681 entry daha
  • güzeldi ama ben de doğrusu pek etkilenmeyenler tarafındayım. görsellik, işçilik ve animasyon dünyasının nerelere geldiğini görmek inanılmazdı ama genelde bir kaç bölüm hariç tatmin olamamamın başlıca sebebi, ilgi çekici hikaye azlığı ve toplamdaki derinlik eksikliği idi. özellikle belli yaratıklarla, canavarlarla çatışılan bölümler cezbedici değildi. favorilerim pek çokları gibi zima blue, the witness, three robots ve beyond the aquila rift oldular. bu bölümleri tekrar izlemeyi düşünüyorum. the witness bölümüne hayran olmakla birlikte sonunda ne olacağının daha animasyonun başında tahmin edilebilir olması, bölümün tek eksi noktası oldu. bu bağlamda ilgili entriye ben de katılıyorum. yazarın bahsettiği gibi olsaymış daha çarpıcı olabilirmiş sonu.

    bu bölümlerin haricinde alternate histories, when the yogurt took over, ice age gibi bölümler eğlence ve naif yönleriyle ön plana çıktılar. özellikle alternate histories'te hitler'in üzerine düşen jel pakedi ve sonrasındaki alternatif senaryoda bu jelin siperler içinde de görülmesi vb.. detaylar çok iyiydi. yaratıklı bölümler yerine bu tarz rahatlatıcı bölümler izlemeyi bin kez tercih ederim.

    blindspot, 90'lar retro çizgi film stili, kamera açıları ve hızıyla izlemesi epey keyifli bir bölümdü. keza sonnie's edge'deki dövüşler ve sürprizli son da öyle. koca dizide aksiyon olarak "işte budur" diyebileceğim bölümler bu ikisi oldular. helping hand'in gerilimi ve gravity filmine benzer atmosferi seyirciye yaşatması da güzel idi. yani kısaca bu bölümlere de ok'im.

    ancak suits, sucker of souls, lucky 13, fish night gibi bölümler bu yapımın genel kalitesini düşüren bölümlerdi kanaatimce. direkt eksi puan yazıyorum bunlara.

    shape-shifters, the secret war da oyun trailer'ı gibi gözüktüler. yani tamam fena bölüm değiller ama olayları nedir, izliyorsun ve düşünmeden kapatıyorsun. the dump'ı da bu ikilinin yanına yerleştiririm. garip garip yaratıklar görüyoruz da bu bize ne katıyor? good hunting'e gelirsek, onun da genelde beğenildiğini biliyorum ama beni steampunk dünyası haricinde pek çekmedi diyebilirim.

    yani, sözün özü 2. sezonda bu yapım sırtını daha fazla sayıda ilgi çekici, düşündürücü, sorgulayıcı bilim-kurgu hikayeye dayasa müthiş olacak gibi. yoksa konu sarmayınca; yaratılan karakter dizaynları, farklı sürreal dünyalar ve başarılı şekilde kurgulanmış aksiyon sahneleri izlemek bile bizleri pek kesmiyor. yukarıda da belirttiğim gibi 18 bölümden 10'u felan ilgimi çekmiş. umarım 2. sezonda kalite çıtası biraz daha yukarıya çekilir.

    puan (7,5/10)
1096 entry daha
hesabın var mı? giriş yap