yeyip
-
yemeğe kadın muamelesi yapıyorsun. hem sık sık acıkıyor, hem harcayıp, yiyip geçiyorsun*. üçse üç, beşse beş, kaç öğün gerekirse. belirli sayısının olmayışı bile anlamlı. düşünmeye değer.
"yaşıyoruz, daha ölmedik,
umutlar var yarına
-budur zenginliğim, paylaştığım
umut yiyip, somut içiyorum." (bkz: yarına ne kaldı/@ibisile)
aynaya bakmak birazıyla hatırlamak, birazıyla yeniden tanışmak. arkaya hem bakmak hem bakmamak işlevi gördürülebiliyor, ikircimli. geviş getirmeye benziyor. bizim zamanımızın uyaran bolluğu sindirimi dönüştürdü, artık daha yayvan ve insan içinde midelere sahibiz. bir kerede yiyip içip sıçıp çıkarmıyoruz; tekrar tekrar yiyor, geri çağırıyor, yeniden tanışıyor, şeylerimizi lastik gibi uzatıyor, lime lime ediyoruz. nasrettin hoca'nın kesip kesip attığı, üstüne işediği karpuzları, dönüş yolunda susuz kalınca "buna değmiş, buna değmemiş" diye eksiksiz yeniden yiyişi çok modern, çağcıl bir fıkra. aynı şekilde, eskiden doğum ölüm düzenli döngüselmiş, bunlar şimdi birbirinin fazla içinde ve laubali ve kördüğüm gibi.
(ilk giri tarihi: 12.12.2017)
(bkz: yemek/@ibisile)
(bkz: yemece/@ibisile)
(bkz: yiyip bitirmek)
(bkz: yiyin mi yeyin mi sorunsalı)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap