73 entry daha
  • 2022 sonunda yaptırmış olduğum plastik cerrahi operasyondur. araştırmaya başlamam ile birlikte karar verip yaptırmam neredeyse yılımı aldı.

    araştırmalarımı yaparken buradan da epey fikir aldığım için, operasyon geçirmiş biri olarak bazı gözlemlerimi buraya yazmayı kendime borç bilirim. biraz uzun gelebilir, özet geçmeye çalışacağım. ilgilisine;

    ön bilgi:
    bu işin instagramda profesyonel pr ı yapılıyor. gördüğünüz before/after fotolarına dalıp bir anda gaza gelmeyin. olay sadece before/after denilebilecek oldu/bitti gibi bir durum değil. başlı başına bir süreç. herkesin sağlığı, bünyesi ve mental durumu kendine göre değişebilir.

    araştırma süreci:
    1. en önemlisi beklentinizi aynaya bakarak belirleyin. kalın derili ve uzun burnunuzdan, fındık beren saat burnu beklemeyin. cilt dokusu ve burun konstrüksiyonu izin verdiği ölçüde değişim yapılabilir. bana kalırsa, siz ne isterseniz isteyin burnunuzun müsaade ettiği ölçüde bir sonuç çıkacaktır. kendinizi hazırlayın.

    2. sadece fiyat odaklı ucuzdan pahalıya filtreleme yapmayın. burnunuzu emanet edeceksiniz. güvendiğiniz bir hekim ve ekibi ile anlaşın.

    3. araştırdığınız hekimlerin eski hastalarına danışın. özellikle min. 1 yıl önce operasyon geçirmiş bir kaç kişiden süreç hakkında bilgi edinin. herkesin bünyesi ve süreci farklı olsa da hekim seçiminde sağlama yapılması daha güvende hissettirecektir.
    kendi adıma eski hastalarından dönüş aldığım, memnuniyet oranı en yüksek hekimi seçtim.

    operasyon günü: en kolayı operasyonun kendisi deseler ben de inanmazdım. yaklaşık 2 saat sürmüş. giriş ayılma çıkış total 4 saati bulmuş.

    operasyon akşamı: burnumdan nefes alarak uyandım. baya baya nefes alınca 'acaba tamponu takmayı mı unuttular?' diye içimden geçirdim. bayağı iyi hissediyordum, sadece minik bir yanma vardı 'ee bu muydu yani?' diye içimden geçirdiğimi hatırlıyorum. iyi hissederseniz taburcu ederiz dediler, ne olur ne olmaz yatışa devam ettim. akşam hasta ziyaretine geldiler, üstüne bayağı da şımartıldım. iyi ki yatmışım. bu olay hastane ve hekim yöntemlerine göre değişebilir, ytd.

    ilk bir hafta:
    1. ilk geceki pıtırcıklığın sebebi serum ile alınan ilaçların olduğu ertesi gün piyasaya çıkıyor. sızı, ağrı ve ödem başlıyor. kalbim burnumda atıyor gibi bir
    zonklama hissi vardı. öldürmüyor ama güldürmüyor da. şöyle öldüm, öyle bittim diyenlere çok aldırış etmeyin. çok nazlı bir hasta değilseniz çekilebilir düzeyde.

    2. sızı ve zonklama sürecinde meğersem suratım şişmeye başlamış, evdekiler bişey dememiş. “niye söylemediniz arkadaş?” dedim, “moralin bozulmasın diye.” dediler. aynaya dönüp baktığımda yüzümü görünce baya şoka girdim. e yani şimdi moralim bozulmadı mı? aşk olsun.
    çok morarmadım ama yüzümün ödemli haliyle barışmam 2 günümü aldı. aynada başka bir insan bakıyor ve face id yüzünüzü tanımıyor :(

    3. yüksek bir pozisyonda dönmeden yatmanız gerekiyor. yan yatmaya alışkın birisinin fırın küreğindeki somun ekmeği gibi yatmak çok da kolay değilmiş.

    4. saat başı 15 dk buz uygulanması gerekiyor, sıkıcı. burna iç yıkama yapmak gerekiyor, bu da sıkıcı.

    5. dördüncü günden sonra hissedilir bir şekilde iyileşme sürecine giriyorsunuz. şişler inmeye başlıyor, sızı hissi neredeyse bitmiş oluyor. yalnızca mimik oynatılmıyor. bence bu noktadan sonra günlük rutine bile dönülür ancak ilk bir hafta ne kadar çok dinlenilirse o kadar iyidir diye düşünüyorum.

    6. banyo yapılması yasak, kuaför masrafım ameliyat masrafımı geçecekti.

    ilk bir ay:
    1. 7 günden sonra işime başladım. yüzümdeki ödem alnımdan gözlerime, gözlerimden yanaklarıma inerek kayboldu. aynadaki sima artık bendim. face id hala tanımıyor, sorun yüzümde değil, alçıdan tanımıyormuş bi kere….

    2. birinci haftada burundaki alçı ve tamponlar alınıyor. tampon alınması kesinlikle acıtmıyor. doktorum tamponu çıkardığında tampon taktığına ikna olmuştum. baya nefes alıyodum zaten ama meğersem aldığım nefes %60 kapasitedeymiş, tampon alınınca %100 kapasiteye çıkması muazzam his.

    3. ikinci haftayı sadece bir sargıyla geçiriyoruz. buza devam. mimik oynatma olayı hala kısıtlı. bir sürü süreç okudum, kimse de mimik oynatamıcan demedi. kimse söylememiş olsa da ben söyleyeyim: beni en çok yoran mimik olayı oldu. içimden geldiği gibi gülemiyorum bile arkadaş!

    4. sargı zamanı yoldan geçen yaşlı dayılar bakıyor, dönüp bir daha bakıyorlar. adama dönüp 'neye baktın, kurabiye var simit var' der gibi de bakılmıyor ki hala mimik oynatamıyoruz arkadaş!
    markette kasa sırası beklerken bile insanlar kendinde yorum yapma hakkı buluyor. favorim marketteki kasiyerin “çok eğilme burnun düşer” yorumuydu. express kasaya geçsem de olurmuş. hepiniz herşeyi çok biliyosunuz. öf.

    5. üçüncü hafta sargılar da çıkıyor. burnunuz ve siz başbaşasınız. ödemli suratta yaşanan şaşkınlık yine yaşanıyor. “kim bu aynadaki yüz?”. face id bile artık yüzümü okuyor, ben kendimi tanıyamıyorum. yeni burnuma alışmam da iki günümü almıştır. bu arada suratımın ortasında isayı çarmıha mı gerdiniz? hala mimik oynatamıyorum.

    6. insanlar sadece burnun çok şiş diyor. “evet teyzecim biliyorum burnum şiş.” şiş olduğunu sürekli söylemenize gerek yok, sizden daha çok farkındayız. buna da öf.

    7. somun ekmeği yatışını unutmadınız di mi? insan zorunda kalınca herşeye alışıyor.

    8. ilk üç hafta nostril retainer takmaya epey özen gösterdim. bunu takınca iş arkadaşım beni düdüklü tencereye benzetmeseydi iyiydi.

    9. altı hafta sonrasında sürecin dikkat, özenli bakım ile epey normale dönülüyor. bence en önemli kısım bu bakım işi. bu arada yüzümün ortasındaki isa'yı geren çarmıh hissi ve mimik işi biraz da rahatladı. daha da rahatlayacağım zamanı sabırla bekliyorum.

    10. ilk hapşırığım aşırı komikti, keşke biri videoya çekseydi. burnum elime düşecek diye aklım gitmişti.

    11. uslu bir hastaydım. ne ilaç verildiyse içtim, ne dendiyse harfiyen uygulamaya çalıştım. hiçbir koşula paniğe kapılarak abartı tepki vermedim. süreçteki her aşamayı sindirerek geçirdim.

    operasyonu yaptıran arkadaşlar; her olayda paniğe kapılıp oraya buraya şöyle acıdı böyle acıdı diye yazmanıza gerek yok. evet mental olarak inişli çıkışlı bir süreç, her modunuz düştüğünüzde buraya saldırmayın. illa yazacaksanız da objektif olun. araştıranları da germeyin.

    özet:
    kendimi operasyon için çok hazır hissettiğimi düşünsem de yine de tecrübe edilmesi farklı bir süreçmiş.
    yaşayarak deneyimlediğim iyi kötü her detayı yazmaya çalıştım çünkü “bana bunu önceden söyleyeseydiniz ya” diye şaşırdığım çok şey oldu. belki benim verdiğim detaylar karar vermenizde yardımcı olur, sizde “bana bunu deseydiniz keşke” demezsiniz. yazdık işte okuyun.

    özet oğlu özet:
    süreci bu entryi okumak gibi düşünülebilirsiniz. zor değil ama okuması bile sabır istiyor. gerçekten ilgilendiğiniz ve araştırdığınız bişey ise bu entryi sonuna kadar okuduğunuz gibi, yaptığınız şeyi sabırla yaşıyorsunuz. herkesin süreci farklıdır ama hepsi bir şekilde geçip gidiyor. bunların hepsini düşünerek kararınızı verin. olsam mı olmasam mı diye düşüneceğime, direkt yaptırsam da olurmuş. yaşandı, geçti. burnuşum kalp ben.
22 entry daha
hesabın var mı? giriş yap