• yıllar sonra editi: başlık bana kalmış.

    açılın, anı anlatacağım.
    uzun yıllar önce iş için diyarbakır'a gittim
    belediyede işlerim vardı, hallettim.
    sağolsun ilgilendiler.
    hadi dediler döner yemeye, çifte minareli bir sokaktı yanlış hatırlamıyorsam.
    gittik.
    benim de kalbim pır pır, içimden "allaaaah buraların etleri de süper olur" coşkusu patlamakta.
    oturduk aga, önce ayran gibi bir şeyin içinde buz gibi bulgurlu soğuk bir ön aperatif geldi. mehir diyorlarmış. daldık buna. ohh buz.
    sonra yeşillikler geldi, turşu geldi, salata geldi, haydari geldi.

    ve assolist.
    eşşşşşek kadar büyük bir tabak içinde nefis ezme. şaşırdım, lan bitiremeyiz bunu dedim içimden.
    yedik deli gibi. patlayana kadar. döner geldi, ona da katık ettik bunları.
    neyse gitme vakti geldi, garsonu çağırdılar, hesap falan.
    dedim aga; "siz ikramda kusur etmiyorsunuz, bunları bol bol veriyorsunuz bize, yazık değil mi bak yarısı kalıyor bunların".

    ne dedi sizce?

    bak aynen şunu dedi.

    "abi, kalsa ne olur, biz kalanı da kazana boşaltıyoruz zaten".
56 entry daha
hesabın var mı? giriş yap