13 entry daha
  • dün gerçekleştirilen , çin halk cumhuriyetinde yüksek lisans ve araştırma bursuna talip olanların girdiği mülakattan birkaç kesit sunmak istiyorum. efendim giydik takım elbisemizi, topluklu ayakkabımızı derlendik toplandık gittik. bunun öncesinde konuyla alakalı gelebilecek bütün sorulara cevaplar yedekledik kafamızda, projemizi oluşturduk, milyon tane şart koyulan dosyaları hazırladık. toplam 5 jüri üyesi vardı. zaman tasarrufundan bihaber bu insanlar ilk adayları 10-15 dakikalık mülakata aldılar baktılar böyle yetişmeyecek geriye kalan adaylara 3-5 dakikalarını ayırdılar,kısacası sona kalan dona kaldı. çince bilir 2 kişi çincemizi ölçtü. bir kişi şahsıma divan edebiyatını sordu, hadi buna da tamam dedik , dün akşam ne yemiş olabileceğini de sorabilirdi. diğer 2 korkuluk tam anlamıyla vasıfsızdı. ne dosyalarımı incelediler, ne beni. hangi kriterlere göre puanlama yapacakları tam bir muamma. işin özü; bu bursa başvuranlar, başlarını vurmayı düşünenler şunu bilsinler ki milli eğitim başanlığı dış ilişkiler genel müdürlüğünün önünüze koyduğu jüri sabah yataktan kalkıp geldiği için lanet okuyan, suratlarında meymenet olmayan, son derece vasıfsız insan topluluğudur. hiç kasılmayın jüri önüne çıkıcam diye, sizi hangi konuda olursa olsun sınayacak kabileyette değiller, anlatmak istedikleriniz de onların umru değil.

    mülakat sonrası moral konuşması için babam aradı. minik özet geçtikten sonra, 30 yıl önce kendi deyenimlediği trajikomik bir olayı anlattı bana. baba bey tek'in sınavına girer , başarılı olur, mülakata çağırırlar. 3 soru gelir mülakatta. sırasıyla; annen sağ mı? baban sağ mı? kaç kardeşsiniz? mülakat sonucu eve mektuplanır, sevgili babacığım mülakatta başarısız olmuştur. devlet denildi mi sözüm ona değişim ne boyutta olursa olsun zihniyet sabit kalıyormuş, demek ki meb bursu da böyleymiş. sonuç olarak tecrübeymiş. varsa mülakat çıkışı arayabileceğiniz koltuk sahibi biri, önden buyrun.
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap