gatekeeper
-
mesela kadın haklarını savunurken bilerek veya bilmeyerek "bayan" dediniz. oradan bir yerden biri çıkıp bayan dediğiniz için sizi kadın düşmanı ilan eder ya, o kişiye "gatekeeper" denir. aynı şeyi vatan sevgisi konusunda ele alalım. siz ülkenin derdiyle dertlisinizdir. iktidarı eleştirirsiniz. yandaşın biri çıkar ve sizi vatan haini ilan eder. çünkü vatanseverlik onun tekelindedir. o işin gatekeeper'ı o arkadaştır. ülkeyi sevmek size düşmez.
olayın şu yönü bende hep acıma duygusu uyandırır. feminist, hayvansever, vatansever, dindar... ne tip gatekeeper olunursa olunsun, bu kişilerin karakterleri yoktur. tüm varoluşları yaslandıkları primitif bir fikre ve gruba dayanır. oradan nemalandıkları için "ekmeğimle oynama" alt metniyle, size fikir belirtme alanı bırakmazlar. bu gibi insanlara pabuç bırakmamak gerekir.
gezi'de saçmasapan flamalar açıp benim tepkimi gölgeleyen itoğlu ite laf söylediğimde "soz yokkon do boz oylom yopoyordok" demişti. mesela o da tam bir gatekeeperdır. bir boka yaramayan ideolojisiyle benim özgürlük isteğimi kendi tekeline alıp sıçıp sıvamıştır.
cuma namazına gittiğimde saçım uzun diye bana bakan şerefsiz amca da bu tanıma uyar. "müslümanlığın ekmeğini ben yerim, sana ne oluyor uzun saç" bakışlarıyla sizi rahatsız eder. halbuki ibadet esnasında götü açılıyordur. tüm gatekeeperlar gibi iddiasında samimi değildir. tutarsızın tekidir.
gatekeeperlara karşı farkındalığınızı sağlayın ve koruyun dostlarım. fikrinizi belirtmekten de korkmayın. -
-
medya ve iletişim terimidir.
kitle iletişim araçlarından topluma ulaşan iletiye müdahale eden kişi ya da gruplara denir. eşik bekçisi dediğimiz bu kişi ve grupların ana işlevi iletiyi süzmesidir. bunlar belli iletilerin geçmesine izin verirken bazılarının geçişini engellerler. -
bir terim. başlıkta verilen birinci anlamının yanı sıra "abi a new hope izlemeyen star wars seviyorum demesin," "lars von trier'e gotunu siktirmeyen sanatseverim diyemez" tarzı yorumlarla sevdiği bir şeyi aşırı (emphasis on aşırı) savunan insanları da tanımlar.
-
feist'in, 'let it die' albümünün ilk şarkısıdır, nerede olursanız olun değişik bir moda sokar bu şarkı.. sanki devamında gelecek şarkılara hazırlamak istercesinedir adeta.. çok güzeldir, huzur verir.. sözleri de şu şekildeymiş :
well it's time to begin as the summer sets in
it's the scene
you set for new lovers
you play your part painting in a new start
but each gate will open another
june july and august said
"it's probably hard to plan ahead"
june july and august said
"it's better to bask in each others"
gatekeeper seasons wait for your nod
gatekeeper you held your breath
made the summer go on and on
well they tried to stay in from the cold and wind
making love and making their dinner
only to find that the love that they grew in the summer
froze
february april said
"don't be fooled by the summer again"
february april said
"that half of the year, well we'll never be friends"
gatekeeper seasons wait for your nod
gatekeeper you held your breath
made the winter go on and on
gatekeeper, gatekeeper, gatekeeper
seasons wait for your nod -
bir iletişim bilimi terimi.
bir iletişime konu olacak enformasyonlardan hangisinin seçilip seçilmeyeceğine karar veren kişi veya mekanizmadır. -
(bkz: eşik bekçisi)
-
h323 protokolunde, nat yapmak ve baglanmak istenen terminale ulasip izni verip vermemekten sorumlu eleman.
-
bunu söylerken çok üzülüyorum ama bu aralar beni rahatlatan tek şey bu şarkı.
-
bi kasım ayında bu kadar sıkılmışken gün içinde başıma gelen en iyi şey bu şarkı.. daha iyi bişey yaşıyamadım onun dışında...
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap