7 entry daha
  • çok uzun bir süre fiyatının düşmesini beklediğim, geçtiğimiz ay indirime girmesiyle birlikte hemen edindiğim, pek kıymetli bilgiler ihtiva eden stephan gerlach güncesi. gerlach, osmanlı payitahtında 5 sene bulunmuş, gerek diplomasi, gerek coğrafya, gerek ülkeler arası bilgiler, gerekse de günlük hayattan pek çok enstantaneyi güncesine yazmıştır.

    --- spoiler ---

    türklerin, katoliklerdense, protestanları desteklediklerini, bu nedenle elçilik heyetinin ekseren protestanlardan seçildiğini,

    bizzat devlet ulaklarının, parayla satın alındığını, böylece gizli bilgilerin bile avusturya imparatoru'na iletildiğini,

    papist- luteran gerilimlerini ve aralarında bulunan, kapanması mümkün görünmeyen inanç ayrılıklarını,

    kudreti dorukta olan osmanli imparatoru'nun, barış antlaşmalarına pek de önem vermediğini, sokollu'nun bol bol "ahidnameler, ölü doğmuş bedenler gibidir. bunlara can verecek ya da vermeyecek olan, padişahın iradesidir" dediğini,

    katolik, ortodoks ayinlerini,

    türklerin, verilen bahşişi bile beğenmediklerini yahut bir kez verilen bahşişi defalarca, adeta zorunluymuşçasına isteyip durmalarını,

    sınır boyu tecavüzlerini ve bu tecavüzlerin, paşa'ya şikayet edildiği halde, paşa'nın hep kendilerini suçladığını

    --- spoiler ---

    esefle anlatır durur kitapta, gerlach.

    benim aklımda kalan ve önemli bulduğum yerlere gelecek olursak;

    --- spoiler ---

    "evi, ailesi bir mahallede olan, uzun süre orada ikamet eden fakat camiye gitmeyen, oruç tutmayan bir kimsenin, bütün komşularının düşmanlığını üzerine çektiğini, komşularının kendinden hesap sorduğunu" söyler gerlach. mahalle baskısı nerelerden geliyor, düşündürüyor insana.

    bir diğeri; sultan murad, acemioğlanların bir rum meyhanesinde içtiklerini görür. acemioğlanlar kadehlerini sultan'a kaldırıp "sağlığına" deyince, murad, içkiyi yasaklamış. fakat bunlar "seferde görüşürüz. düşmana saldırmadan evvel hakkınızdan geliriz. şarap, bize yok yere yasak edildi" deyince, murad şarap yasağını kaldırmıştır.

    sultan ıı.selim, adet olduğu üzere elçiler haracı sunarken çok konuşmaz "güzel, güzel" demekle yetinirmiş.

    yağmur duasına o günlerde de bol rastlanırmış.

    kız çocuklarının 12- 13 yaşına gelince evlendirildiği, sebep olarak da "artık çocuk doğuracak yaşa geldi. bu doğamayan çocuklardan biz mesul olur, vebal altına gireriz" yobazlığı yatarmış.

    camideki imamların önderliğinde, görevli paşa'ya iletilmek üzere, civardaki ''fahişelerin bir listesi'' yapılmış mesela. bu çok garibime gitmişti. imam'a ''hediye, armağan(!) vermeyen, evli olmayan kadınlar, resmen fahişe olarak mimlenmiş, fişlenmiş ve listelenmiş. bunların sürüldüğü fakat ''yeniden bir araştırma yapıldığını, listenin doğru çıkmadığını'' söylüyor mesela, gerlach.

    --- spoiler ---

    bunun gibi pek çok ayrıntı daha kitapta mevcut. edinilmesinin pek yararlı olacağına inaniyorum ilgilileri için.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap