• grafiti pek çok dünya ülkesinde sokak sanatı sayılır, saygı duyulur ve muhafaza edilir. grafiti şehrin, halkın, sokağın kendini ifade alanıdır. toplumun, bölgenin, ülkenin kimliğiyle ilgili bilgi verir; halkın söylemlerini, isteklerini, fikirlerini ölümsüzleştirir, sıkıcı ve renksiz şehir hayatına renk katar, düz trenleri, düz duvarları, düz sokakları düzlükten arındırır, karakter kazandırır.

    ülkemizde ve şehrimizdeyse pislik sayılır ve 55 bin liraya leke gibi temizlenir.

    edit: mesaj yağmış. sanat nedir biliyor musun gibi çıkışlar mevcut. zorla cevap yazdım:
    grafiti kendini ifade edecek yer bulamayanların, ifade edemeyenlerin, yolsuzların, sessizlerin sesidir, imgesidir ve illegaldir ve alayınıza gider. sen kendini bmw ile ifade edersin, mesleğinle, çocuğunla, sosyal statünle, yediğinle, içtiğinle,evinle, kariyerinle, yaptığın tatille ifade edersin, sokaktaki adam kafasına göre ifade eder. çünkü yolsuzdur, sesi, söz hakkı yoktur.
    trenin, kaportanın üstüne, duvara, kaldırıma, bulduğu her yere dilediği mesajı gömer.
    ister liseli olur "elektriği kestik, ilk gördüğün ışığa gel" yazar, ister gerilla sanatçıdır, kavramları silkeler atar, sanatı sorgulatır, ister grafik sanatçısıdır pratik yapar, canı sıkılır duvara çizer. evet, aykırılıktır zaar.

    kısaca yüzeyler halkındır, istediğini yazar çizer. camını sildiklerim suratına suratına patlatılan reklamlara, metre metre afişlere, ağzından salya akarak izlediği görüntülere, seslere, mesajlara, neonlara, hayatına mütemadiyen zorla sokulan "satın al amına kodumun salağı" mesajlarına bel bel bakıp içine içine alıyor ve gıkı çıkmıyor, grafiti bok gibiymiş, trenin camıymış, vandalizmmiş. ne yerseniz yiyin, afiyet olsun.
121 entry daha
hesabın var mı? giriş yap