drive
-
alfred hitchcock'un vertigo'sunu izledikten sonra değerini anlamaya başladığım filmdir. eleştrilmesinin temel sebebi de ismiyle, cismiyle, castiyle, trailerı ile insanları yanlış beklentiler içine sokmasıdır; filmin en büyük ayıbı bu bence. bir de bir insanın hayal kırıklığı yaşadığını ancak ve ancak "ı'm disappointed" diyorsa anlayabilen bir kitle var; onların da eleştirmesi gayet doğal. bazı filmler izleyicinin efor sarf etmesini bekler; bu da öyle bir film.
şu filmle transporterları karşılaştıran kafa yapısını da bıçak altına yatırıp incelemek gerek gerçekten. birini iyi, birini kötü bulabilirsin de ortak noktaları ikisinde de 4 tekerlekli araçların bulunması. onun dışında bir ortak nokta da gelmiyor aklıma; iki filmin de ingilizce olması olabilir, belki o da.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap