13616 entry daha
  • bu sıkıntılı günde kısa vadeli siyasi mülahazaları bir kenara koyarak hakkında olumlu şeyler yazmak istediğim ortak vatanımızdır.

    biraz geçmişimize bakıp ne zorluklardan geçtiğimizi hatırlayalım: türk milleti 1877-1878'de rumeli deki vatanının parçalanmasını seyretmiş, balkanlar ve kafkasya'da soykırıma uğraşmış, daha bu yıkımın yaralarını sarmadan da 1911'den başlayarak önce libya'dan çekilmek zorunda kalmış, 1912-1913'de balkanlardaki türk yurdunun kalanını da kaybetmiş, yine soykırıma uğramış, 1914-1919'da galiçya'dan yemen'e kanını dökmüş, gelibolu sırtlarında milletin geleceği olan gençlerini kaybetmiş, 1919'dan 1923'e de son kalan nefesi ile geri kalmış, çorak anadolu toprağını savunarak bağımsızlığını kurtarabilmiştir.

    1923'de cumhuriyet kurulduğunda türk halkı 12 yıldır aralıksız kanını döküyordu, köyler şehirler boşalmış, eğitimliyi geçtim, eğitimsiz bile insan kalmamıştı, anadolu sakat erkekler, dul kadınlar, yerim çocuklarla doluydu. elde kalan sadece 1000 yıllık bir bağımsızlık geleneği, ve ne yapacağını bilen kısıtlı bir lider kadrosu idi.

    atatürk ve arkadaşları bu şartlar altında neredeyse imkansız bir işi başarmış ve bu milleti ayağa kaldırmıştır.

    yakın tarihimizdeki politikacıları yermeyi çok severiz, ama o inönü'sünden erbakan'ına o adamların 1938'den bugüne yönettiği ülke bugün açıp baktığınızda taa çin seddinden adriyatik'e kadar en sanayileşmiş, en istikrarlı ülkedir. bunu da doğru düzgün bir doğal zenginliği olmadan başarmıştır. mevcut iktidarın saçma sapan politikaları ve yanlış önceliklendirmeleri nedeni ile optimum verimde olmasa da son 40 senede altyapısını önemli ölçüde iyileştirmiş, yeni otoyollar, ve limanlar boru hatları inşa etmiştir. burada eksik kalan halka demiryolları olmuş olup bu konuda da son 3-5 senede hızlanan çalışmalar yapmaktadır.

    en büyük sıkıntılarından olan enerji güvenliği konusunda hem yeni yerel kaynakların keşfi, hem de dış kaynakların çeşitlendirilmesi(btc boru hattı, türk akımı, tanap, lng altyapısı vs.) sayesinde pozisyonu güçlendirmiştir, ukrayna savaşının bir sonucu olarak avrupa ucuz rus enerjisine erişimini kaybederken türkiye'nin bu erişimi koruması orta ve uzun vadede demir çelik ve kimya gibi enerji yoğun endüstriler açısından türkiye'yi avantajlı bir duruma getirmiştir. buradaki eksik ise yenilenebilir enerjiye geçişin hızlandığı dünya'ya ayak uydurulması. bu alandaki yatırımların hızlanması gerekiyor.

    yine son senelerde sayıları tabiiki yetersiz olsa da özel sektörü otomotiv, gemi inşaa, tekstil vb. çeşitli sektörlerde büyük aşama kaydetmiş, kendi markalarını oluşturma yoluna girmiştir bunlar yetersiz ve daha emekleme aşamasında olmakla birlikte geleceğe dair umut vermektedir.

    savunma sektörü de çok geç taa 1975'de başladığı yolda ciddiye alınacak bir "military industrial complex" inşaasına emin adımlarla devam etmektedir.

    demografik avantajı vardır, nüfusu yaşlanmaya başlamış olmakla birlikte hala oldukça genç olup doğurganlık oranı iyi bir seviyededir, öyle veya böyle bir şekilde nüfusuna eğitim imkanları sağlamaktadır. hasılı eğitimli ve genç nüfusu ile çok şeyler yapabilecek potansiyele haizdir. burada sorun eğitimli nüfusu ülkede tutabilmek ve eğitimin kalitesini daha yukarıya çekebilmektir. bunun üzerine çalışılması lazım.

    etrafında ise riskleri olsa da doğru yaklaşımda avantajına kullanabileceği güç boşlukları oluşmaktadır, ırak ve suriye devletleri çökmüş ve bitkisel hayattadır, balkanlar demografik kriz durumunda olup nüfusu hızla azalmakta, yine kafkasya'da gürcistan ve ermenistan ekonomik ve demografik olarak sürdürülemez durumda olup, azerbaycan ise zaten kardeş ülkedir. bütün bu alanlarda türkiye'nin nüfuzu zaman içerisinde doğal olarak artacaktır.

    petrolün dünya ekonomisinde önemi azaltırken arap monarşileri türkiye'te tehdit olma gücünü yitirecektir, bir başka potansiyel rakip olan mısır ise önümüzdeki onyılları büyük nüfusunu besleme derdi ile geçirecek iç sorunlarla boğuşacaktır. iran ise belki bölgedeki tek ciddi potansiyel rakibimiz olsa da 40 senedir gerizekalılar tarafından idare edilmektedir.

    rusya ukrayna'da gücünün sınırlarını görmüş, avrupa ise inovasyon yapma kabiliyetini ve ekonomik avantajını yitirmiş, yaşlanmış ve ağır ağır artık dünya'nın merkezi olmadığı gerçeği ile yüzleşmektedir.

    tarihte bazı şeyler olması gerekiyorsa olacaktır, 1 başarısız iktidar veya 1 ekonomik kriz veya bir adet sümüklü vatan haini yükselecek bir ülkenin yükselişini durduramaz. yüzlerce yıl sonra ilk kez dünyada hak ettiği yere gelebilecek nüfusa ve altyapıya sahip olan türkiye'nin dünya sahnesinde hak ettiği yeri almasını da 5-10 senelik başarısız bir iktidar durduramayacaktır.

    hasılı geleceğe ümitle bakmak için günlük siyasetin meselelerinin çok ötesinde sebeplerimiz var. yarın seçim öyle veya bitecek. ne olursa olsun çok zorluklar çekmiş bu halkın geleceğinden ümidi kesmemek lazım.
1328 entry daha
hesabın var mı? giriş yap