11 entry daha
  • 17 yil sonra nero claudius caesar augustus germanicus adiyla roma imparatoru olacak olan lucius italya'nin porto d'anzio kentinde 37 yilinda (bir tuhaf sanki böyle iki haneli yillar, alismamisiz) dünyaya gözlerini acar. (bu satiri ben de dahil olmak üzere kac kisi 10 dakika sonra tekrar hatirlayacak bilmem, ama adettendir, gene de yazayim.)

    lucius'un aslinda hic de imparatorluk sürmek gibi bir gayesi yok iken, oglunun sonradan öldürtecegi annesi agrippina, onun imparator olmasi icin, cagdaslarini büyüleyen güzelligi basta olmak üzere tüm kozlarini ortaya koyarak, lucius'un babasinin ölümünden sonra, kendisinden 25 yas büyük olan olan roma imparatoru claudius ile evlenir. claudius'u lucius'u evlatlik almaya ikna ettigi yetmezmis gibi, claudius'un "benim kendi öz oglum dururken ne diye senin oglunu imparator yapayim be kadin" diye serzenisine kendi elcegiziyle yaptigi mantarli yemege zehir katarak yanit verir. ortada bir adet ölü imparator ve de bir adet canli lucius kalmistir. roma büyükleri toplanir. "claudius yigidine bunu yapan bize nice etmez sayin milletvekilleri" diyerek lucius'u yukarida andigim ve de bir daha yazmaya üsendigim isimle (bundan sonra senatonun izniyle sadece nero diyecegim) 54 senesinde romalilara yeni imparator ilan ederler.

    ancak bu isler olurken kimse lucius'a gidip de, "genc seni imparator yapacagiz kocum, ne dersin?" diye sormamistir. zaten, erk de imparatordan cok anne agrippina, stoaci filozof seneca ve baska bir sayin cevizkabugu burrus namli bir sahsiyetten olusan bir üclünün elindedir. bunlar, artik nero adiyla taninan lucius'u o yana da dönder sar beni, bu yana da dönder al beni tadinda evirip cevirip ülke yönetmektedirler ve hala hic bir allahin kulu sormamaktadir ki, "oglum nero, ne ayaksin sen?"

    oysa ki nero'nun icinde cok daha farkli bir ask coktan filizlenip kök salmistir. imparatorlugu falan iplemeyen bu gencimiz sanatci olmak istemektedir. deliler gibi tiyatro izlemekte, sarayda provalar yapmakta ve bu büyük yetenegini seyircilerle de paylasmak icin yanip tutusmaktadir. fakat tahmin edeceginiz üzere yukarida anilan üclü, "manyak misin oglum sen, otur oturdugun yerde pasa pasa. roma'ya imparator oldun leen tey, tey, tey" diye bagirip cagirmaktadirlar.

    icinde yanan bu sanat askinin sanat düsmani bu üclü tarafindan bastirilmasina cok icerleyen nero, hepsini tek tek bertaraf eder. ilk sirayi, onu zorla imparator kilan valide hazretleri agrippina alir. araya bir kiz meselesi de girmistir. nero, üvey kizkardesiyle mecburen evli olmasina ragmen, güzeller güzeli bir romali hatun olan poppaea sabina'ya (bu ne isimdir, bu ne karizmadir ya jupiter, breh, breh) vurulur. fakat zirt, pirt oglunun yasamina karismis ve karismakta olan agrippina "oglum ne yapacaksin o geckin kariyi, ben sana hamamda mis gibi bir kizoglan kiz begendim, augustusgillerden oy ki oy" deyince ipler kopar. nero, annesinin gemisini gizlice batirir, annesi yüzer, kiyiya cikar, kurtulur. bakar ki gizlice olmuyor, bizzat emir vererek öldürtür.

    bu cinayet, roma halkinin nero'ya olan nefretinin ilk tasini kor. her ne kadar roma'da günbegün örülen entrikalarla sürekli birileri zehirlenerek, emniyet binasinin ücüncü katindan kendini atip intihar ederek, veya fazla uzatmadan hemen oracikta öldürülse de anne katilligi tüm toplumlarda oldugu üzere roma'da da hic tasvip edilmeyen bir olgudur. ancak seneca'nin cenesi öyle kuvvetlidir ki, bir takim uydurma komplo teorileriyle bir sekilde bu eylemin hakliligini roma halkina kabul ettirir.

    ceviz kabugu burrus'a nero'nun bir sey yapmasina gerek kalmaz, ecel nero'dan vekalet alip burrus'u ilerleyen yasinda hakkin (hak da yokmus daha o zamanlar gerci ama) rahmetine (e, rahmet hic olmaz o zaman?!) kavusturur.

    kendisini sinirlayan bu üclünün son üyesinden de 65 yilinda seneca'ya kendisini öldürmesini rica ederek kurtulan nero'ya nihayet sahne isiklarinin yolu acilmistir: 65 yazinda roma'da tiyatro seyircilerinin önüne cikarak ne mi yapar? simdi düsünün ki, sayin cumhurbaskanimiz, (efendim gecmis kabotaj bayramlarini da bilahare kutluyorum buradan, severek izliyoruz ailecek, hani entry bir yerimize kacmasin diye yapilan bir yagcilik asla olamaz!) sahneye cikmis, sesini inceltmis, kadin elbiseleriyle kirita kirita bir kralin kizini oynuyor. evet, oldukca cesaret isteyen bir rol. nero'da aynen bunu yapmis efendim. ne mi olmus? aradan 2000 yil gecmis toplum hala hazir degil, 65 yilinda toplum buna nasil hazir olsun arkadasim? en hafif tabiriyle, nero tüm roma'ya maskara olmus, kendini rezil-i rüsva etmis, sevilmezliginin derecesini bir kat daha yükseltmis. soylular "rezil etti bizi pezevenk" diye küfürler etmisler (tabii ki iclerinden). avam takimi da "imparatorun kase de fena degilmis hani!" diye mirildanmis. sonrasi (mecburen) alkis, alkis, alkis...

    bu alkislarla iyice cosan nero ertesi sene yunanistan'a gidip ordaki geleneksel tiyatro yarismalarina sirayla katilarak hepsinden (yetenekten mi, imparator olmaktan midir bilinmez) birincilikle cikar. fakat bu arada roma kaynamaktadir. soylusu olsun, "soysuz"u olsun "yetmedi, bizi bir de yunanlara rezil ediyor pisekar kilikli herif" diye acik acik konusmaya baslamis, askerler arasinda isyanlar patlak vermistir. sanatsal üretiminin zirvesinde olan nero tüm bu olanlara aldiris etmeden, zafer kazanmis bir komutan edasinda roma'ya geri döner. ancak günleri sayilidir. senato, nero'yu eyledigi "rezillik"lerden ötürü tahttan indirir ve vatan haini ilan eder. bunun üzerine, 68 yilinda boynuna bir hancer saplayarak intihar eden nero'nun son sözleri "qualis artifex pereo" (nasil da bir sanatci ölüyor benimle) olmustur.

    yasarken taninmis bir sanatci olmanin sefasini sürememis bu bahtsiz ve zoraki imparator, ölümünden sonra üzerine en cok film cevirilen roma imparatoru olmasi, ve de agirlikli olarak müzik ve film dosyalarinin yazildigi bir bilgisayar yazilimina ismini vermesi yoluyla, biraz dolambacli bir bicimde de olsa, o cok özendigi apollon'un sanina kavusmus görünmektedir.

    dipnot 1: diyeceksiniz ki, nerede roma yangini? roma'da, 64 yilinin temmuz ayinda. ancak bunun nero'yla hic ilgisi yok. cünkü, imparator o sirada roma'nin 50 km disinda kücük bir kasabada bulunmaktaymis ve de yangindan kendi mülkleri de büyük zarar görmüs. büyük ihtimalle roma carsisindaki bir dikkatsizlik sonucu cikip tüm kente yayilan bu yangin, hic sevilmeyen bu imparatorun üstüne atilmis. o da, bakmis üzerine kalacak, hristiyanlarin üstüne atmis sucu gerci ya, neyse...

    dipnot 2: kissadan hisse: sanatcidan imparator, imparatordan sanatci olmaz.

    dipnot 3: poppaea sabina, bu ne isimdir, bu ne karizmadir ya apollon, breh, breh, breh...
71 entry daha
hesabın var mı? giriş yap