116 entry daha
  • yazmayı bırakalı bir yıldan fazla oldu da geri dönüşü var mıdır bu işin biraz da onu konuşmak lazım. üç yıldır faal olarak bu sözlükte yazıyorum, yeri geldiğinde fırsat buldukça söylemişimdir. ekşi sözlük ile aramda yakın ilişki kurmamda, burayı sevmemde nazmiye demirel'in büyük etkisi vardır. hepimizin gördüğü ama aklının nakliyesine takılıp kalan ayrıntıları gözlemleyip yorumlamasındaki maharetiyle, güncel konulara ve özellikle medyaya getirdiği eleştirel tutumuyla her zaman dikkat çekmeyi başaran bir yazardır benim gözümde...

    fakat bugün gelmiş olduğumuz noktada, nazmiye demirelin artık bu sözlükte yazmıyor oluşunun sadece kişisel bir karar olmaktan çıktığı düşüncesindeyim. çünkü dün gibi hatırlıyorum, kendisi sözlük semalarından ayrılmasına sebep olan hadiseyi buraları terk etmeden evvel de ekşi sözlükte dile getirmişti. gazetede yayınlanan haber ve makalelerin tamamının kaynak gösterilse dahi sözlükte yayınlanmaması kararının alınmasından sonra bir bir silinen entrylerinden dolayı yaşadığı haksızlığı, üzüntüyü dile getirmiş ve bu durumun sözlükte yazmasını sona erdirebileceğini dile getirmişti...

    fakat niyeyse çok az kişi gördü bu şikayeti, ssg bile günler sonrasında nazmiyel demirel göçüp gittikten çok sonra fark etti bu durumu. ve akabinde -son bir manevra olmadıysa- gazete haberleri ve makalelerinin tamamının kaynak gösterilmesi şartıyla sözlükte yer alabileceği şeklinde bir düzenlemeye gidildi. yani bir anlamda nazmiye demirel'in bizzat karşı çıktığı ve rahatsızlık duyduğu eylem sona ermiş oldu...

    ama buna rağmen geri dönmedi. elbette ki kendisiyle bu konuda bir görüşmüşlüğüm yoktur bu sebepten dolayı kesin yargılarla oluşturduğum düşünceleri sizinle paylaşacak durumda değilim. ama benim hissettiğim duygu, belki de nazmiye demirel'i biraz "fazla" yalnız bırakmış olmamızdır. sol frame adını verdiğimiz şol akan ırmağın neticesinde, en çok entry girilen başlıkların daha fazla dikkat çektiği ve ilgi gördüğü günümüzde biz bu tür kopuşlara engel teşkil edecek adımlar atamadık belki de...

    benim de zamanında bir anlık sinirime yenik düşerek bu camiadan kopup gitmişliğim vardır. üç dört ay yazmadım ve hatta entrylerimi sildirip hesabımı bile kapattırdım. ciddi bir haksızlığa uğradığımı düşünüyordum ve daha da önemlisi bu haksızlığa uğradığımın pek de farkına varılmadığını hissediyordum. benim gibi gerçek hayatta da emeğinin karşılığını kalemiyle çıkaran insanlar, fark edilmek istiyor. okunduğunun, suya yazmadığının bilinmesini istiyor. ve bir gün geldiğinde, uğradığınız haksızlıktan ziyade size ne kadar sahip çıkıldığını görmek istiyorsunuz aslında. akacak mecra arayan deli gönül, sert dalgalarla yumruklaştığında istiyorsunuz ki bir kurtarma botu geçsin yanıbaşınızdan. el uzatsın size, sahil güvenliği arasın, destek birimi çağırsın...

    sözlüğü bırakıp gittiğim dönemde çok enteresan bir tabloyla karşılaştım. rumuzuyla bile birçoğunu tanımadığım bir topluluk, mesajlarıyla elektronik postalarıyla sitemlerini ilettiler bana. okunduğumun farkındaydım ama en azından bu denli bir ilgi ve sevgi gördüğümün farkında değildim. inanın bu yazdıklarım bugüne kadar ekşi sözlükte kaleme aldığım en samimi, en içten satırlardır. bu görmüş olduğum sevgi, entrylerimi sildirmem yüzünden bana küsen arkadaşlarım olabileceğini gösterdi. çok da fazla önemsemediğim bu sanal alemde, klavye tuşlarına basarak bırakmış olduğum bu harflerin kimileri tarafından ne kadar önemsendiğini kavrayamamıştım açıkçası...

    şimdi ben diyorum ki bugün biz yazarlar bırakıp gidenlere sahip çıkalım. nazmiye demirel'i sevmiyorsunuz belki, benim kadar önemli bir noktada görmüyor olabilirsiniz. ama illa ki başka bir bırakıp gidene üzülmüşlüğünüz vardır. bugünü, yani 24 mayıs 2007'yi yaprak dökümüyle giden yazarları geri çağırmaya adayalım. nazmiye demirel ile başlasın bu hareket. ekşi sözlükte onun gibi yazarların olması, çoğalması lazım. sırf bu hissiyat adına sizden ricamdır lütfen bu çağrıma kulak verin. içinizden ne geçiyorsa yazın bugün buraya. çığ gibi büyüsün isteğimiz ve ekşi sözlük daha fazla, daha kuvvetli kalemlerin yazdığı, daha renkli bir ortam olsun...

    kimbilir, sesimiz büyürse bir de bakarsınız ki nazmiye demirel ve onun gibi kırgın gidenler bu yüksek sesli çağrıyı duyarlar ve güzel yanıtlar verirler...
100 entry daha
hesabın var mı? giriş yap