29 entry daha
  • ernesto guevara de la serna ile alberto granado’nun arjantin, sili, peru (machu picchu, of), venezuela ve kolombiya’yi kapsayan guney amerika yolculugu... daglar, goller, nehirler, coller, neruda ve lorca’dan alintilar, dans ustasi neseli alfredo’nun disi sinegi bile pas gecmeyen capkinligi, che’nin “bu kadar da olmaz” dedirten ve nezaketen bile vazgecmedigi durustlugu, dans etme yeteneksizligi... mambo tango... cuzzamlilara kendini sevdiren ve onlari gercekten seven, onlarla rasina mesafe koymayan astim hastasi ernesto’nun “her nefesin icin mucadele etmeli, olume ‘cehenneme git’ demelisin” sozuyle kendini gosteren yasama sevinci...

    iki cesur genc adamin bu zor yolculugu onlari degistirir, baska insanlara donusturur. ozellikle che artik “nehrin” otesini gormustur ve haksizliga ugramis yoksul insanlar icin birseyler yapmasi gerektigini anlamistir. amerika etnik kokeni farkli insanlardan degil, ayni kokenden gelen melez insanlardan olusuyordur ona gore. che, gercek bir humanist, duyarli ve cesur bir doktor... yanindaki tum parayi, israrli alfredo yerine bes parasiz madenci cifte verecek kadar...

    kartpostal gibi manzaralar, guzel ve gercek bir konu, iyi oyunculuk, guzel muzikler; insani cesaretle kesfetmeye, yola cagiran cok guzel bir film. bizim icin de biraz cesaret ve yari yolda birakmayacak bir “yuce ruh”... benden baska sadece bir kisiyle paylastigim sinema salonunda kesintisiz (evet, antraktsiz) izledigim ve son yazilarina kadar bekledigim film, gercekten muhtesemdi. kitapla birebir gitmese de...

    edit: hala bu entry'nin kötülenme nedenini anlamış değilim. silmek gibi bir niyetim de yok!
132 entry daha
hesabın var mı? giriş yap