9 entry daha
  • roma imparatorluğu'nu tesis etmiş gaius iulius caesar octavianus'un "en saygın olan" anlamına gelmekte olan augustus unvanıyla onurlandırılmasıyla beraber kullanmaya başladığı bu ismin nelere kâdir olduğunu göstermesi açısından büyük ehemmiyet teşkil eden ve senelerce yaşadığım ankara'da bir kez gidip görememiş olmamla beni adeta kahreden yazıt, nam-ı diğer monumentum ancyranum.

    esasen augustus'un ustalıkla kurduğu principatus yönetim sisteminin akıllıca kaleme alınmış ve pek ayrıntılı olmasa da yine de ana hatlarıyla ve epeyce taraflı bir gözle anlatılmakta olduğu bir tanıtımı gibi görünüyor olsa bile bilhassa augustus'un bizzat kendi cebinden yaptırdığı tapınaklara, lejyon kışlalarına ve konutlara vurgu yapan ve kuvvetle muhtemel m.s. 14 senesindeki vefatından sonra kaleme alınan kısım, belki de bu metnin en mühim kısmını teşkil etmektedir. bu bölümde belirtildiğine göre toplam 600 milyon denarius tutarında bir harcamayı cebinden yapmış olan, halkını çok seven bir imparator figürü karşımıza çıkmaktadır.

    öte yandan, metnin daha gerilerine gittiğimizde bilhassa m.ö. 44 ilâ m.ö. 27 seneleri arasındaki dönemde, yani gaius julius caesar'ın katliyle augustus'un "augustus" olması arasında geçen dönemde imparatorun nasıl barışçıl ve savaş ile ikilikten kaçınmaya çalışan bir karaktere sahip olduğu vurgulanmaktadır ki m.ö. 42 senesinde marcus antonius ile birlikte girmiş oldukları proscriptio sürecini bile biraz olsun bilen biri, bunun babalar gibi bir propaganda olduğunu anlayabilmektedir. tıpkı manevî babası caesar gibi, augustus da propaganda konusunda tek kelimeyle dominant bir karakterdir, bunu da eklemeden geçmemek lazım geliyor.

    ankara'ya kim bilsin ne zaman gerçekleşecek bir dahaki gelişimde augustus tapınağı olarak bilinen altındağ'daki yapının duvarlarında yazılı dünya'daki tek örnek olan bu çekici, merak uyandırıcı, propagandist ve bir o kadar da dönemin ruhuna aykırı metne büyük bir hayranlıkla muhtemelen saatlerce bakacağım.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap