22 entry daha
  • en iç ısıtıcı söylencelerimizden biridir. leyla ile mecnun ve ferhad ile şirin'e nazaran çok daha yerel çizgilere sahip bir aşk hikayesidir. diğer ikisi müşterek islam edebiyatlarının hepsinde söylene gelmişken, kerem ile aslı hikayesi safi türkçe sözlü edebiyatının ürünüdür. aslında bütüncül olarak türkçe söylenceler ele alındığında kerem ile aslı hikayesinin nasıl bir tarihsel kırılma noktasında durduğunu görmek gerçekten de dikkate şayan.

    daha önce oğuz kağan destanında ilk çizgilerini gördüğümüz alp tipinin tarihsel süreç içerisinde, toplumun geçirdiği dinsel, kültürel, siyasal v.s dönüşümlerin neticesinde aşık tipine nasıl evrildiğini görebilmek mümkündür bu hikayede. konar göçer toplumun savaşçı, doğayla sürekli iç içe yaşayan, ordu- millet toplumun bir ferdi olan ve dede korkut hikayelerinde de sürekli ideal tip olarak ortaya konulan astığı astık kestiği kestik, kahraman, dışarlak, mert ve savaşçı tipin yerleşik hayata geçişle ve o sürecin beraberinde gelen yeni üretim ve tüketim ilişkilerinin aşık tipini kerem ile ortaya koyduğunu görüyoruz. keremin yaşadığı toplum yerleşik bir medeniyetin ürünü olduğundan, ondan beklenilen savaşmak, sürekli dışarıya karşı atılgan olmak değil, tam tersine; dinginleşmek, kendi kozasına doğru çekilmek, içsel duygular yaşamaktır. nitekim tarihsel süreç içerisindeki söylenceler içerisinde aşk teminin çok yüzeysel olarak yer almasına karşın, kerem ile aslı hikayesinin bütün bir tematik alanını aşkın oluşturması da bu sosyo kültürel, tarihi ve politik evrilmeden ötürüdür. aşk gibi derinlemesine yaşanan, içselleştirilen bir duygunun sözlü kültür ortamındaki ifadesi ancak yerleşik hayatla beraber mümkün olabilirdi. kaldı ki, islam öncesi anlatıların içinde yer alan kadın tipleri bile aşık olunan ya da aşık olan kadın tipinden ziyade, yine erkek gibi alp olması beklenen bir kadın tipidir. ama kerem ile aslı hikayesinin kadın tipi olan aslı bunlardan çok daha farklı bir kadın tipidir.

    geçirilen tarihsel süreçten sonra gelenek kahramanın elindeki kılıcı almış, eline bir saz tutuşturmuştur. eskisi içindeki kahramanlığı at binmek, kılıç kuşanmakla ortaya koyarken, yeni tip, yanmış gönlünü dil ile değil tel ile konuşturacaktır. eski tip rüştünü ispat etmek için yani alplığa; biyolojik varlıktan kültürel varlığa geçmek için fiziğe ve mekaniğe dayalı maharet gösterirken, yeni tip; çok daha mistik ve pasif bir dönemeçten sonra kültürel bir kimliğin içine girer: rüyasında pir elinden bade içer, sevgilisini bu rüyada tanır. uyandıktan sonra eline verilen sazı daha önce çalmayı bilmemesine rağmen çalmaya başlar. asıl macerası da bundan sonra, eline sazını alıp sevgiliyi aramakla başlar. keremin hikayesi de çoğunlukla bu şekilde anlatılır zaten.

    14. yydan önceki anlatmalara klan komünizmi yaşayan bir toplum yansırken, kerem'in toplumu pre-kapital bir toplumdur. bireyin ilk çizgileri görülmeye başlanmıştır artık. çünkü; islam öncesi dönemin anlatmalarına yansıyan bütünüyle bir toplumun macerasıdır. destan formu bu yüzden hep daha epik, daha hamasi kalmıştır hikayeye göre. halk hikayesinin ilk numunesi olan kerem ile aslı da ise bireysel ihtiraslar ve duygular hakimdir. başından sonuna kadar santimantal dereceye varan bir aşk söz konusudur. toplum temelli bir hikaye yoktur. ( farklı dinlerin çatışmasına dayalı ayrılığı göz ardı ediyorum burada)
19 entry daha
hesabın var mı? giriş yap