6 entry daha
  • coğrafi bir konumdan çok bir tür bakış açısı modeli, paradigma, zihinsel eğilim.

    batılı, batılı olma rolünden artık çıkamadığı için performatif anlamda en trajik uçlara varıncaya kadar işini sıkı tutmak zorunda. kültür emperyalizminin işe yarıyor görünmesi, batının kendi rolüyle kurduğu özdeşlikle ve batı değerlerini benimsemeyi kabullenen "3. dünya ülkelerinin" hevesliliğiyle ilgili aslında. batı dışı toplumların kendi kültürel kodlarına, değerlerine ve normlarına sırt çevirerek sergiledikleri yerel/ulusal taklit, taklidi olduğu şeyin de içinden çıkılamayan bir rol (taklit) olduğunu bilemeyeceği için bir komediye dönüşüyor. jean baudrillard bu komedinin batılılığı beceriksizce taklit etmeye çalışanlardan değil; bizzat kendisini rolüne kaptırmış batılılardan kaynaklandığını ileri sürüyor.

    öyleyse batılılaşma arzusunun her halükarda başka bir trajediyi doğurması kaçınılmaz; kendi normlarına yüz çeviren bir toplum hiç bir zaman batılı olamayacağını anlayınca, kendi tarihsel imgesine nasıl geri dönecektir? belki de hiç dönemeyecektir. bu ortada kalmış toplumun elinde artık boş haliyle "norm, değer, gelenek" gibi kavramlar kalmıştır. çünkü hakiki olanla performatif olanın sınırını bulanıklaştığında davranışın altı boşalır. yasa fikrinin zemini (norm, değer vs) ortadan kalktığında bireylik prensibi de ortadan kalkar ve kast sistemine olanak sağlayan meşru ortam yaratılmış olur.

    "bu kaba saba bir demokrasi parodisi olup, maskesi düşürüldüğünde, insan bunun akılcı bir iktidar uygulaması olduğu hissine kapılıyor." (bkz: jean baudrillard)
hesabın var mı? giriş yap