14 entry daha
  • woody allen filmlerinde en çok hoşuma giden şeylerden biri, toplumdan entelektüel yönüyle ayrışan ve bu yüzden belli problemleri dert edinen tiplerin toplum/çevre tarafından dışlanmasının (ki genelde woody allen filmlerinde tüm ana karakterler aynı kadere mahkumdur, bu yüzden de kendisinden büyük bir parça vardır hep bana göre) keyifli bir hicivle anlatılması. olayı "siz ne anlarsınız :s" modundan çok, karşılıklı bakış açılarına göre vermesi hoşuma gidiyor.

    --- spoiler ---

    bu filmde de aynı şeyi görüyoruz, ana karakterimiz mort rifkin, entelektüel birikimiyle para kazanan, sinema tarihi dersleri veren, kendi romanını yazmaya çalışan bir karakter. bu yönüyle de başta karısı olmak üzere hemen herkes tarafından bir küçümsenme hali var. çünkü "çok biliyor" ve hemen her konuşmada bilmeyenlerin asla anlayamadığı türden "referans verme kaygısı" olması hoş karşılanmıyor vesaire.

    bu yüzden filmde en çok patladığım nokta azrail'in mort'la satranç oynadığı sahne ve mort'un varoluşsal sancılarını anlattığı kısım oldu. azrail dinlerken o kadar cringe oldu ki, giderken aman kolonoskopini ihmal etme, sebze-meyve ye, yağlı tüketme, kendine lütfen iyi bak filan diyor dkjfkdjf. kendisiyle dalga geçebilen insanları seviyorum.

    --- spoiler ---
16 entry daha
hesabın var mı? giriş yap