonlanıyormuş. ne zorluklar yaşamışız, faks çek, kutuyu götür... neyse, gençler kurtulsun, bizden geçti zati.
  • digiturk'ün sabit kafayla "4 milyonun parasını bu 1,5 milyona kilitleyin, kaybımız olmasın" diye düşündüğü organizasyondur.
    bu ülkeden gitmeleri umuduyla...
hesabın var mı? giriş yap