egzotik

• yabancil.. yerli olmayan..
• kendinden farkli olan,yabanci
• batıdakilerin kendilerinden daha doğuda olanların sahip olduklarını zannettikleri sıfat. bizi de egzotik zanneden, olmadığımız görünce şaşıran nice batılı tanıdım, oradan biliyorum.
• seksi sıfatını çağrıştırdığı için oraya buraya yapıştırılan az bulunur bir şey.
  (bkz: exotica)
  (bkz: erotica)
• yalan yanlis anlasilan, anlamayi istemedigimiz, alet olan, mistik. yarismaya deger gorulmeyen, sefkat merak ve bedenin irkilmesi (erotizm, hastalik ve olum korkusu, aci, zevk aclik) hislerini uyandiran. hindistan dogu.
• fransizca kökenli.
  uzak yabancı ülkelerle ilgili veya bu ülkelerden getirilmiş anlamında
• yabansı gibi bir anlamı var. ama bizde daha çok tropik kelimesiyle karıştırılıyor. suç tamamen ananasın, papayanın ve onların.
• oryantalist havalı bir kelime.
• her aklıma geldiğinde güldüren. orta okulda bi erkek arkadaşın kıza " çok egzotiksin" demesi üzerine kız matematik öğretmenine şikayet etmiş. gayet dindar ve okuldaki kız- erkek öğrenci etkileşim/ iletişim vs. yi asgari seviyede tutmaya özen gösteren öğretmenimiz bu şikayeti özenle dinleyip, dersinin de boş olduğu bir saate denk gelmesi sebebiyle çocuğu bir ders hocasından izin alarak alıkoymuş ve ahlak temalı bir ders vermişti. çocuk o dersten sonra resmen " kendini bulmuştu".^*
• bugün çok sevdiğim bir arkadaşımın "egzotik bir güzelsin " diyerek beni mutlu ettiği bana ananası canlandıran kelime.
  gece gece ananas çekti işte canım..
  ananas kokusu geldi işte burnuma..
  kolumu mu kemirsem acaba
  bugün de buna güldüm çok şükür..