9 entry daha
  • --- spoiler ---

    takeshi kitano'nun kendisinin oynadığı kikujiro karakteri filmin yaklaşık ilk bir saati süresince sinema tarihinin gördüğü en kıl karakterlerden biridir, yaptığı her hareket bir yandan sinirleri zıplatacak cinstendir bir yandan da "of bunu da mı yaptı ya" hissiyatıyla güldürür. özellikle animelerden aşina olduğumuz japon sinemasında bildik bir senaryo kısmı olan kötü, sinir bozucu karakterin geçmişine yolculuk edilmesi yoluyla izleyicide ona karşı yaratılan sempati durumunu açıkça gözlemleyebiliyoruz bu karakterin filmdeki yolculuğu esnasında. huzur evi sahnesi ve durakta beklerken çocukla kendini özdeşleştirdiği sahneler en açık örnekler. böyle gerçek hayatta tanışıldığında on dakika bile dayanılamayacak bir karakter üzerinden ilerleyen filmin her sahnesini naif kılmak da ancak yönetmen olarak takeshi kitano'nun usta anlatımı ve joe hisaishi'nin piyanosunun sihriyle mümkün olabilir. senaryosu başlarda zor ilerleyen bir halde gibi görünse de tıkanacak dediğiniz noktada film tamamen farklı bir atmosfere bürünüyor ve yoluna daha canlı, daha yaratıcı, daha çocuksu adımlarla devam ediyor. filmin başlangıçtaki bir amaca doğru ilerlenişinin unutuluşu ve yolculuğa tamamen farklı bir yön çizilişi rahatsız etmiyor, bu dönüş çok keskin değil, akışa ayak uyduruyor.

    hikayenin kendisinin gücü büyük bir etki bırakmasa da harika görselliğiyle ve olayların işlenişiyle kitano'nun dolls'un ardından en başarılı filmi olduğu kanaatindeyim.

    filmde ilginç çok sayıda yan karakter olsa da ben şunlardan söz edeyim:

    japon motorcularının dünya üzerindeki en yumuşak huylu, hatta pısırık motorcular olduğunu öğreniyoruz. bu iyi niyetli ve efendi ikiliden kel olanının çıplaklık sevdasına tanıklık ettiğimiz süreçte "ahtapot adam"lı sansüre iyi güldüm.

    --- spoiler ---
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap