flash

• yavaş yavaş kaybolup gitmesinden acayip memnunum. sen 10 yıl milleti unix port'unu yazmak için reverse engineer etmeye zorla şimdi "aa dur ya onları biz yapıyorduk zaten" de, anca bugün 64-bit portunu çıkar. sen gidince laptop pilleri ve arama motorlarıyla toplanıp şükür duasına çıkacağız.
• her ne kadar google'i sevmesem de youtube tarafindan sutlanmasi çok iyi de oldu çok güzel iyi oldu tamam mı.
  
  player olani yillardir kanser gibi, veba gibi sistem kaynaklarini somurur durur. ozellikle reklamlar vesaire vesilesiyle 3-4 tanesi yan yana acilinca nasa bilgisayarlarini bile cokertecek kapasiteye sahiptir.
  sadece reklam degil, standart bir video izlerken bile sistemi kasim kasim kastirir.
  
  aslinda sadece internete girmek icin hala kullanilabilecek nice potansiyel bilgisayarin iskartaya cikmasindaki asil sebep budur. oyle netbook'mus eski bilgisayarmis gozunun yasina bakmaz somurdukce somurur, haliyle onlar da kilitlenip, takilip kalir.
  
  ustelik bu yillarca boyle devam etmis, hic bir elestiriye adam gibi karsilik vermemislerdir. "seve seve kullanacaksiniz oglum" modunda takilmistir. sonucta buyuk firmalar "yeter lan sileyim boyle askin izdirabini diyerek terketmeye baslamislardir. iyi de etmislerdir.
  
  bu arkadaslar ise hala update istediginde butun bir bastan install sureci talep etmekte ve bu arada da caktirmadan her seferinde "beni satin al beni satin al beni satin al" diye dakika basi taciz eden mcafee yuklemeye calismaktadir. adam gibi update etmek yerine bastan yuklemek nasil bir kafa isidir anlamak mumkun degil.
  
  yerine standartlasan html5 ise eski bilgisayarlarda bile yag gibi akar, videoyu atlatayim derken bilgisayari patlatmaya calismaz.
  
  kisaca beter ol flash, hizli kosan az yakan bir super kahramanla ayni ismi tasimasan daha da kufur ederdim sana ya, hadi neyse.
  
  yalniz kahraman olan iyidir bak, sever sayariz onu.
• küçükken elektrik çarpmıştı da "acaba ben flash mı oldum şimdi?" diye bir düşünceye kapılmış (oradaki doktoru yıldırım çarpıyordu çünkü) ve evin içinde oradan oraya ipini koparmış danalar gibi koşmuştum. şimdi düşünüyorum da ne kadar saf bir veletmişim yahu. (bkz: anılar) (bkz: coşkun sabah)
• dc comics'in hizli ko$an kirmizi super kahramani.
• çizgi roman kültürünü ve süper kahramanları ezelden beri seven iflah olmaz bir geek olarak ne kadar güçlü olduğunun kamuoyu tarafından yeterince idrak edilemediğini düşündüğüm süper kahraman. bu elemanın teorik olarak ne kadar hızlı olabileceğinin limiti yok. çok azmederse bizzat gücünü aldığı "speed force" denen nanenin kendisine dönüşebiliyor. yani aslında o dizisinde, çizgi romanında falan bizim kırmızı bulanık bir gölge olarak gördüğümüz halini bile ancak süper yavaş hareket ettiği için görebiliyoruz. normal olarak bu kadar hızlı bir adamın dayak yeme, kurşun yeme, kafasına süpürge yeme gibi bir derdinin de olmaması lazım. teknik olarak flash'ın, daha kötü adam mekana girdiği anda onu ağzını açamadan paketlemesi mümkün. ayrıca superman'in hayal bile edemeyeceği kadar hızlı hareket edebilen flash, gene hızını aldığı zaman o ivmeyle sayısız superman gücünde yumruk atabilir. sebep? çünkü bu adamın ne kadar hızlı hareket edebileceği üzerine gerçekçi bir sınır koyulmamış. yani herif batıya doğru koşup, bir kaç saniye (duruma göre salise) içinde doğudan gelip böğrünüze o hızla ekleştirebilir yumruğu. superman'in kasıp da gıdıklayamadığı adamları böyle böyle deşip geçmişliği vardır.
  
  tabi bir de süper hızda düşünebilme, öğrenebilme, zamanda yolculuk yapabilme, hızını ödünç verebilme ya da başkasının hızını çalabilme, duvarların içinden geçebilme gibi ekstra özellikleri var. aslen plot induced stupidity kullanılmadan hakkında hikaye yazması çok zor bir kahramandır the flash. onu öyle sadece aksiyon başlayınca hızlı koşan, hızlı yumruk atan, 3-5 fix hızlı hareketi olan bir karakter olarak gösterirler. halbuki çok daha fazlasını yapabilecek potansiyeldedir. tek zayıf noktası ise o metabolizmaya yiyecek yetiştirememesidir. o da speed force nanesinin ortaya çıkışından önceydi. şimdi mecbur olduğu için değil, keyfinden tıkınıyor sürekli.
• ulan niye dert ettim ama açıklanması gereken bazı şeyler var. tamam bunlar kurgu murgu da bari şu kodugumun kavramlarını yanlış vermeseler.
  
  basitçe, temelinden anlatıyorum.
  
  mesele kara delik ile solucan deliği'nin arasındaki farktan ileri geliyor. teoriye göre eğer yeterli hıza erişebilirsen- ışık hızından fazla bir hıza- -ki şu an için imkansız bir durum-- uzay zaman düzleminde zamanda ve mekanda ilerleyebileceğin, geriye gidebileceğin bir delik açabilirsin. buna solucan deliği denir. solucan deliği hiçbirşeyi kendisine çekmez. ama sadece büyür.
  
  kara delik ise büyük yıldızların kendi kütle çeim kuvettlerinin etkisiyle, kendi kendisi üzerine çökmesi dolayısıyla oluşur.exponental bir şekilde gelişir bu işlem. öyle bir an gelir ki, kütle o kadar büyümüş olur ki, uzay-zaman dokusunda yine bir delik açılır. bu sefer bu işlemi yapan kara deliğin kütlesi o kadar büyümüştür ki artık zamandan bağımsızdır. önüne gelen herşeyi, hatta ışığı bile kendine çeker, yansıtmaz. böyle bir kara deliğin ufuk çizgisinden ilerisine gitmek- ki oraya kadar gitmek bile imkansız ya, gitti diyelim- sizi kuarklarınıza kadar ayırır.
  
  dizide kara delik yaratıyorum diyorsun, solucan deliği yapıyorsun. solucan deliği diye kabul edelim diyosun, kara delik gibi herşeyi kendine çeken birşey yapıyorsun. kara deliği oluşturman imkansızken, hadi yine oluşturdun diyelim, bu sefer de kara deliğin stable olduğu 2 dakikalık zaman aralığı yaratıyorsun. lan biz daha kıçı kırık füzyonu kontrol edemiyoruz, sen nasıl koskoca karadeliği kontrol ediyosun be adam? o kadar "büyük" karadeliği mikrosaniyeler içinde dünyayı yutması gerekirken, barry deliganlısı da kara deliğin çevresinde koşacak he mi?
  
  lan bi siktirgit, bi siktirgit!
• bazı noktaları mantıksız bulduğum dizi.
  
  --- spoiler ---
  
  buz silahı olan abinin kardeşine altın püskürten tabanca yaptılar ya, daha neden hırsızlık derdine düştüler ki? püskürt dabancayı yallah, bozdur bozdur harca. daha niye yoruyorsun abicim kendini?
  
  --- spoiler ---
• onun için "tek boyutta kalamayacak kadar hizli" denir... üf be kardeşim, nereden buluyorsunuz böyle laflari...
• dizi filmi için,
  
  (bkz: the flash)
• 2000'lerin baslarinda, turkiye sinirlari dahilinde hakkindaki en kapsamli platform flashokulu.net denen, phpbb ile olusturulmus siteydi bu tarih oncesi programin. actionscript'in henuz v2.0 oldugu, "oop olsun modern gozuksun : ))))" hevesiyle corba edilmedigi zamanlarda; cok iyi hatirliyorum xml parse etmeye calisirken cilkim cikmisti ve solugu flashokulu'nun forumlarinda almistim. (15 yaslarinda bi ergen)
  
  forumdan birisi "faydali olur belki" dusuncesiyle, ve "aman kimseye gosterme" uyariyla birlikte bir paket atmisti. actim icinden ulker'in tasarim asamasinda olan yeni sitesi cikti. xml parse etmeyi gectim, disaridan yuklenecek kaynaklar icin preloader'larina kadar programlanmis misler gibi bir arayuzdu. tum urun kataloguyla birlikte, her seyiyle tamamen flash object icerisinde calisan bir websitesi. gercekten ibretlik bir olaydi benim icin o yasta. (okursan selam ediyorum sana buradan)
  
  o yillarda insanlarin ciddi ciddi oturup tamamen flash icerisinde calisan websiteleri tasarladiklarini hatirladikca icim urperir, korkuyla dolarim bak. internetin ortacagi resmen. hatta (bkz: flash olayini yarmis siteler)
  
  javascript bankasi sayesinde ekranda kelebekler cicekler actiran scriptlerin ortalikta cirit attigi zamanlar.
  
  flashokulu sonrasinda butun phpbb altyapisini yakip, komple flash icerisinde calisan bir sisteme gecmisti. boyle her forum ayri bir ikonla temsil edildigi, her thread'in de ayri bir pencere icerisinde acildigi bir desktop environment havasindaydi. web'de deneysel ve ucuk seylerle ugrasmaya meraklandirmisti beni o tasarimi, sitenin yoneticisi de zaten donemin turkce macromedia flash kitaplarini yazan kisiydi. -adini cikartamadim simdi.- cogu kullanicisini kaybetti o ara, cunku onceki forum tumden gitti ve onca yillik flashokulu arsivi duman olduydu. (phpbb altyapisini kullanacak sekilde arayuzu entegre edebilirdi ustune oysa ki)
  
  sonra mootools, jquery falan cikti derken o "flash icinde desktop environment" tripleri bardak oldular tek tek.