21 entry daha
  • milliyet gazetesinde yayimlanan arastirmaya gore(1), "universitede hangi bolumu tercih edeceksiniz" sorusuna eser miktarda(2) ilahiyat fakultesi, "neden imam hatip lisesini tercih ettiniz" sorusuna da yogun miktarda(3) "aile baskisi" cevabini vermis genc nesilleri barindiran ve cumhuriyetin ilk yillarinda kesinlikle bir ihtiyac olmamis(4) olan egitim kurumsulari.

    gorundugu kadariyla sagda, solda ve burada* "bu okullar gerekli kardesim, millet dinini ogrenmek istiyor" diye kicini yirtan bir ton insana karsin, bu liselerin icindeki dimaglar kesinlikle dinlerini ogrenmek derdinde degil oncelikle hayatlarini kurtarmak derdindedirler(5). yine bu arastirmadan, hadi inanmadik cevremizden, algiladigimiz kadariyla boyle okullari tercih eden nesiller aslinda toplumun geri kalanindan farkli yetismek istememekte; "normal insanlar"* olarak okumak ve hayatlarina devam etmek arzusunu tasimakta ve kendilerine emredilmis, belki agir belki hafif baskiyla kabul ettirilmis bu hayati cok da benimsemedikleri ve kader olarak boyun egdikleri gorulmektedir(6). turbanli gencler konusunda ise durum oldukca vahimdir kanaatimce; halen bir cok aile kizinin basini daha cocukcagiz dort yasindayken ortmekte ve turban icin tehlike olarak gordugu duz,meslek,ticaret liselerine alternatif olarak imam hatip lisesini tercih etmektedir(7). dolayli olarak, sadece babasi basini ortmesini istiyor diye bir cok genc kizin onu bastan kapatilmis olmaktadir ki bu durumda, universiteye gelinse bile bu defa okula,sinavlara,yerle$kelere girememe gibi daha feci durumlar da ortaya cikmaktadir. bazi donemlerde devlet, di$ini gostermek icin cok gec kalinmis kararlar almis (ornegin turbanin yasaklanmasi gibi), gerginlik en olmayacak zamanda tirmandirilmistir. genel olarak bu nesiller konusundaki en onemli tehlike ise toplumun "modernle$en" geri kalani tarafindan kolaylika kabul gormeyi$leri, yuksek egitim basvurularinda diger okul kaynakli adaylardan daha geriden yari$a ba$lamalari ve hizla geli$en bilgi toplumunda, ne kadar ba$arili olurlarsa olsunlar, hep farkli muamele gormeleri sebebiyle zaman icinde topluma ragmen ve topluma karsi bir guc olarak ortaya cikmalarina ve gecmise orneklerini gordugumuz uzere bir takim agzindan salyalar sacan iktidar cevreleri tarafindan, kolaylikla, baskilanmaya calisilan toplum cevrelerine karsi kullanilabilmeleri olmustur bence*(8). bu durumun benzerlerini de gecmiste alevi-sunni, laik-antilaik, ulkucu-komunist tartisamalarinda sikca gormus olmaliyiz.

    toparlarsak;
    - imam hatipler turk toplumunda inanilmaz boyutta bir ihtiyac degildir(8.2), bu ihtiyaci iktidarlar cesitli toplum kesimleri uzerindeki tuning'ler ile kendileri yaratmislardir, turk toplumu 50 sene icinde birdenbire asiri inancli,dindar veya din-bilmez bir toplum olmus degildir. bu iktidarlarin olmadigi durumlarda ataturk ve cumhuriyet tabusu-dokunulmazligi yaratan iktidarlarda da ayni suc ve sorumluluk bulunmaktadir.*
    - devletin dogal yapisi geregi`** ortaya cikan bazi hukumler bu okullar ve mezunlari ile direk husumet yasatmis, bu devlette yasayan insanlar bu devletin kurallarini tanimaz hale gelmislerdir.
    - devlet uzerine dusen gorevi yeterince yerine getirememis, egitimi modernlestirememis, universite girislerinde asiri rekabetci cikislarinda ise asiri yogunlukta arzdan ortaya cikan problemler yasanmis, insanlar en kolay yoldan koseyi donmek arzusuna kapilmistir. otuz sene once her mikrofonu eline alan sarkici olmaya, her ipini koparan popstara katilmaya cesaret edemez, bunu basta gururuna yediremezdi. dolayisiyla islami egilimli iktidarlarlarin ortaya ciktigi donemlerde imam hatip liselerinde yigilmalar olusmus, insanlar beklenti icerisine sokulmustur.
    - ve son olarak bilim ve teknolojiye yeterince onem verilmeyen ve ekonomik gucluk ya$ayan her toplumda ortaya ciktigi gibi bizim toplumumuzda da dinci,maneviyatci egilim son yirmi yilda asiri ivmelenmis, bireysel yasayistan sosyal ya$ayi$a yansimaya baslamistir. du$unuldugu gibi turkiye turkleri'nin yuzde doksani musluman filan degildir. oyle oldugunu iddia eden varsa, bu toplulugun neden dininin en temel konularinin yer aldigi bir kutsal kitabi bastan sona okumak zahmetine katlanmadigini aciklamak zorundadir.

    kanimca kisa vadede imam hatip liseleri tamamen amacina uygun hale donu$turulmeli; ancak oncelikle ogrencilerinin bu okullari tercih sebepleri iyice arastirilmali ve olu$an yanli$ligin onune gecilmeye calisilmalidir. uzun vadede ise diyanet isleri baskanligi "sunni musluman i$leri" ba$kanligindan gercek bir diyanet i$leri ba$kanligi'na donu$turulmeli ve kadrosunu turkiye'de ya$ayan butun dinlerin temsilcileri alinmalidir. bu tip demokratik cali$malar gunun birinde "degi$medim geli$tim" diyen bir ba$bakanin cikip da "millet dinini ogrenmek istiyor" diye sacmalamasini onleyecek, boyle bir durum olsa bile kendisine "madem dinini ogrenmek isteyenler var, devlet liselerindeki din bilgisi derslerinin mufredatini guclendirip, zenginle$tirip secmeli hale getiriniz; ilahiyat fakultesine temel olma amacindaki imam hatip liseleri'ni kullanmaniza ne gerek var?" denilebilmesini saglayabilecektir. nasil ki ogretmen lisesini tercih etmi$ bir ogrenci "ben doktor olmak isteyince puanimi du$uruyorlar, bunun onune gecilsin" derse komik duruma du$uyorsa imam hatip lisesi'ne giden ki$i de ogretmen olmasinin onunde bir takim teknik engeller olu$turulmasinin nedenini kafasina sokmalidir.

    demokratik bir toplumda yasiyorsak eger, bir takim $eyleri zorla yapamayiz tabi ki ancak oncelikle bu insanlarin onune butun imkanlarinizla genis yelpazede bir alternatifler sepeti koyun bakalim yine imam hatip lisesi tercih ediyorlar mi. eger tercih degismezse gelin yuzume tukurun.

    ----------

    (1) cok uzulerek belirtiyorum ki milliyet gazetesi ara$tirmasi'ni ar$ivde bulamadim. ancak tesev'in 14 haziran 2004'te yayimlanan imam hatip liseleri efsaneler ve gercekler ba$likli ara$tirmasini kaynak olarak kullanabilirim saniyorum. ilgili ara$tirma ru$en cakir, irfan bozan, balkan talu tarafindan 5 merkezdeki (adana, erzurum, diyarbakir, samsun, istanbul kagithane ve istanbul uskudar) 6 imam hatip lisesi'nde 59 oğrenci, 13 ogretmen, 8 idareci, 38 mezun ve 24 veli ile yapilan goru$meler ve devlet ar$ivleri ile bilim adamlarini onceki yillarda yapilan ara$tirmalarini kapsiyor. ilgili ara$tirmaya http://www.tesev.org.tr/ adresinden ula$ilabilir.

    (2) 1990 yilinda yapilan ara$tirmaya gore universiteye giri$ tercihleri $oyle : hukuk (%32), kamu yonetimi (%18), ilahiyat (%9,3). tusiad'in ayni yil yayimladigi ihl raporunda $u carpici ifadeler yer aliyor* : “türk toplumunun ihtiyacı olan din görevlilerini yetiştirmek amacı ile açılan imam hatip okullarında kuruluş amacı dışında aşırı bir kapasite yaratılmış, üstelik çok sayıda kız öğrenci alınmıştır. bu gelişme ihl’nin temel eğitim kademesinden başlayarak genel eğitim kurumuna dönüşmesine, böylece ikinci bir genel eğitim kanalının oluşmasına yol açmıştır. gelişme devam etmektedir. iki kanal arasındaki sınır gittikçe büyümektedir. birinci bölümde demokrasi faktöründe açıklandığı gibi, ayırıcı kanallarda kültürel kimliği, milli benliği, değer yargıları, yaşam biçimi, giyimi, dünya görüşü, kısaca eğitim profili çok farklı iki ayrı gençlik kuşağı yetiştirilmesi, tevhid-i tedrisat ilkesine aykırı bir gelişmedir. bu gelişme, eğitim sisteminin demokrasiye yapısal uyumunu olumsuz yönde etkilemektedir. ihl’nin tevhid-i tedrisat ve milli eğitim kanunlarının özüne uygun olarak, temel eğitime dayalı ve ayrı meslek okulları olarak düzenlenmesi ve öğrenci sayısının istihdam kapasitesine göre sınırlandırılması gerekmektedir.”

    (3) ihl ogrencileri arasinda 1998 ve 1999 yillarinda yapilan ankette "neden imam hatip lisesini tercih ediyorsunuz?" sorusuna ogrencilerin %50'si "kendi istegim" yanitini vermi$. ancak tesev ara$tirmasi yapilirken sorulan sorularda ogrenciler ailesinin goru$unu aldigini ancak tercihi kendilerinin yaptigini soyluyor. bir cogu da ihl mezunu olan aile uyelerinden, tandiklarindan etkilendigini belirtiyor. milliyet gazetesi'nin ara$tirmasinda da aile etkeninin oldukca dikkat cekici bir bicimde goze carptigini hatirliyorum, bulur bulmaz buraya ekleyecegim. bununla birlikte "aile baskisi" tabirinin yanli$ anlamaya sebebiyet verecek olcude sert olabilecegini kabul ediyorum. "aile yonlendirmesi" daha dogru bir tabir olacaktir. ama dikkat cekilmek istenen asil nokta ogrencilerin cogunlugunun kendi hayatlarina dair karari kendilerinin vermemi$ olmasidir.

    (4) raporlara gore yillara gore imam hatip liselerinin adedi ve ogrenci sayisi :
    - 1923 (29)(2258),
    - 1924 (26)(1442),
    - 1925 (20)(1009),
    - 1926 (2)(278),
    - 1927 (2)(200),
    - 1928 (2)(100),
    - 1929 (ogrencisizlikten kapatildi)
    - 1929-1948 arasi din egitimi diyanet i$leri ba$kanligi'na bagli kuran kurslarinda verildi,
    - 1949-1951 yillari arasinda imam hatip kurslari acildi,
    - 1951-1971 demokrat parti iktidariyla birlikte imam hatip okullari olarak tekrar acildi. bu yillar arasinda toplam 72 okul egitime ba$ladi. (53-54 yıllarında toplam oğrenci sayisi 1719 iken 1969 yilinda toplam 36655 oldu),
    - 1973'te imam hatip okullari'nin adi imam hatip lisesi olarak degi$tirildi. 1974'te chp-msp koalisyonu iki yıl once 4 yıla indirilen ogrenim suresini 7 yıla çıkardı ve 10 ayda 29 yeni ihl egitime ba$ladi. - 1975-1977 arasında birinci ve ikinci mc hukumetleri 230 yeni ihl açtı.(1974 yilinda 49bin, 1980 yılında 180bin ogrenci),
    - 1996 yilina gelindiginde 601 orta, 402 lise kisimda 511bin oğrenci egitim goruyordu,
    - 1997 yilinda sekiz yillik kesintisiz zorunlu temel egitim kanunu cikinca sayilari hizla du$meye ba$ladi ve surekli gerileyerek 2002de 64bine geldi. (akp iktidariyla tekrar yukseli$e gecti.)

    (5) imam hatip lisesi mezunlarinin universiteye yerle$imi konusundaki cali$mada izleyen sonuclara varilmi$ : 1986 yilinda mezunlarin %18,7'si egitim fakulteleri ile egitim meslek yuksekokullarina girmi$, yani ogretmen olmu$lar. ilahiyat fakultesi'ne yerle$en mezunlarin orani %18,6'da kalirken fen-edebiyat fakultesi'ne yerle$enlerin orani %6,2 olmu$. 1998 yilina gelindiginde yerle$me oranlari
    %60 ogretmenlik, %31,6 ilahiyat-din kulturu ve ahlak bilgisi ogretmenligi, %8 hukuk ve siyasal bilimler $eklinde dagilmi$. ayni yil, ogretmen lisesi ciki$li adaylarin ogretmenlik bolumlerine yerle$im orani %8,8'de kalmi$. buradaki uyumsuzlugu farkeden yok ayni yil $u aciklamayi yapmi$* : “yukarıdaki durumdaki çarpıklık şudur: öğretmen lisesi çıkışlı adayların doğal ilerleme ve yükselme alanı öğretmenlik programları, imam-hatip lisesi çıkışlı adayların gideceği doğal alan ise din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği ile ilahiyat fakülteleridir. ancak, burada tamamen tersi bir durum olmuş ve imam-hatip lisesi çıkışlı adaylar, din ültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği ve ilahiyat fakültelerine gideceğine öğretmen lisesi çıkışlılardan daha fazla sayıda öğretmenlik programlarına yerleşmişlerdir. benzer çarpıklık diğer meslek liselerinde de yaşanmaktadır. bu örnek mesleki ve teknik ortaöğretim ile yükseköğretim arasındaki çarpık ilişkiyi tüm açıklığı ile ortaya koymaktadır. bu çarpıklık 1999 yılında yürürlüğe giren yükseköğretim giriş sınavı ile kısmen doğal seyrine dönüştürülmüştür." 1999 yilinda devreye giren katsayi uygulamasi egilimi biraz olsun olmasi gereken seyre sokarak ilahiyat fakultelerinde ihl mezunlarinin oranini %82'ye, hukuk ve siyasal bilimler'de %6'ya, ogretmenlik bolumlerinde de %5,7'ye du$urmu$. ancak bu referansin verildigi cumlede vurgulanan egilim kendisini 2002'de tekrar belli etmi$ ve ilahiyat'taki oran %62'ye du$erken ogretmenlikteki oran %22,7'ye hukuk ve siyasal bilimlerdeki oran da %8,4'e yukselmi$tir.

    1999'da yapilan ara$tirmada "hangi meslegi secmek istiyorsunuz?" sorusuna erkek ogrencilerin %11,4'ü kiz ogrencilerin ise %0,5'i "din gorevlisi" yanitini vermi$. ilgili ara$tirmada tercih edilen meslekler de daha cok garantisi olan meslekler yonunde belirtilmi$. ayrintili bilgiye (1) numarali dipnottaki linkten ula$ilabilir.

    (6) 23 $ubat-7 mart 2004 tarihleri arasinda ogrencilerle yapilan roportajlari iceren saha ara$tirmasi dokumanina ba$vurulabilir.

    (7) altunsaray 2000 tarihli ara$tirmada yuzde degerleri verilmeksizin ozellikle erkek ogrencilerde aile baskisinin imam hatip lisesi tercihinde etkili oldugu; kiz ogrenciler turban takabildigi ve siniflarda erkek-kiz ogrenci ayrimi oldugu icin imam hatip liselerinin tercih edildigi sonucuna yer verilmi$. durumun daha vahim olan tarafi ise "eger turbana izin verilmeseydi nasil okula gidecektiniz?" sorusuna "gitmeyecektim" cevabinin verilmi$ olmasi.

    (8) 1.imam hatip liseleri'nin bir takim siyasal amaclar ugruna kullanildigi du$uncesi cok yeni bir du$unce degildir. bu konunda yapilan ara$tirmalarda ihl ile siyasi guc arasinda sicak bir temas noktasi tabi ki yakalanamayacaktir ancak bir takim veriler bu du$uncelere i$ik tutar niteliktedir. 1998'de yapilan bir ara$tirmada ogrencilere "okulda dini grupla$ma var midir?" sorusu yoneltilmi$. %44,53 "dini grupla$ma vardir" derken; "bir cemaate uye misiniz?" sorusuna %22,4 oraninda "evet" cevabi verilmi$. burada sozluk okuyucularina ek bir bilgi vermekte yarar goruyorum turkiye'deki imam hatip lisesi binalarinin ancak %25'i devletin. bu binalarin %65'i dernek,vakif ve kurulu$larca yapilmi$. bu durumda bir ihl'nin devlete maliyeti sifir. ayni zamanda milli egitim bakanligi'na bir bina bagi$layip okul yaptirilmasini isteyen bir ki$i "ihl olacak" derse devletin elinden ba$ka bir $ey gelemiyormu$.yani kisaca imam hatip liselerinin %65'inin sahibi aslinda devlet degil.

    2. bunun yaninda 1999 yilinda tbmm'de dc dr ali $im$ek tarafindan yayimlanan bir raporda* “genel ortalama itibariyle imam hatip liselerinde okul başına 295 öğrenci düşmekte, bu oran normal imam hatip lisesinde 363, anadolu imam hatip lisesindeyse yalnızca 40 olarak gözlenmektedir. başka bir deyişle toplam 107 anadolu imam hatip lisesinin her biri neredeyse bir sınıftan oluşmaktadır. dahası, böyle bir okulun dört yıl eğitim yapacağı ve bu nedenle, en az dört ayrı sınıfının olacağı düşünülürse, sınıf başına 10 öğrenci düşmektedir. mezunlarının ekonomik üretime doğrudan katılmadığı ya da hizmetin yaşamsallığı açısından çok büyük önem taşımayan bir alanda bu tür okullaşmayı savunmak bilimsel yönden olanaksızdır.” denilmektedir. $imdi durup vicdanimiza kulak verelim: ihtiyac olmadigi halde kapasitesinin cok cok altinda ogrenciyle egitim veren bu okullari niye aciyor ve diyanet i$leri ba$kanligi'nda yalnizca %20 oraninda istihdam edildigine gore kalan %80'lik kismi nerelerde kullaniyoruz?
359 entry daha
hesabın var mı? giriş yap