85 entry daha
  • istanbul'da hava soğuk ve yağmurluyken yapılacak en iyi şeylerden biri de kesinlikle müze ve sergi gezmek. hele de boğaza nazır bu olağanüstü mekan, sergileriyle olduğu kadar manzarası ve güzel bahçesiyle de büyülüyor.
    (iç ses : istanbul'un cazibesine kapılıp yarın olacağım booster aşısını da beklemeden kendimi bir haftada 3 mekan gezerken buldum, tanrım covid'in şerrinden sana sığınıyorum.)

    sabancı müzesini bu dönemde gezecekler, tanzimattan cumhuriyete ressam hocaların ressam öğrencileri konulu sergiyi görebilirler. şöyle de bir mindmap yapmışlar, sanatçılar, akademi ve okulları ve öğrencileri arasındaki ilişkiyi göstermek için. bence güzel olmuş :
    link
    sergide en ilgimi çeken bölüm nü bölümü oldu. o dönemde paris'teki akademilerde nü resim tekniklerini öğrenen sanatçıların, istanbul'a döndüklerinde bunun için model bulamaması, bulabilmek için uğraşları vs. daha önce hale asaf'la ilgili bir kitapta da rastladığım ilginç bir konuydu. çıkan eserlere bakıldığında dönemine göre cüretkar ve başarılı örnekleri sergide de var :
    görsel
    görsel
    görsel

    saraylar için yurtdışından getirtilen sanatçılar da ayrıca serginin konusu. klasik bir ayvazovsky eseri de var. zonaro da serginin popüler bir diğer sanatçısı :
    görsel
    doğal olarak pek kadın ressama rastlamıyoruz. bir mihri müşfik hanım eserine rastlamak bu sebeple güzeldi :
    görsel
    serginin bir diğer bölümünde ise osman hamdi bey'in resimlerine güzelliğini veren renk paletinin incelemesi sergileniyor. derin ve parlak maviler, canlı sarı ve turuncular o dönemde nadir bulunan ve uzak ülkelerden getirtilen, hatta bir kısmı sağlığa zararlı ve artık sentetik malzemelerle değiştirildiği için yeryüzünden silinen ender maddelerden elde ediliyormuş.
    rengin o tonunu hayal etmek ve ona ulaşmak için takıntı derecesinde bir uğraş vermek, güç olduğu kadar da zenginlik gerektiren bir mesele. o dönemin ressamlarının genelde varlıklı insanlardan çıkması bu nedenle tesadüf değil. hoş arada çok yetenekli istisnalar da var ama onlar da yine birilerinin himayesinde olmak zorundaymış.
    osman hamdi bey'in canlı renkleri, sabancı müzesinden sonra pera'da da görülebilir :
    görsel
    görsel
    görsel
    görsel
    görsel
    görsel
    görsel
    görsel

    müze içindeki msa belli ki aksamları kalabalık oluyor ama 17-18 civarı cok sakindi. yeni lezzetler denemek için uğramanızı tavsiye ederim.
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap