44 entry daha
  • maniyeristler ile klasikçilik arasındaki tartışmalı ilişkide aynı dinamikler etkiliydi: bir önceki kuşağın sanat mirasını reddetmenin imkansızlığı ile rönesans dünyasına yabancılaşmanın arasında sıkışmanın huzursuzluğu, sanatçıları, 'klasik' kurallara zorlukla oturtulmuş üslupların içini boşaltmaya itti; böylece bu kurallar tıpkı çatlayan bir dalganın tepesindeki köpükler gibi binlerce farklı yöne dağıldı.

    bu iddianın kanıtını, yani kanonların çoktan ihlal edildiği gerçeğini klasik dönemin en önemli sanatçılarından birinin, raffaello'nun eserlerinde görüyoruz. aynı gerçek, dürer ve parmigianino gibi ressamların otoportrelerinde, tedirgin yüzlerinde de belirgindir.
    https://it.wikipedia.org/…tro_uno_specchio_convesso

    https://fr.wikipedia.org/…oportrait_(dürer,_munich)

    https://fr.wikipedia.org/…uble_portrait_(giorgione)

    maniyeristler klasik güzellik modellerini taklit eder görünürken dönemin kurallarını yıktı. klasik güzellik artık içi boş, ruhsuz görülüyordu. maniyeristler bunun karşısına, boşluktan kaçınmak uğruna fantastiğe kaçan bir ruhsallık çıkardılar; bu sanatçıların figürleri, mantık ürünü olmayan bir uzayda hareket ediyor, düşsel ya da çağdaş deyimle ' gerçeküstü ' olarak değerlendirilebilecek bir boyut yaratıyordu.

    güzelliği orana indirgeyen kuramlara karşı - rönesans yeniplatonculuğuna, özellikle de michelangelo'ya - yöneltilen eleştiriler daha sonra intikamlarını leonardo ya da piero della francesca'nın zorlukla saptadığı harika oranlarla aldı: maniyeristler başta s gibi, dairelerle ya da dörtgenlerle ifade edilemeyen ama insana daha çok alevin dilini anımsatan yılanımsı hareket olmak üzere, akıcı figürleri tercih etti.

    geriye dönüp bakıldığında, matematik karşısındaki bu tutum değişikliğinin, köklerini dürer'in melankoli'sinde bulması ayrıca önemliydi. hesaplanabilirlik ve ölçülebilirlik objektifliğin ölçütleri olmaktan çıkıp, uzayı resmetmek için giderek karmaşıklaşan ve oran düzenini askıya almaya götüren yöntemleri ( perspektif değişiklikleri, anamorfozlar ) yaratmada basit birer araç oldular; maniyerizmin gerçek değerinin modern çağlara kadar tam anlamıyla anlaşılamaması bir rastlantı değildir.

    güzelliğin ölçü, düzen ve oran kriterlerinden yoksun bırakıldığında, belirsiz ve kişisel bir değerlendirmeye tabi olması kaçınılmazdır. bu akımın simgesel bir örneği, italya'da sıradan ve marjinal bir sanatçı olarak görülen, buna karşılık habsburg sarayında üne ve saygınlığa kavuşan arcimboldo'dur. sanatçının şaşırtıcı kompozisyonları, yüzleri eşyalardan, meyvelerden, sebzelerden oluşan portreleri, izleyenleri eğlendirir, hoşlarına gider. arcimboldo bir havucun bile güzel olabileceğini gösterir ama objektif kurallara göre değil, sadece halkın ortak kararıyla, yani saray erkanının oluşturduğu kamuoyuyla güzel olduğuna karar verilen bir güzellik yaratır.

    https://www.wikiart.org/…ppe-arcimboldo/summer-1563

    tıpkı oran ile oransızlık arasındaki fark gibi, biçim ile biçimsizlik, görünür ile görünmez arasındaki ayrım da artık geçerli değildi: biçimsizin, görünmezin ve belirsizin ifadesi güzel ile çirkinin, doğru ile yanlışın arasındaki zıtlığı aşmıştı. güzelin ifadesi karmaşıklaştı, sanatçılar akıldan çok hayal gücüne başvurdu, yeni kurallar koydu.

    maniyerist güzellik ruhtaki çelişki'yi ince bir tülle örtülmüş gibi ifade eder; barok popülerleşir, duygusallaşırken bu güzellik de, tıpkı değerini bilen ve eser ısmarlayan soylu sınıf gibi, gelişmiş, kültürlü ve kozmopolittir.

    maniyerizm rönesans'ın katı kurallarına karşı gelmekle kalmamış, barok biçimlerin sınırsız dinamizmini de reddetmiştir; maniyerizm yüzeysel görünse de bunu anatomi incelemesi ve antik çağ'la ilişkilerin derinleştirilmesiyle geliştirir, rönesans'ın benzer çabalarının çok ötesine geçerek yapar; kısacası rönesans'ı hem arındırır hem de derinleştirir.

    maniyerizm uzunca bir süre rönesans ile barok arasında sıkıştırılmaya çalışıldı; oysa bugün rönesans'ın, raffaello'nun 1520'deki ölümünden, hatta belki de daha önceden beri maniyerist olduğu kabul edilir.

    https://www.metmuseum.org/…collection/search/336228

    https://tr.pinterest.com/pin/145874475402315727/

    kaynak: umberto eco - güzelliğin tarihi - doğan kitap ( çeviri ali cevat akkoyunlu )
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap