60 entry daha
  • bu ya tamamen içi boş binlerce çağdaş kavramdan yalnızca biri, ya da benim bu kavramdan anladığımdan çok farklı bir şey anlatıyor ve son derece kabiliyetsizce isimlendirilmiş.

    nefret diye suç mu olur amına koyim? dangalak mısınız?

    nefret eylemini suç olarak tanımlamaya kalkan kendini bilmez, yarın sevgiden vergi almaya kalkar, öbür gün aç bakayım sağını solunu bir yoklayayım deme haddini kendinde bulur.

    bu kavramı benim için hakkında konuşmaya değer kılan tek şey, az sonra açıklayacağım tezat. ilginç olan, bu ve buna benzer kof kavramların tabiri caizse üzerine atlayan profilin, genellikle bu ikinci dünya savaşı sonrası ortaya çıkmış veya oldukça önem kazanmış insan hakları, eşitlik, demokrasi, özgürlük, azınlık hakları, kadın hakları, fikir ve ifade özgürlüğü gibi kavramları benimsemiş, içselleştirmiş; belki yarı aydın denebilecek yarı cahil kitleden çıkıyor olması.

    fikir ve ifade özgürlüğü, insan hakları, özgürlük gibi kavramlarla, 'nefret suçu' kavramı, aynı kavram uzayında nasıl tutarlı bir şekilde bir arada bulunabiliyor, çözemiyorum... "senin özgürlüğün başkalarının özgürlüğünün başladığı yerde biter" sığlığı ve budalalığı mı bu? nefret, sadece yöneltildiği grup üzerinde sebep olduğu doğrudan veya dolaylı zarar, zorluk ve hoşnutsuzluktan ötürü suç olarak tanımlanabilir mi? sebep olduğu iddia edilen etkileri bakımından, bu denli öznel olabilecek, ve bu denli nicel olarak ölçülmesi imkansız, tespiti zor bir ölçüte göre suç tanımlamak dangalaklık değildir de nedir? bunu suç olarak tanımlayabilen bir erkin, aynı prensiplerle, bakış açısına bağlı şekilde belli bir dini, kendi dini dışındaki dinleri, bütün dinleri, herhangi bir spesifik ideolojiyi, veya kendi ideolojisi dışındaki tüm ideolojileri suç olarak tanımlamaması için hiçbir engel yoktur. suçun ölçütünü bu kadar öznelliğe uygun ve neden-sonuç ilişkisinin kanıtlanması güç bir şekilde ortaya koyduğunuzda; benzer argümantasyonlar ve savlar ile beğenmediğiniz herhangi bir fikir veya eylem örüntüsünü suç olarak tanımlayabilirsiniz. sebep olduğunu iddia ettiğiniz kötü sonuçlar yüzünden kız ve erkek çocukların birbirleriyle iletişimini de sınırlandırmaya kalkabilirsiniz; feminizmi de yasaklayabilirsiniz; ataerkil, erkek egemen anlayışı da suç kapsamına sokabilirsiniz...

    siz dangalak mısınız çocuğum? siyasi görüş ve savlarınızın hemen hepsinin temeli, ikinci dünya savaşına sebep olan ideolojilerin uslamlamalarına reaksiyon olarak yine batıda ortaya çıkmış atmosferden ibaret. fakat hal böyleyken, yine o ikinci dünya savaşına sebep olan faşizm, nazizm gibi nizamlara pekala kapı açabilecek kavramların üzerine atlıyorsunuz. bu kadar düşünceden uzak ve birbirini muhakemeden yoksun şekilde tekrar eden tabiatınız, tarihin size göstereceği ciddiyet hakkında bir fikir veriyor. ya bu ortalamalıktan, bu vasatlığın inanılmaz sığlığından kendinizi çıkaracaksınız, ya da ne olduğunuzu anlamadan tarih içinde eriyip gideceksiniz.

    ulan siz kimsiniz, benim hissiyatımı ve onu ifademi suç olarak tanımlamaya kalkıyor, yaptırımla kısıtlandırmaya çalışıyorsunuz? bu amına kodumun nefret denen şeyi, evrim tarafından hepimize gömülü olarak yerleştirildiyse, birçok hayvan dahi nefret güdüsüne sahip ise, oldukça temel ve derin bir arka planının olmasını, fiziksel doğamızda önemli bir yer kaplamasını bekleriz; ki sanırım gerçek de bundan pek uzak değildir. doğanın ilkelerine kilitlenip, onlarla kendini eşgüdümlemek, onlarla beraber akmak yerine, doğanın ilkelerine aykırı giden hiçbir şey uzun süre ayakta kalamaz. doğa, daima galip gelen taraf olacaktır. rüzgara karşı işiyorsunuz. yediğim hayvandan aldığım zevki, tatmini ne zaman yasaklayacaksınız? yahut güzel bir dişiyi gördüğümde salgıladığım endorfinden ne zaman vergi almaya başlayacaksınız? önden haber verin de, ben de sizinle savaşmaya hazırlanayım.
41 entry daha
hesabın var mı? giriş yap