• hocanın yanındakiler biraz pohpohlamaya başlamış, hoca anlatıyor bu kitabı yazmak için biraz sebestlik lazım, ben bile 6. kitabımda cesaret ettim vs. konu tam olgunlaşıyor ve en sonunda diyor ki yine de bu kitabı yazma süreci beklediğimden zor oldu.

    hoca ile uzun süredir çalışan, sözlüğün de bir aralar linçlediği hanımefendi arkadaşımız araya giriyor ve bekliyorsun ki o soruyu soracak ancak: "sizin çalışmalarınız hep zor hocam kolay olmasının imkanı yok".

    adam konunun girişini yapmış, resmen kendisine muz ortayı yapmış, soracağın soru şu: neden beklediğinizden zor oldu?

    onun yerine aman hocam siz çok çalışkansınız, işiniz çok zor hocam, ben sizinle çalıştığım için biliyorum hocam... ablacım sen arkada öv hocanı, yap yalakalığını, bizi ilgilendirmez, hocanın da ihtiyacı vardır belki. videoyu dan diye niye rayından çıkarıyorsun ablacım?

    öte yandan kitabın fikrini beğendim, 1907-1927 arası türkiye'de ya çok üstünkörü, ya da gereksiz detaylı geçilen bir dönem. hoca dozunu bulduysa çok faydalı bir kitap çıkarmış olabilir.
  • bilim insanı yerine bilim adamı diyen bir insan. yarım entelektüel yani.
  • kendisi etimolojik tartışmaya girilecek son kişilerden birisidir. bilim insanı ve bilim adamı ifade tercihini de buna göre yapıyor olabilir. dikkatli olmak lazımdır.
  • ben her zaman türk dış politikasında neden yunanistan ile bu kadar hırlaşırken bulgaristan ile güllük gülistanlık bir ilişki var diye düşünürdüm. yani milli menfaat diyorsak yunanistan'dan koparabileceğimiz 3br ödül varsa bulgaristan ile 7br var. ve bu ülkelerin güçleri de benzer. bu güne bakarsak asıl hedef bulgaristan olmalıymış bence (sovyetlerin çöküşü ile ab ve nato'ya girene kadar bu ülkenin yarısını ele geçirmek için süper bir fırsat varmış)

    esg'nin şu videosunun 34:40 kısmında ittihat terakki'nin hala eski yönetimden soru sorduğu ile ilgili bir kısım var.

    arabası kurşunlanarak ölen sadrazamın (mahmut paşa mıydı?) günlüğünü okuyordum. adam ittihatçıların adamı. birinci dünya savaşına girmeden önce ya bulgaristan'ı ya da yunanistan'ı "rival" seçerek diğeri ile müttefik olmamız lazım gibi bir mantık yürütüyor. ama kimi "rival" seçeceğiz buna karar vermemiş? bunun için gidiyor abdülhamit'in eski sadrazamına soruyor (küçük said paşa mıydı?). o da yunanistan'ı rival seç diyor. bunun üzerine bulgaristan'ın peşini bırakıyoruz. muhtemelen küçük said paşa da bulgaristan'ı rusya koruyabilir (ikisi de slav olduğu için) ama yunanistan'ın öyle çok net bir koruyucusu yok şeklinde bir mantık yürüttü. sonra da bulgaristan ile müttefik olabilmek için eski osmanlı başkenti dimetoka'yı bulgaristan'a veriyoruz.

    sözün özü esg'nin bahsettiğine bir örnek olarak bugünkü türk dış politikasında bulgaristan ve yunanistan ile ilişkilerimizin durumu küçük said paşa'nın o günkü kararına dayanıyor olabilir. o zaman bulgaristan'ı "rival" olarak seçin dese belki bugün yunanistan ile iyi bulgaristan ile ilişkilerimiz kötü olacaktı.

    tabi belki de mahmut paşa işin sorumluluğunu atmak için bu günlüğü yazıp said paşa'ya sordum o öyle yapın dedi demek için de yazmış olabilir.
  • cumhuriyetimizin 100. yılı şerefine iki önemli esere imza atan genç profesör.

    https://www.idefix.com/…tarihi/urunno=0002043969001

    https://www.idefix.com/…tarihi/urunno=0002043970001

    bu da güncel bir söyleşisi - https://www.youtube.com/watch?v=lejqbxe-pqk
  • an itibariyle muhalefete(akp'nin gizli ortağına) twitter'da verip veriştiriyor. akp'nin ajanı ilan edilmesi yakındır zira kendisi doğruları söylüyor.

    eu oynayıp tarih anlatan şu güzelim adamı da delirttiniz ya, pes vallahi.

    https://twitter.com/…lan/status/1662978862760747010
  • adam seçim öncesinde uyardı diye linç etmişlerdi yeni bir linç daha geliyor dediğim kişi.

    o gün de doğruları söyledi bugün de.

    ben kendisinden razıyım. onun konumundaki birisi etliye sütlüye karışmadan yaşayabilirdi.
  • son floodunda attıpım mentionlara baya hareretli cevaplar yazmış. kk mevzusunu çok büyüttü bence.

    1- kk tek başına bir aday değildi. muhalif tüm kesimi potansiyel adayları arkasına aldı. potansiyel adaylar da bir anlamda seçime dahil oldu. bu derece geniş bir tabana yayılabilecek hiçbir aday yoktu. insanlar bu yüzden evet doğru adaydı diyor.

    2- başka aday olsa da kazanamayacaktı demek hiç kazanamayacağız demek değil. seçimi adayla değil ancak strateji ile yenebiliriz demek. a ve b kişisi önemli değil demek.

    3- türkiye’de seçimin tek dinamiği doğru aday değil en önemsiz dinamiği aday.

    4- son seçim kişilerden çok ideolojilerin seçimiydi. bu anlamda insanlara gerçekten nasıl bir türkiye’de yaşamak istedikleri soruldu ve insanlar tercihini yaptı.

    5- kk’nın son seçime kadar yaptığı her hamle iktidarın hanesine yazıldı. bugüne kadar tek doğru adayı, tek doğru hamlesi olmadı. ama seçim sürecini iyi yönettiğini düşşnüyorum. bu seçim özelinde tartışılması gereken kk’dan daha önemli çok fazla mevzu olduğu görüşündeyim. kk derhal istifa etmeli. o ayrı mevzu.
  • yine doğruyu söyleyen hocadır

    işin üzücü yanı: bunlar orta zekalı makul her insanın göreceği gerçekler

    ama bizim sanat sepet tayfa o kadar mal ki hocanın bu yorumları kutup yıldızı gibi kalıyor

    not: hocanın entelektüel derinliğine lafım yok. saygısızlık gibi anlaşılmasın :)
hesabın var mı? giriş yap