9 entry daha
  • olay bir zamanlar bodrum dönüşü otobüs uykusunda yaşanmıştır.
    tüm yol boyunca uyuyamayıp yanımda uyuyan arkadaşıma imrenerek bakmamın ardından yalovaya yaklaşmışken uyuyakalmışım. rüyada götlük edip uyanık olduğum en son saniyeden başlamış.
    herşey normal dünyanın aynısıysı başlarında. otobüs yanımda uyuyan arkadaşım yol vs herşey normaldi. sonra mola yerine vardık. ben arkadaşa baktım koma halinde uyumakta. "eh iyi ben bi işiyeyim, bi hava alayım" diyip kendi kendime indim otobüsten. niyeyse mola yerinin arkasındaki sokaktan ilerlemeye başlayıp bir mitingin içine girdim.baktım mesut yılmaz ve bülent ecevit ortaklaşa miting yapıyorlar. bu esnada beni gören ecevit "mesut bak can gelmiş olm" diyor mikrofondan. tabi tüm ahali bana dönüyor, ben salak salak ecevite bakarken. mesut yılmaz da "aaaa lan nerelerdesin sen" falan diyor ve iniyor ikisi birden otobüsün üzerinden. koluma giriyorlar ve miting insanlarıyla beraber yürüyüşe geçiyoruz en önde mesut ecevit ve ben kol kola yürür helde. mesut yılmaz bana dönüp "hayatta bırakmam makam arabamızla döneceksin istanbul'a" diyor ben de " abi arkadaş var uyuyor otobüste. merak eder" diyorum . bu sefer ecevit atlayıp "o zaman ben senin le gelirim mesutun işi var o gelemez (arkada mesut onaylayarak kafasını sallar) ama ben hayatta yanlız yollamam seni " diyor. mecburen "peki" diyip. ecevitle bilikte otobüsüme biniyoruz.
    otobüse binince allak bullak oluyorum. çünkü girişte iki tane standart otobüs koltuğu var ama geri kalan yer uçsuz bucaksız beyaz mermerle kaplı beş yıldızlı otel lobisi gibi. ve insanlarla dolu. ecevit bu durumu iplemeyip o standart koltuğa oturup ayaklarına masaj yapmaya başlıyor söylene söylene. ben embesil embesil etrafımna bakarak gidip kocaman mermer bir masaya ilişiyorum. ortamdaki bütüm insanlar cart renklerde giyinmiş ve saçlarını plastik saçlarla örtmüşler. (bir zamanların arçelik*reklamındaki gibi) rollerbladeli bi garson kız yaklaşıyor ne istediğimi soruyor. (bu arada cebimde bir tost parası vardı normalde) ben de şartlanmış bir insan olarak "tost" diyorum. kız tost yok soğuk sandviç verelim diyor. "peki" diyorum. ben uyurhalde bıraktığım arkdaşıma bakınırken mal mal garson kız geri gelip siparişimi veriyor ben de elimdeki parayı uzatırken "ne kadardı?" diye soruyorum. hatun "5 milyar" derken elimdeki parayı görüp "aaa ne ilginç antkia para" diyor. ben "haa? hö? kim?" gibi efektleri sıralarken afallamış bi halde kadraja gözüm hizzasından 5 milyarlık banknot tutan bir el giriyor. kafamı bir çeviriyorum yanımda arkadaşım cart kırmızı takım elbise içinde kafasında siyah plastik saçlarıyla durmakta. bana bakıp garson kıza " bakmayın siz ona gariptir biraz" diyor.
    bu arada bi sarsıntıyla uyandım. hemen yanımda pısır pısır uymakta olan elemana dirsek salladım okkalısından. küfür etti it. neyse yalova ro-ro iskelesine girerken lastik patlamış sarsıntı oymuş. istanbula varınca bile uyumakta tereddüt ettim.
4533 entry daha
hesabın var mı? giriş yap