9 entry daha
  • müesses nizam demişler eskiler eskiden. tesis edilmiş olan nizam. kurgulanmış, kurulmuş, inşa ve ibda edilmiş. birilerince ve tabiî birilerine rağmen. bu kurgu, kurulmuşluk ve inşaat, kurucuyu/kurucuları (müessis) ve bu kurucuların, kurgularının ve kurdukları düzenlerin faniliğini de işaret eder bize. kurulu düzenler genelde kurucularının bile tasavvur edemediği çeşitli düzenekleri marifetiyle insanları (b)ezerler ve (d)üzerler. onları (b)ezgin ama (d)üzgün hâle getirirler de denilebilir. bu insanlar kağıt katlama ve kesme sanatının en temel ameliyelerinden birinin sonucu olan tek-tip insan motifleriyle bezenmiş ve dahi onlara benzetilmişlerdir... kurulu düzen bütün düzenekleriyle birlikte bir kaide olur; bu kaide o kadar "mükemmel"dir ki değiştirilmesi, dönüştürülmesi, geliştirilmesi teklif dahi edilemez. düzenin olduğu gibi sürdürülmesi kaideye kaidenin kaide olarak kalması da düzenin sürmesine bağlıdır. hassaten bu sebeple düzenin tesis edildiği dönem/ler gelenekselleştirilir, milat kabul edilir, "kadim" kılınır. zihni işgal altında olmayanlardan biri demiştir: "kadim olan odur ki, onun öncesini kimse hatırlamaz." hatırlamak iste(ye)mez de denilebilir, hatırlatılmaz, unutturulur, tu kaka edilir ve bir sürü şey daha... uzar gider bu, böyle. "şayet hatırlarsa" parantezinde yazmayacaklarım işte tam da bu düzenin tekerine çomak sokacak "istisna"lardır ve acayip bir biçimde de bu "kaide"yi bozar. kurulu düzenin kurumları, o kurumlarında kurum kurum kurulan is karası amir-memuruyla sürüp giden düzen de bozulmuş kaidesinin üzerinde çok eğleşemez, bütün düzenekleri ile birlikte yıkılıverir.

    (bkz: halka rağmen halk için)
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap