1 entry daha
  • lord of the rings üçlemesinin (film olanı) ikincisinde ilk kez gördüğümüz rohan, olması gerektiği gibi yeşil otlar ve tepelerden ibaret, konya ovasını andıran bir memlekettir. zaten bu da edoras başlığıdır. ?

    benim filmde gördüğüm kadarıyla, misal bir minas tirith, hatta helms deep bile göz dolduracak kadar şatafatlı mekanlarken, edoras'a besleme muamelesi yapılmış, iki-üç saz damlı tahta kulübe ve kabartmalı sütunlarla durumun kurtarılmaya çalışıldığı bir adet mead hall* reva görülmüştür. soruyorum, yeni yağmur yağmış çocuk parkına benzeyen başkent mi olur? üstüne üstlük, altyapının ihmal edilmesi yetmemiş, edoras, hatta genel olarak rohan ahalisine de kötü davranılmıştır. misal, minas tirith'liler sizin benim gibi sıradan insanlarken, edoras'lıların saçı sakalı, neandertal ırkının kalıntıları olduklarını ima etmektektedir. filmin edoras'ta geçen her karesinin en az dörtte birini sürekli saç, sakal, tüy, perçem, bıyık, tiftik kaplamaktadır. her birinin özenle kabartılıp abartıldığı belli olan bu postişler, kadrajlara sığmamakta, oyunculukların bile önüne geçmektedir.

    diyelim ki tolkien kitabında da kıllı ve gür saçlı insanlar olarak tasvir etti rohan ahalisini de ben anımsamıyorum. bu durumda, sanırsın ki, klanın başı, efendileri de ırklarının tipik özelliklerini taşıyacak. bakıyorum théoden'e; wormtongue'un büyüsü altındayken tamamdır diyorum; işte tülermiş saçlar, işte zz top sakalı. sonra regenerate oluyor, bir de bakıyorum, muthemelen günlük hayatında ince telli saçlara özel şampuan kullanan bir amcaymış. éowyn desen sarışın (yani fair. fair'in bir kadın için kullanıldığında binbir türlü anlamı var, hele hükümransa bambaşka çağrışımları var, o yüzden tartışmaya açık bir konu sarışınlığı da, neyse, güzel olmuş, yakışmış), derken; éomer de keçi sakallı, uzunca saçlı ama halkın çoğunluğuyla kıyaslarsak, pırıl pırıl... dolayısıyla, "rohanlılar da kıllı olsun, öyle ayırt edilsin" fikri, buluşu, filmde en çok gördüğümüz rohanlılar söz konusu olunca, sanki estetik uğruna feda edilmiş gibi görünüyor.

    netice itibariyle, edoras'ı -minas tirith gibi görselliğiyle nefes kesen bir şehir olmasını beklemesem de-, kıllı insanların çepel memleketi olarak anımsamak zorunda kalmak istemezdim. ben ne bileyim, o muhteşem miğferler bile, kahverengi-sarı plate mailleri bile yeterdi bana.
25 entry daha
hesabın var mı? giriş yap