5734 entry daha
  • o gece hiç uyumamıştım. normalde almanya'da yaşıyorum. ailem malatya'daydı. kısa süreliğine ziyarete gelmiştim. bir hafta kalıp dönecektim. uyku tutmadığı için gece boyu bir arkadaşım ile konuşuyoruz. o da kopenhag üzerinden istanbul'a gelecek ama uçuşlar ertelenir mi sence diye bana soruyor. normalde 6 şubat 2023 fenerbahçe konyaspor maçı vardı ama konyaspor uçağı bile zar zor inmişti istanbul'a. karım ise bir gün önce türkiye'ye gelmiş mersin'de annesinin yanında...

    saat 4 olunca artık uyuyayım dedim. telefonu şarja taktım. twitter space odalarında boş boş sohbet dinliyorum. derken sarsıntı başladı. neyse dedim. bu civarda deprem oluyor zaten. muhtemelen 5 şiddetinde bir şey olur birazdan biter dedim. ama hiç de öyle değildi. 15 saniye sonra kendimi yerde buldum. ne yapacağımı bilemedim. gittim çalışma masasının altına girdim ne akla hizmet ise. ama inanılmaz şiddetli sallanıyor ve durmuyor. evin ışıkları yanıp sönüyor bir yandan da. içimden dua ediyorum bir taraftan da bu deprem muhtemelen 6-7 şiddetinde var diyorum. annem ile babam ise yatak odası soğuk oluyor diye iç kısımdaki odada uyuyorlar. muhtemelen uyanmışlardır diyorum. 1 dakikadan uzun süren bu sallantı durunca emekleyerek oturma odasına gittim. annem ve babam uyanmış yere uzanmışlar. babam kısık sesle ağlıyor bu neydi başımıza gelen diye.

    üstümüzü giyip çıkalım diyoruz. bu arada eşimi arıyorum. çok şiddetli deprem oldu burda dedim. evet mersinde bizde hissettik şiddetli bir deprem oldu diyor. üstümüzü giyip 11. kattan aşağı inecez. tam o sırada eşimle konuşurken 4.28 de yine şiddetli bir deprem oluyor. o da yaklaşık 30 saniye sürüyor...

    aşağı iniyoruz. merdivenler kalabalık. elinde çantaları ve çocuklar ile millete hızlı hızlı aşağı iniyor. ben bir taraftan da kolonlara bakıyorum. çatlak görünmüyor ama kartonpiyer tarzı süslemeler hep dökülmüş yere. google'a bakıyorum. 7.8 şiddetinde kahramanmaraş'ta deprem yazıyor. bu gölcük depreminden bile büyük diyorum. ekşi sözlüğü açıyorum. nerdeyse tüm şehirlerden deprem başlığı açılmış.

    aşağı indiğimizde inanılmaz bir kar yağışı var. arabalar siteden çıkamıyor. babam siz site dışına çıkın ben gelecem diyor. onu bekliyoruz kar altında. yaklaşık 10 dk sonra bizi gelip alıyor. herkes bir yerlere kaçma derdinde. trafik kötü. evin aşağı kısmında bir cami ve park var oraya gidiyoruz. arabanın içinde klimayı açıp oturuyoruz. elektirik yok. ihtiyaç için ise cami tuvaletini kullanıyoruz. babam adıyaman'daki akrabalarımızı arıyor. kimsenin açtığı yok telefonu...

    amca oğluna ulaşıyorum ben. daha önce bizim de oturduğumuz apartman çökmüş. halam ve amcam enkaz altında. yengemi ise güçlükle çıkarmışlar. diğer amcamın ailesine ise hiç ulaşamıyorum. babama söylemek istemiyorum. dışarıda ateş yakmış bir grubun başında tek başıma ağlıyorum. kapkaranlık ve hava buz gibi. annem ile babamın arabadan çıktığını görüyorum yanlarına koşuyorum. meğer onlar da öğrenmiş durumu. babam hüngür hüngür ağlıyor. o kar altında babamın o şekilde ağlayışını hiç unutmayacam ama hiç.

    karım arıyor daha sonra. buraya gelin diye. yolların kapalı
    olduğunu öğreniyorum. hatta elazığ'da olan bir amcam adıyaman'a gitmek için yola çıkıyor ancak yol kapalı olduğu için gidemediğini söylüyor. babama konya'da olan evimize gidelim kayseri üstü diyorum. babam kardeşlerimden haber almadan asla gitmem diyor....

    telefonumun şarjı azalıyor. uykusuzum. arabanın arkasına uzanıp telefonu bir süreliğine kapatıyorum saat 9 gibi. 12'ye doğru uyanıyorum. ailem arabada mı kalacaz illa eve çıkalım evde hasar yoktu diyolar. ben ise kabul etmiyorum. bir bakkala gidip su ve ekmek alıyoruz. bu arda aklıma pasaport ve oturum kartının da evde olduğu aklıma geliyor. ikna oluyorum ve yukarı çıkıyoruz.

    yukarı çıkarken 3. katta bir teyze bize nereye gidiyorsunuz diye soruyor. eve çıkacaz diyoruz. baksanıza merdivenlere ne evi diyor. o anda fark ediyorum merdivenlerin mahvolduğunu. annemlere hemen çıkıp inelim diyorum. eve vardığımızda herşeyin ortalığa döküldüğünü görüyoruz. annem dökülen şeyleri toplama derdinde. ben eşyalarımı 2 dk da topluyor valizimi alıyorum. hadi inelim diyorum bunlar da tık yok. baktım olacak gibi değil ben iniyorum diyip iniyorum. bahçeye adımımı attığım an elbistan depremi oluyor. ilk önce yere düşer gibi oluyorum daha sonra havaya uçuyorum. yaklaşık 10 metre uçuyorum. bir taraftan bu evler üstüme yıkılacaksa yıkılsın ama annem ve babama bir şey olmasın diyorum. o anda yaşadığım hissi de asla unutmayacam.

    valizi sitenin çıkışına bırakıp koşa koşa geri gidiyorum. annem ve babam yok ortada. acaba kalp krizi mi geçirdiler üstlerine bir şey mi düştü diyorum. bir aile geliyor onlara soruyorum görmedik diyolar. tam onlar ile konuşurken kapıdan onların çıktığını görüyorum. o anda inanılmaz rahatlıyorum. ama inanılmaz da öfkeliyim hem kendine hem onlara. nasıl çıkmalarına ikna oldum ve beni ikna ettiler diye.

    arabayı binince babam artık gitmeye ikna olyor. ancak kayseri akçadağ yolu da tıkalı. konya'ya gidecek ise ulaş üzerinden gitmemiz lazım. mecbur sivas yoluna giriyoruz. iyi ki arabanın deposu da full. yol boyu açık benzin istasyonu yok. hava inanılmaz kötü. yolda sadece birkaç araç var. hekimhan tarafına varınca bir köprü çökme tehlikesi var diye trafiğe kapalı. sırayla araçlar geçiyor. kangala ulaşıyoruz. açlıktan ölmek üzereyim. bir benzin istasyonunda yemek yiyoruz. elim titriyor stresten. kaşığı tutamıyorum. babam ise arabayı konya'ya kadar süremem diyor. yıllardır manuel araç kullanmadığım için ben de kendime güvenemiyorum. sivasta kalalım diyolar. eşimi arıyorum sen sivas'ta düzgün bir otel bak diyorum. bulup rezervasyon yapıyor. sivas'a varmaya doğru tipi daha çok bastırıyor oraya bile zar zor varıyoruz.

    bu benim 6 şubat kahramanmaraş depremini yaşadığım gün. depremde iki amcam, bir halam, bir yengem ve 20 yaşında kuzenim vefat etti. yiğenim doğmasa ve emekli olan annem ile babam torun bakmak için malatya'ya taşınmasa belki ben, annem ve babam da ölmüştük. çöken apartman ağzında sigarayla enkaz altından çıkan dayı'nın yani soner tuğtekin'in oturduğu umut apartmanı....

    çok uzun bir entry oldu ama bunu buraya bırakacam. unutursam dönüp okuyayım diye.

    hepimizin başı sağolsun....
1933 entry daha
hesabın var mı? giriş yap