• dikiz aynası aslında bizim dikiz aynası olarak bildiğimiz ve arabaların ön camına monte edilip arkadaki araçları görebilmemizi sağlama amacı taşıyan aynaların altına monte edilen daha küçük aynalardır.. ve ekseriyetle taksilerde ya da dolmuşlarda bulunur.. bu küçük aynaların orada bulunma amacını henüz bir bilenden öğrenmemiş olsam da tahminime göre arka koltuğun ortasında oturan hanımların etek altlarını dikizlemek amacını taşımaktadırlar.. siz arkada oturduğunuz için aynanın açısını keşfetmekte zorlanırsınız ve şoförün oradan ne gördüğünü anlayamazsınız.. ancak benim seneler evvel bu aynalardan birini bir takside ilk kez fark ettiğimde yaptığım bilimsel bir testle bu ayna hakkındaki bir takım gerçeklere ulaşmanız mümkün olabilir.. siz centilmenlik gereği taksinin kapısını açıp kız arkadaşınızın önce binmesini sağlamışsınızdır.. bu nedenle o arka koltuğun ortalarında sizse sağ kapıya yakın tarafında seyahat etmektesinizdir.. kız arkadaşınızın mini eteği vardır.. o esnada o minik "dikiz" aynasını fark edersiniz.. "acaba ne işe yarıyor?" diye küçük bir zaman dilimini düşünerek geçirdikten sonra lisede gördüğünüz fizik dersleri aklınıza gelir.. aynalar, içbükey, dışbükey, ışığın kırılması, yansıması vesaire vesaire.. ve "zınk" ışık yanar kafanızda.. "acaba?" asıl aynadan bir süre şoföre bakarsınız.. gayet cool bir vaziyette işini yapmaktadır adam.. "acaba?" sol elinizi baş parmağınız işaret ve orta parmağınızın arasından çıkacak şekilde yumruk yapıp arkadaşınızın kucağına koyarsınız.. aradan bir dakika bile geçmeden asıl aynada şoförle göz göze gelirsiniz.. işte o bakışlar o minik aynanın ne işe yaradığının kanıtı olarak tarihe geçer.. artık taksilere binerken hanımlara öncelik tanıma nezaketini bir kenara bırakmanın zamanı geldiğini anlarsınız.. çünkü ilk başta sadece o şoförün bir cinliği olarak düşünmüşsem de o tip aynalara başka taksilerde ve dolmuşlarda da rastladım.. benim söyleyeceklerim bu kadar..

    haa.. bir de bir keresinde bir hanım şoför görmüştüm beylerbeyi'nden köprüye çıkan yolda, sabah trafiğinde.. yan dikiz aynaları kapalıydı ve trafik yavaş yavaş ilerlerken o ön dikiz aynasında makyaj yapıyordu.. bu hatıramı da dikiz aynalarının işlevinin ortaya konulması açısından anlatma gereği duydum..
  • araba kullanmayı yeni öğrenen kız kardeşimin adını duyunca: " sohbet aynası değil mi bu ya" diye dumur olma sebebi.

    kız o aynanın orda olmasının sebebini şöför arka koltuktakilerle konuşurken arkasını dönmesin diye sanıyormuş.
  • altında bulunan mandalın kullanımını yeni çözdüğüm aynadır kendisi. arkadaki uzunları yakınca amele gibi dikiz aynasını yukarı çeviriyordum. meğersem altındaki mandalı kullanınca görüntü kararıyormuş. bunu icat edene helal olsun.

    bu da çalışma prensibi: ? https://www.youtube.com/…atch?v=pte5ii-r9e8&sns=tw?

    ufkum genişledi yeminle.
  • bazı yerler çok güzel görünür bu aynada...
  • sadri alışık abimizin 1973 yılında yapılmış filmi. şuradan izleyebilirsiniz.

    buyrunuz
  • can yakıcı bir aksesuar!

    birilerini, bir kenti, bir yaşamı, bir hayali terkediyorsanız ve dikiz aynasına baktığınızda canınız yanıyorsa hala ayağınızı çekmelisiniz gazdan. gitmek size göre değildir çünkü. gitmek bir erdemdir ama beceremeyenler için bir eziyettir. dikiz aynanızda bir toz bulutu gördüğünüzde gülümseyecek ve gaza sonuna dek basacak kadar cesur değilseniz asla yola çıkmamalısınız.
  • sadri alışık’ın en sevdiğim filmlerinden biri.

    doktor : hastanın nesi oluyorsunuz?

    artist kazım : belki her şeyi belki hiçbir şeyi.
  • 1973 yapimi sadri alisik ve mine kosan filmi..

    mine kosan'in bir zamanlarin ciddi anlamda populer bir sanatci olduguna inanmam acisindan bir kilometre tasi olmustur.. ayrica sadri alisik'in filmde kullandigi turkce'ye cikartilabilecek cevherler bakimindan ozellikle dikkat edilmelidir.. siki filmdir.. rakiya sardirir..
  • başrollerini sadri alışık, sevdağ ferdağ ve nilüfer koçyiğit'in paylaştığı 73 yapımı renkli türk filmi. mine koşan da başrolde sayılır !

    ülkü erakalın yazmış sonra da bülent oran'la beraber yönetmiş.

    ekrem bora, mürüvvet sim, aliye rona, ismail dümbüllü ve mualla sürer'in konuk oyuncu olarak yer aldıkları filmin konusu basit ama basit olduğu kadar da karışık! şöyle ki;

    kâzım bir şofördür. mahalledeki kötürüm kız nilüfer koçyiğit onu sevmektedir. o ise leyla'yı * sevmektedir. leyla onu aşağılar. sonra o gider mine koşan'a şoför olur. mine koşan ise engin çağlar tipli bir badem bıyığa aşıktır ve kâzım'a abi demektedir falan filan...

    sadri alışık'ın replikleri ile hoş vakit geçirtebilir.
  • (bkz: #10322399)
hesabın var mı? giriş yap