1013 entry daha
  • eğer islamla bir derdiniz yoksa onun şu temel doktrinleriyle de bir sıkıntınız yok demektir: hırsızın uzuvlarının kesilmesi, kırbaç cezası, kadın sünneti, intihar bombacıları, kafa kesme eylemleri, namus cinayetleri, ifade özgürlüğünün baskı altına alınması, parlamenter sistemin yerini şeriat yönetiminin alması, müzik ve alkolün tamamen yasaklanması, kadınların zorla tesettüre sokulmaları, çok eşlilik, kadına yönelik meşru şiddet, tecavüz kurbanlarının öldürülmesi, yahudi ve hristiyanlara yapılan baskı, çocuk gelinler, hür fikir ve sorgulamanın baskılanması, islamı terk edenlerin öldürülmesi, kuranın emirlerini sorgulayanların öldürülmesi, diğer dinlere karşı kesin tahammülsüzlük, halka açık idamlar, müslüman olmayanlardan zorla vergi alınması ve daha modern dünyada yeri olmayan yüzlerce kural.

    bunlar dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan müslüman kültürlerin kendine özgü ve islamla direk alakası olmayan uygulamaları şeklinde bir savunma yapılabilir bu konuda; yapılabilecek tek mantıklı savunma budur ama yeterince tutarlı değildir, şöyle ki; coğrafya veya kültür fark etmeksizin bir toplumda müslümanların oranı ne kadar artarsa yapısal şiddet ve gericilik eğilimi o derece artar:

    bu oranın %2'nin altında kaldığı toplumlarda müslümanlar barışçıl azınlıklar olarak kendilerini gösterirler ve zaman zaman ortaya çıkan bireysel şiddet eylemleri dışında, topluma tehdit oluşturacak kadar güçleri yoktur. bu olgunun kendini gösterdiği ülkeler olarak:

    abd: %0.6(müslüman sokak ve hapishane çeteleri dışında ılımlı topluluklar)
    avustralya: %1.5(yukarıdakiyle aynı)
    kanada: %1.9(yukarıdakiyle aynı)
    çin: %1.8(devlet korkusundan hareket edemeyen aşırıcılar, sincan'da istisnai bir durum)
    italya: %1.5(suç dünyasının içindeki azımsanmayacak müslüman yoğunluğu)
    norveç: %1.8(yüksek refah yüzünden yerleşemeyen köktenci hareketler)

    gösterilebilir.

    oran %2-%5 arasına çıktığında ise propaganda ve "islama kazandırma" eylemleri hız kazanır. bu eylemler, doğal olarak o toplumdaki diğer azınlıklara ait yoksul ve eğitimsiz bireyler üzerinde yoğunlaşır:

    danimarka: %2(görece şiddet içermeyen gösteriler, yüksek devşirme oranı)
    almanya: %3.7(yukarıdakiyle aynı)
    ingiltere: %2.7(yukarıdakiyle aynı, helal gıda ve gettolar konusunda istisnalar)
    ispanya: %4(birinciyle aynı)

    gibi ülkeler bunun açık örnekleridir.

    oranı daha da yükseltir ve %5'in üzerine çıkarırsak; bu da "azınlık hakları"nın siyasi veya eylemsel düzeyde açıkça talep edilmeye ve bu "haklar" için çoğunluğun üzerinde baskı kurulmaya başlandığı noktadır.
    bilindiği üzere "helal" et ve kamusal alanda dini sembollerin taşınabilmesi gibi "haklar" için yapılan islami baskının en şiddetli hissedildiği yerler:

    fransa: %8(geniş toplumsal ayrıcalık istekleri, organize şiddet, gettolar)
    filipinler: %5(silahlı terör faaliyetleri)
    isveç: %5(toplumda kökleşme, yüksek devşirme oranı)
    isviçre: %4.3(toplumsal ayrıcalık istekleri)
    hollanda: %5.5(çok yüksek devşirme oranı, bireysel şiddet olayları)

    gibi, zaman zaman organize islami şiddetinde etkisini gösterebildiği ülkelerdir. bu seviyelerde; fransa örneğindeki gibi islami toplulukların kendi kendilerini yönettiği otonom gettolar veya filipinlerdeki gibi islami terör örgütlerinin ortaya çıkması uç ama beklenebilir olaylardır.

    %10 oranı aşıldığında ise işler daha da karışır; müslüman topluluklar artık hoşlarına gitmeyen durumlarda organize bir şiddet ortaya koyabilecek kadar güçlenmişlerdir(bu şiddet toplumsal olaylar veya düşük yoğunluklu terör faaliyetleri biçiminde ortaya çıkar) ve topluma verdikleri zarar gözle görülür seviyededir; paristeki araç kundaklamaları, hollanda'da öldürülen sanatçılar veya danimarka'daki karikatür eylemleri buna güzel örneklerdir. bu noktaya gelen veya gelmek üzere olan yerler ise şu şekilde sıralanabilir:

    hindistan: %13.4(toplumsal gerilim ve zaman zaman patlayan şiddet, gettolaşma)
    israil: %16.4(toplumsal gerilim ve organize terör faaliyetleri)
    kenya: %10(organize terör)
    rusya:%15(organize terör)

    %20'den yüksek oranda bir müslüman nüfusu barındıran ülkeler ise, en küçük olayda ateşlenen sokak isyanları, tehlikeli islami milis organizasyonları, gayrımüslimlere yönelik rastgele öldürme, yaralama ve kundaklama eylemlerine hazır olmalıdır:

    etiyopya: %33(toplumsal gerilim ve organize terör)

    %40'lardan sonra ise yukarıda bahsi geçen eylemler geniş çaplı katliam ve yağmaya, sonu gelmeyen milis çatışmalarına ve kronik terör saldırılarına evrilir, misal:

    bosna: %40(iç savaş, toplumsal gerilim ki devam etmesini engelleyen tek şey avrupanın göbeğinde olması)
    çad: %53.1(organize terör, iktidar mücadelesi)
    lübnan: %59.7(iç savaş, bitmeyen toplumsal gerilim ve gettolaşma)

    %60, artık azınlıkların müslüman çoğunluğun baskısına dayanamadığı ve müslüman çoğunluğun sayılarından aldıkları cesaretle geniş çaplı baskı(sadece gayrımüslimlere değil; köktenci fikirleri reddeden müslümanları da içine alacak şekilde), etnik ve dini temizlikler(soykırım), şeriat kanunlarının otoriteye karşı gelenler üzerinde silah olarak kullanılması, cizye gibi uygulamalara başladığı noktadır:

    arnavutluk: %70(istisna, komünist geçmişe sahip bir avrupa ülkesi ancak özellikle slav kökenli dini azınlıklara karşı baskı ve devlet eliyle beslenen islami terör örgütleri gözle görülür derecede güçlü)
    malezya: %61(kısmi şeriat yönetimi)
    katar: %77.5(mezhepsel gerilim ve azınlıklara orantısız şiddet)
    sudan: %70(soykırım, iç savaş)

    toplumların medeni dünyadan koptukları nokta ise %80 seviyeleridir. bu noktadan sonra azınlık kalan gayrımüslimlere karşı sindirme, kaçırma veya devşirme hareketleri, devlet eliyle yürütülen etnik ve dini temizlikler artık günlük hayatın bir parçasıdır:

    bangladeş: %83(toplumsal gerginlik, hindistan yüzünden açığa çıkamayan fiili şiddet)
    mısır: %90(siyasal ve kültürel baskı, asimilasyon çabası)
    gazze: %99(sert siyasal islam, cihad kültleri)
    endonezya: %85(şeriat eğilimli toplumsal ve siyasal kurumlar, kültürel kıyım)
    iran: %98(...)
    ırak: %97(mezhep savaşları)
    ürdün: %92(kralın demir yumruğu sayesinde açığa çıkamayan toplumsal nefret)
    fas: %98(düşük yoğunluklu terör, siyasal ve toplumsal baskı)
    pakistan: %97(sert siyasal islam, kurtarılmış bölgeler, iktidar mücadelesi)
    tacikistan: %90(toplumsal baskı)
    bae: %96(kültürel ve siyasal baskı)

    gibi ülkelerde çoğu zaman bizzat siyasal iktidar, çeşitli nedenlerle gayrımüslimleri ülkeden sürülme ve inancını baskı altında yarım yamalak yaşamak arasında bir tercih yapmaya zorlar, amaç tabiki %100 müslüman bir ütopyaya ulaşmaktır ki:

    afganistan, somali, yemen ve suudi arabistan gibi bir gayrımüslimin(hatta sünni olmayan birinin) inancını açık etmesinin bile çok zor olduğu islami barış toplumlarının hali ortadadır.
    evrensel cihad hareketi herkesin müslüman olmasıyla son bulsa bile, islam doktrininin özündeki şiddet eğilimi mezhep, toplumsal sınıf, siyasi görüş gibi patlayacak bir noktayı illaki bulur.
1058 entry daha
hesabın var mı? giriş yap